Efsaneye göre, çok uzun zaman önce vampir ırkı ve insanoğlu barış içinde yaşıyormuş. Ancak vampir ırkının doyumsuzluğu ve açgözlülüğü büyük bir savaşa yol açmış. İnsanoğlu bu korkunç saldırılara yıllarca direnmeye çalışmış ama vampir ırkının gücü karşısında bu imkansızmış. Saldırılara dayanamayan insanoğlu ruhlara onlara yardım etmeleri için yalvarmış.
Aralarından tek bir ruh, Ay Ruhu onların çağrısına kulak vermiş. Onlara büyük bir güç bahşetmiş. Tüm bu yıkımı durdurabilecek bir güç. İnsanoğlu bu güçle acımasız vampir ırkını durdurmuş. Onları ebedi karanlığa mahkum etmiş.
Ancak her şeyin bir bedeli varmış. Bu güç zaman geçtikçe kontrol edilemez bir hale gelmiş. Bir lanete dönüşmüş. Artık insanoğlu o gücü kullanamayacak hale gelmiş.
Vampir ırkının onlara yıkımdan başka bir şey getirmeyen bu güçten haberleri varmış. O gücü elde etmek ismişler. Ancak hapsedildikleri o karanlıktan insanoğlunun yaşadığı yere geçemeleri ölüm ile cezalandırılırmış. Bazıları bu güce erişmeyi o kadar çok istemiş gözleri güç hırsıyla kör olmuş, ölümü göze almış.
İnsanoğlunda da durum pek farklı değilmiş. Kimisi bu lanetli gücü kullanmaya çalışmış ancak onların da sonu ölüm olmuş.
Güç artık kontrol edilemezmiş. Umutlarını yitirmiş insanların tek varlıkları olan bu güç onu ele geçirmek isteyenleri ölüm ile cezalandırmaktan vazgeçmemiş.
Ve bir gün bu güç için daha fazla can harcanmasını istemeyen bir insan Ay Ruhu ile bir anlaşma yapak istiyormuş. Ay Ruhu gücü ortadan kaldırması karşılığında ne verebileceğini sormuş. İnsan Ay Ruhu'na canını sunmuş. Bu teklif Ay Ruhu için yeterli değilmiş. Sadece o fedakar insanın değil, başka insanların da canlarını kendilerine adamaları karşılığında insanın bu isteğini yerine getireceğiniz söylemiş.
Ve o gece, yılın ilk dolunaylı gecesinde bu lanetli güç ortadan kalkmış. İnsanların ellerinde bu fedakar can dışında hiçbir şey kalmamış.
Ay Ruhu o insana fedakarlığı karşılığında bu gücü bahşetmiş. Her yüz yılda bir yeni bir insana bu güç bahşedilecek ve yılın ilk dolunaylı gecesinde vampirlerin kaderi yeniden yazılacakmış.
Ay Ruhu istediğini almış. Her yüz yılda bir seçtiği insanın ruhu kendisine kurban ediliyormuş. Vampirler ya da insanlar fark etmeksizin bu insanı bulup yok etmeyi kendilerine görev edinmişler.
Tam sekiz can.
Tam sekiz ruh.
Tam sekiz kurban Ay Ruhu'na adanmış.
Ve dokuzuncusu. Onun kim olduğu ne bilen varmış ne duyan.
Bu insan ortadan kalkmazsa vampirlere veya insanlara neler olacağını kimse bilmiyormuş.
Dünyanın barış ve uyum içinde yaşaması için kurulan bu düzen bozulduğunda ortaya çıkacak olan felaketin nasıl bir boyutta olacağı hakkında sadece fikir yürütmekle yetinebilirlermiş.
—————————————-
Ay Ruhu'nu buna benzer bir şekilde düşünebilirsiniz.
Aklınızda kalan soruların çoğunu gelecek olan bölümlerde cevaplayacağım ama kafanıza takılan bir şeyler varsa buraya yazabilirsiniz seve seve cevaplarım.
18.05.24
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay'ın Laneti
FanfictionDünyanın barış ve uyum içinde yaşaması için kurulan bu düzen bozulduğunda ortaya çıkacak olan felaketin nasıl bir boyutta olacağı hakkında sadece fikir yürütmekle yetinebilirlermiş.