PAYİDÂR

4. Bölüm

İyi günler...

Yeni bölüme hoşgeldiniz...

.

.

.

Araba evin önünde durunca kemerlerimizi çıkarıp indik. Ömer bagajdan bavulumu aldı ve eve geçtik.
Daha öncelerde de buraya geldiğim için evini biliyordum. Arabası ise Mercedes-Benz E serisi.

Ömer'in ekonomik durumu aslında o kadar kötü değildi. Ortanın üstündeydi. Bu yüzden ev eski falan değildi gayet idealdi.

Eve girdiğimde ne yapacağımı bilemedim, çekindim. Evin girişinde ayakta kaldım.

"Güzelim gelsene?" Ömer salonun girişinden konuşmuştu.

Birlikte üçlü koltuğa oturmuştuk ama  ben kendimi berbat hissediyordum ve çekiniyordum. Onunla aramda mesafe bırakmıştım.

"Gökçe, güzelim benim. Neden bana söylemedin? Neden gizledin?" Yine şefkatle konuşmuştu ve ben bu sefer dayanamadım kendime çektiğim bacaklarımın etrafına kollarımı dolayıp başımı gömdüm ve ağlamaya başladım. Ömer'in sakin karşılayacağını düşünmediğim için bunu ona söylememiştim. Tabi birazda utanmıştım. Benim için basit değildi söylemesi. Daha öncelerde dilimin ucuna gelmişti ama geri yutmak zorunda kalmıştım.

Ömer beni kucağına doğru çekmişti. Onun üstündeydim artık. Kollarımı boynuna doladım ve göğsünde ağlamaya başladım.

"Gökçe'm benim, ben saçının teline dokunmaya kıyamazken... Pezevenk herif! Onunla işim bitmedi daha!" Vücudu kaskatı kesilmişti yine.

"Ömer bunları konuşmayalım lütfen." Sakinleşmiştim artık. Akan burnumu çektikten sonra yine Ömer'in omzuna sildim. Belki başkalarına göre iğrenç olabilirdi ama Ömer'le bunu konuşmuştuk daha önce.

"Nasıl istersen güzelim." Saçlarımı okşamaya başlamıştı. Çok hoşuma gidiyordu.

Bir süre daha öyle kaldıktan sonra aniden gelen mide bulantısıyla kusacağımı anladım ve koşarak lavaboya gittim.

"Gökçe!"

Arkamdan seslenişi duymuştum. Ben öğürüp kusarken Ömer saçlarımı toplayıp belimden destek veriyordu. Bitirdikten sonra kalktım ve Ömer'in yön vermesiyle lavabonun önüne geldim. Bugün ki yaşadıklarımdan sonra kusmak beni mahvetmişti yürüyecek hâlim dahi yoktu ve gözlerim yarı kapalıydı. Bunu fark eden Ömer eline su alıp ağzıma uzatmıştı. Daha sonra tekrar su alıp yüzümü yıkamış ve kucağına almıştı. Odasına doğru gidiyorduk. Beni yatağa yatırdı ve üzerime yorganı geçirdi. En sonunda alnımı öptü ve yatağın kenarına oturdu.

Kısık sesle, "İstediğin herhangi bir şey var mı bebeğim?"

Başımı iki yana salladım. Burnuma onun kokusu doldu ve iyice mayıştım, gözlerim daha fazla direnemedi ve kapandı.

.

~ertesi gün~

Gözlerimi açtığımda başta dün gece olanları idrak edememiştim ama hepsi bir bir aklıma düşmüş ve moralimi bozmuştu. Odadaki saate baktığımda okula geç kaldığımızı görmüştüm. Ömer sanırım salonda yatıyordu. Yanına gittiğimde koltuğa sığmayan bedenini görünce içim acımıştı, keşke yanımda yatsaydı. Diğer odalara girmeyi tercih etmezdi genelde.

Ömer'e yaklaşıp önce yanaklarına sonra burnuna, alnına ve dudaklarına öpücük kondurmuştum. Fakat hâlâ uyanmamıştı.

"Hadi ama Ömer! Geç kaldık."