"Durmuş dersi dinliyordum ve birden boynumda birinin nefesini hissettim. Tanrı aşkına sen olsan dönüp bakmaz mıydın?" içeceğinden bir yudum aldı. "Tabii ki ben de dönüp baktım ama yüzlerimiz o kadar yakındı ki... Burun buruna öylece kaldık! Terslik işte o an profesör bizi gördü ve delirmiş gibi bağırmaya başladı. Sınıfımda ne cüretle flört edersiniz deyip dersten attı. Ayrıca bizi unutmayacağını ve dersinden bırakacağını da eklemeyi ihmal etmedi." karşımdaki adam derince nefes aldığında hala öfkesini kontrol etmekte zorlanıyordu.
"Adım ne demiştin?" diyerek bakışlarımı ona çevirdim.
"Edward" dedi. Uzun boyluydu ve kahverengi saçları vardı. Vücuduna bakınca düzenli spor yaptığı anlaşılıyordu. "Bu da Fred, kuzenim" diyerek yanındaki kişiyi tanıttı.
"Ben de Jamie" diyerek karşılık verdim. Kafeteryada başka masa olmadığı için izin isteyip masalarına oturmuştum. "Grafik tasarımı bölümündeyim. Siz?"
"Gastronomi bölümündeyim. Birinci sınıftayım ve girdiğim ilk dersten kovuldum. Lanet olsun" dedi ve eliyle saçlarını karıştırdı.
"Ben de antrenörlük eğitimi bölümündeyim" dedi Fred. Onun da sporla ilgilendiği fenotipinden anlaşılıyordu.
Edward'a dönerek "Sınıf arkadaşlarından biriyle tanışıyorum. Bu akşam bir parti vereceğiz isterseniz bize katılabilirsiniz. Arkadaşımla da tanışmış olursun. Biraz vahşidir ama iyi not tutar, lisede çok yararı oldu" dedim.
Olivia ile lisede tanışmıştık. Birbirimizden pek hoşlanmasak da ikiz kardeşim Elsa ile yakın oldukları için beraber vakit geçiriyorduk.
Edward Fred'e dönerek "Ne dersin? Kafa dağıtıp yeni birileriyle tanışmak iyi gelebilir" dedi.
Fred pek istekli görünmüyordu ama yine de kafasını sallayarak onayladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PELIGRO - Birinci Bölüm
ChickLitHer insanın hayatı trajediler barındırır. Bazıları bu tajediye sarılıp hayatı gri yaşarken bazılarıysa eline boya kalemini alıp hikayesine kendi yön verir. Bana kalsa ilk bahsettiğim personayı benimseyip hayatıma devam ederdim. Ama bir gün eline boy...