Medya Alexa
İyi okumalarr
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Neredeyse otuz kişillik bir birlikle beraber orman yolunda ilerliyorduk. Askerlerimin çeyreğini bile almamıştım çünkü daha önemli işleri vardı. Atımla beraber en önde onlara komut veriyor birnevi yolu tarif ediyordum. Görev bana göre basit olsa da Doğu Krallığı'nın yolu tehlikeliydi. Kaç kişinin kayıp haber gelmiş ama bulunamamıştı. Yine de askerlerin bundan korkacağını sanmıyordum. Phoven'in en cesur askerlerinden oluşan bir orduyu toplamak kolay olmamıştı. Kuş sesleri bize eşlik ederken arka tarafa kısa bir bakış attım. Saatlerdir yollardaydık ve biraz dinlensek iyi olacaktı. Atımı yan bir şekilde durdurduğum da diğerleri de durmuştu.
" Biraz mola veriyoruz. Çok açılmadan dinlenin."
Yüzlerindeki rahatlama ile atlarından inmişlerdi. Bazıları kana kana su içerken bazıları da kendini bir ağacın köküne atmıştı.
" Ben biraz etrafı kontrol edeceğim. Burası sana emanet Henry."
" Tek gitme Al- yani komutanım. Tek gitmeniz tehlikeli olabilir."
" Sorun değil asker kimse gelmesin."
Cevabını beklemeden ilerlemeye başladım. Kısaca etrafa bakacak biraz da plan yapacaktım. İsyan nasıl durdurulurdu? Gidip kızgın olan insanlarla konuşmak onları daha da sinirlendirirdi. Kaba kuvvet demiştim bir an ama o düşünceyi de hemen elemiştim. Kaba kuvvet bir çözüm değildi bu sefer bize de kinlenirlerdi. Sıkıntıyla ofladığım da çalılığın üzerindeki karartı dikkatimi çekmişti. Hızla kafamı oraya çevirdiğim de bana doğru bakan kargayı görmüştüm.
Tek kanadı açılmış bir şekilde duruyordu. Yavaşça attan indiğimde hareketlenmiş ama uçmamıştı. Muhtemelen yaralanmıştı.
Yanına yaklaşıp kanadına dokunmak için elimi uzatmıştım. Birden çırpınıp uzaklaşmak istemişti. Refleks olarak diğer kanadından tuttuğum da zaten uçamadığını anlamıştım. Ne olmuşsa bir kanadı baya kötü olmuştu." Şşş sadece yarana bakacağım."
Sanki beni anlamış gibi çırpınmayı kestiğin de yere eğilerek kargayı da bırakmıştım. Kanadına dokunduğum da tiz bir çığlık atmıştı. Bir elimle onu tutarken diğer elimle cebimden mendili çıkarmıştım. Canının acıyacağını bilsem de kanadını hafif kaldırıp mendili oraya koymuştum. Destek olarak durabilirdi.
Ayağa kalkıp atımın yanına gitmiştim. Suyumu alıp geri döndüğüm de karganın beni izlediğini farkettim. Garip bir hayvandı.
Şişedeki suyu kanadına boşaltıp üzerindeki kanın akmasını sağlamıştım. Ardından yerde bulduğum dalı kanadının boyunda iki ayırmış bezle birlikte zor da olsa sarmıştım. İyileşene kadar sabit kalsa daha az canı acırdı.
" Gel bakalım bir süre misafirimiz olacaksın."
Cevap verir gibi ses çıkardığın da yarasına dikkat ederek kucağıma almıştım. Tek kolla ata çıkmak zor olsa da beraber ata binmiş ve tekrar askerlerin yanına dönmüştüm.
Beni gören askerler ilk önce şaşkınlıkla elimdeki kargaya bakmış ardından atlarına binmeye başlamışlardı. Onlara komut vermeme bile gerek yoktu. Kimsenin konuşup bir şey sormaması işime gelirken aralarından tek bir ses çıkmıştı. Henry..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA LORD
FantasyGözlerim karşımda dizilmiş ve benden komut bekleyen askerlerde gezindi. Her şey hazırdı, Doğu Krallığını korumak için görevlendirilmiştik. Halk ve herkesin dilinde dolaşan şato artık bize emanetti. Tek komutla askerleri yönlendirdiğim de hepsi tek t...