Tüm bu evren,dünya,uzay artık sen ne dersen de hepsi bir düşünceyle oluştu.
Ol dedi ve oldu ...
Öylesine derinlemesine düşündü,tasarladı ve bir an da her şey patladı.
Bu büyük patlama bütün olan bilincin pek çok bilince dönüşmesini sağladı.
Bom!
Sonsuz sayıda düşünceler her biri bir şeyi bir seni beni bizleri oluşturdu .
Hepimiz,hepsi bu patlama ve kişisel bilinçle 7 kat aşağıya düşerek.
Titreşim ve bilinç olarak başladık yolculuğa.
Bu yolculuğun adı tekamül yolculuğu oldu.
Kendi özünü bulmak için yaşamak.
Seni fizik ile yormak istemiyorum ama araştımanı rica ediyorum,Araştır ve gör.
Hepimiz,hepiniz bir frekans değeri taşıyarak var olduk.
Maddeleşebilmek için de frekans değerine ihtiyaç duyduk.
Örneğin elektrik nasıl yaratıldı?
Işığın titreşim frekansını düşürerek.
Senin de bir frekans değerin var.
Ruhun bu bedende tutabilmek için bu değere ihtiyacın var .
Sen tüm başlangıçların başındasın.
Seninle başladı tüm süreç.
Bu senin yolculuğun.
Düşündü ve oldu.
Bir oyun bahçesi düşün.
O hepinizi bu oyun alanına bıraktı ve ol'un dedi.
Oldunuz,olduk fakat zamanla ,ki zaman da senin yarattığın bir algı aslında, asıl olanı unuttun yani bu dünyaya niye geldiğini.
Defalarca belki de bir kez neden burada olduğunu,görevini unuttun.
Yaşama öyle çok daldın ki ,atalarından bu zamana yolunu kaybettin.
Ama şimdi bu satırları okuyorsan beraber bu yolu tekrar bulmaya geldin.
Frekansının değerini anlamaya geldin.
Her bir hücrenin kendisine ait doğal bir titreşimi,frekansı vardır.
Bu değerleri unutup ,düşürdüğün an yolunu kaybetmeye başlarsın.
Hastalıklarla yüzleşirsin,depresyonla,mutsuzlukla .
Zamanla tüm bu yüzleştiklerin senin gerçekliğin olur ve unutursun neden bu dünyaya geldiğini değerini ve yolunu.
Frekans değerlerini yüksek ya da olması gerektiği nokta da tutma başarısını gösterirsen zamanla farkındalıkla gözlerin açılacak ve daha net görmeye başlayacaksın çünkü görürken artık hissedeceksin.
Bakmayacaksın anlayacaksın,bakmayacaksın göreceksin.
Sen o kadar önemli ve güçlüsün ki ,fakat bunu unuttun,ben burada bu gücü sana hatırlatmak için varım .
Beraber yol alarak hatırlayacağız .
Bakan gözler ışıldayacak,gören gözler bakacak,hisseden yürekler duyacak...
İçin den bir ses yükselecek "ben ne kadar özelim""ben ne kadar güzelim""ben ne kadar güçlüyüm"ben ne kadar Ondanım"
Frekanslar dedik,yükselmeli düşmemeli dedik.
Peki nasıl olacak bu ?
Görmediğin,duymadığın,dokunamadığın bir şeyi nasıl koruyabilirsin ?
Elbette düşüncelerinle!
Düşüneceler senin bu dünya da ki tek var oluş nedenin,düşünceler senin kalemin ,yaşamın ise senin beyaz kağıdın .
Bu kağıda ne çizersen onu elde edeceksin .
İşte bu kadar basit .
Hadi başlayalım mı ?