Gözlerin sadece bana öyle baksa olmaz mı?
Taksi ile eve giderken evde geçireceğim bir günün planını yapıyordum. Sanırım 24 saatin 20 saatini uyuyarak geçirecektim. Kalan 4 saat ise film izleyecektim. Bence mantıklıydı. Bu fikrimi kızlara söylediğimde haz etmemiş olacaklardı ki hemen karşı çıkmaya başladılar.
Saçmalama istersen!
Bacım biz kuduracaktık ama.
Sanırım Minho'nun peçeteleri yanımda olacaktı.
Onlara göre her saniyemizi dolu dolu geçirmemiz gerekiyordu. Küçüklüğümden beri bu böyleydi ve hiç değişmiyordu. Bana çok kez ailemle tanışmayı istediklerini söyleselerde ben çoğu zaman bir bahane bulmuştum. Tabi ki her zaman bir bahane bulamamıştım. Bazen gerçekten sinirlendiğim zamanlar oluyordu. Ve sırf bu yüzden ettiğimiz kavga sayısı fazlaydı. Onlardan hiçbir zaman büyük bir beklentim olmadı, ama onlar bazen gerçekten fazla zorluyorlardı.
Bana göre gerçek arkadaşlıklar bazen karşı tarafın saklamak istediği şeyleri anlayış göstererek sağlamasını yardımcı olmaktan geçiyordu. Her ne kadar sakladığın şeyin ne olduğunu bilmesende...
Herhalde bir zamandan sonra anlamış olacaklar ki sormayı bıraktılar. Hatta bazen ortamlarda bu konu açıldığında konuyu kapatma görevini bile üstleniyorlardı. Bu beni gerçekten mutlu ediyordu. Onlara bir gün gerçeği söyleyeceğimi biliyorlarlardır umarım. Gereken tek şey doğru zaman.
Taksi ücretini uzun bir kavgadan sonra ortak ödemeye karar verince adam bir karara varılmasından mutlu olmuş olacaktı ki büyük bir mutlulukla parayı alıp teşekkür etmeyi de ihmal etmedi. 10 dakika da adamın neden teşekkür ettiği konusunda tartıştıktan sonra da Harin'in teklifi üzerine herkes evine gitmeye karar verdi. Bu teklif herkesi çok mutlu etmiş olacak ki hep birlikte ellerimizi ortaya koyup, SUR-Vİ-VOR diye bağırmayı da unutmamıştık.
Eh yapmasak olmazdı ya!
Yol boyunca da yolları kimin yaptığı üzerine tartıştıktan sonra sonunda eve varabilmiştim. Aslında bu tartışmaları açan kişi bendim. Çünkü hatırlamamaları gereken bir şey vardı.
O manyak adam.
Şu ana kadar kimsenin sormamış olması benim için büyük şanstı. Aklımdan bir ara kızların bilerek sormamış olma ihtimali gelse de, elimde bu ihtimali çürütecek çok fazla şey olduğu için bu olasılığı bir kenara attım.
Sadece 1 dakikalığına...
Kapının alacaklı gibi çalınması üzerine kimin çaldığını -daha doğrusu kimlerin- bildiğim için yavaş adımlarla kapıya doğru ilerledim. Açtığım gibi üzerime zıplayan 3 tane hayvanı saymazsak girişleri mükemmeldi.
Elinde ki atıştırmalıklarla: HARİN
Kola ve çikolatalı sütlerle: LAREN
Ve her zamanki gibi eli boş gelen;AREN
"Hoş bulduk kanka."
"Biz de seni özledik."
"Sana kucak dolusu sevgi getirdim. Bakma öyle elimin boş olmasına."
Her dedikodu gecesinde olduğu gibi bugününde sabahını selamlayacağımızın bir göstergesi olan bu cümleler bile beni gülümsetmeye yetmişti.
"Hoş geldiniz Harinciğim."
"Ben de sizi özledim Larenimm."
"Senin kendin gelmen bile büyük bir gelişim Aren."