Selam gençler nasılsınız?
Ben iyiyim yani iyi olmaya çalışıyorum.
Oy verip yorum yaparsanız daha iyi olurum.
Okunma tarihini bırakın buraya.
Bismillahirrahmanirrahim.
•••••••••
(Okul günü)
Güzel uykumun sekizinci rüyasındayken kapımın tabiri caizse alacaklı gibi çalınmasıyla sıçrayarak uyandım. Türkler Anadolu kapılarını böyle zorlamadı be ne oluyor? "Ne var ne? Kapıyı kırdınız." Söylene söylene kapıya kadar ilerledim. Allah'tan dün akşam kapıyı kilitleniştim de kapıma dayanan her kimse paldır küldür odama dalmamıştı.
Kapıyı sertçe açınca karşımdaki kişiyle açıkçası pek şaşırmadım. Babaannem bizde kaldığı süre boyunca bugün de olduğu gibi bizi her sabah beşte uyandırmıştı. "Sen hâlâ uyanmadın. Ben seni kaç gündür adam edemedim. Gerçi niye uyanasın ki evlenmedin ki sen Baran ağayı geri çe-" onun cümlesini tamamlamasını beklemeden kapıyı suratına kapattım. Yaşlıya saygı o sana saygısızlık yaptığı yerde biterdi.
"Ay ne ya bu? Survivor'da yarışsam daha konforlu yaşardım. Ne çekiyorum ya ben? Aksel'e kaçacağım kardeşim bu ne ya böyle! e
Eziyet çekiyorum ben burada. Bu kadının dili şaka mı ya? Beni her gördüğünde evlilik konusu açıyor. Resmen deli ya! Evet evet resmen değil kesin deli bu kadın. Evlen de evlen evlen de evlen evlenmiyorum kardeşim size ne ya size ne!" Yatağımı toplarken bir taraftanda babaanneme söylenmeyi ihmal etmiyordum. Kadın iki günde beni çileden çıkarmıştı."Ee sitemin bitti mi? Bu kadar mıydı yani? Ben devamı da gelir diye düşünmüştüm." Duyduğum ses ile hızlıca arkama döndüm. Meriç abim gelmişti. Bu kadar kısa sürede gelmesini beklemiyordum ama gelmişti. "Abi!" Diye bağırıp koşarak sarıldım. Ona sarılmamla birlikte hemen bana karşılık vermiş, beni etrafımda bir tur döndermişti. "Beni çok mu özledim çilli?" Bana çilli deyişi bile beni rahatsız etmiyordu. Çünkü onu çok seviyordum, o Aksel'den sonra güvendiğim tek erkekti. Güvenmemin en büyük sebebi onun şerefli bir Türk Askeri olmasıydı.
"Demek Aksel ile kaçacaksın ha! İzin verirmiyim ben çillimin kaçmasına? Gerekirse yeni Çin seddini ben örerim yine de kaçmana müsade etmem." Dedi. Kıskanç köpek seni. "Ne yapayım? Babaannem gördüğü her yerde niye Ağa ile evlenmedin ben senin yaşında çocuk doğurmuştum diyor öf yani bıktım." Diye babaannemin yaptıklarını abime şikayet ettim. "Yaşlılar biraz çekilmez oluyor, boş ver sen onu. Çok takma konuşur konuşur susar." Dedi. Ah abi ah keşke sussa ama yok susmuyor kadın. Konuştukça konuşuyor çok faklı bir insan.
"Sen ne yaptın? Görev nasıldı? Bir yerine bir şey olmadı değil mi?" Diye sordum. Kendi dertlerimi anlatırken ona ne olduğunu sormamıştım. "Bana bir şey olmadı. Görev hakkında biliyorsun hiçbir şey söyleyemem." Dedi. Yorgun olduğu için onu daha fazla tutmadım, uyuması için odasına gönderdim. Bende banyoya girdim, üzerimdeki pijamaları çıkardım, güzel bir duş aldım. Bornozumu giyindim, odaya geri döndüm. Dolabımın karşısına geçip okul için aldığımız gömleği ve siyah kumaş pantolonumu giyindim. Okul eteğini yaralarım görünmesin diye giyinmeyecektim.
Üzerimi giyinince saçlarımı yapmak için makyaj masamın önüne oturdum. Kapatıcı kullanmayı sevmediğim için yüzüme önce güneş kremi sürdüm. Kahve tonlarında bir far ve bir de maskara ile makyajımı bitirdim, okulda çok makyaj yapan biri değildim ama bugün okulun ilk günüydü. Bir günden bir şey olmazdı. Saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaptım. Önden iki tutamını açık bıraktım. Okul için hazırdım. Yanımda çanta götürmeyecektim. Alışverişe çıktığımız gün apar topar geri döndüğümüz için kırtasiye malzemeleri alamamıştım, üçüzlerimden isteyecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneşsiz Gökyüzü
Novela Juvenil17 yıldır Mardin'de yaşayan, yaptığı her hareketten yargılanan, her gün babasından şiddet gören Ahenk, zorla evlendirilmeye çalışılırken gerçek ailesinin onu bulması üzerine bütün düzenini değiştirip İstanbul'a gider. Burada üç abisi üçüzleri ve iki...