Gökyüzüne bak. Kaç kuş var? Kuşların sesi var mı etrafta? Yapma, pencerelerin hala kapalı mı? Saat tahmini kaç, güneş batıyor mu yoksa doğuyor mu? Yine uyanık mıydın tüm gece? Ağladın mı bu defa güldün mü? Gülmüşsündür. Ağlasaydın uyurdun, ağlamak yorar seni. Biliyorum. Gülmüşsün. Gül. Yoruldun yeterince.
Güneş doğmuş gördün mü? Işıkları hala yakıyor mu gözünü? Yakarsa yaksın, demeye başlamışsın diye duydum, barışmışsın aydınlıkla. Kendinle de aran eskisi gibi değilmiş şimdilerde. Düzeltmeye başlamışsın bir şeyleri. Şimdi sorsam bilmiyorum, dersin. Ne bozuktu da ben neyi düzeltiyorum acaba?, dersin. Hiç inkar etme! Sen bildiklerini gizlemeyi seversin. Ufacık bile olsa hayatında gizem istersin.
Renklerini fark etmeye başlamışsın. Dışarıdan da görünüyor, sen kendini görmeye başlamışsın. Göründüğünü anlamışsın, şeffaf olmadığını... Biraz da sen boyamışsın. Yakışmış biliyor musun, açmış bu renkler seni. Daha bir canlanmışsın.
Gözlerin değişmiş. Aslında gözlerin aynı ama bakışların değişmiş. Biraz şişler ama resmen içi gülüyor, yüklerinden arınmışsın. Dudaklarında acı bir tebessüm vardı son görüştüğümüzde, şimdi gerçekten gülüyorsun. Mutluluğun taşıyor sesinden. Haklısın. Ben kurtarsam kendimi beni hak etmeyen insanların derdinden, ben de gülerdim. İyi yapmışsın.
Ben hep buradayım diye ihmal etme beni, beklerim, özlerim. Sen bana yalnızca kendine geldikçe gelme, hep gel. Gerekirse ben seni kendine getiririm.
06.05.2024 08.27 Gdynia, Poland
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kendimden Bana
RandomBen hep buradayım diye ihmal etme beni, beklerim, özlerim. Sen bana yalnızca kendine geldikçe gelme, hep gel. Gerekirse ben seni kendine getiririm.