KAYBOLMUŞ AŞIKLAR KİTAPÇISI

9. BÖLÜM: İLK KISKANÇLIK

Blüm geç geldiği için üzgünüm ama bölüm son kez geç gelecek çünkü artık sadece K.A.K ilgileneceğim.

Her pazar buluşalım, olur mu?

Bolca yorum yapmayı unutmayınız.

KEYİFLİ OKUMALAR

🌑🌑🌑

FULYA

"İçim kapkaraykennn gökyüzü mavi olsa kaç yazar
Gözyaşım dinmiyorrrrr!" Yüksek sesle günler önce İnternette görüp dilime dolanan şarkıyı söylerken telefonda gezinmeye devam ettim.

Furkan bir arkadaşıyla görüşmeye çıktıktan sonra bütün gün yatakta oturup Instagram'da gezinmiştim. Gelmeden önce beni arayıp hazırlanmamı söylemişti. Bugün balayımızım son günüydü bu yüzden gitmeden önce bizimkilere hediye almak için dışarı çıkacaktık.

Hazırlanmış onu beklerken yarım saatin ardından gelmişti ama bu sefer hazırlanmaya koyulan oydu. Kısa bir duş alıp çıkacaktı. O arada boş durmamak için telefonla Ela'yı aradım.

Birkaç defa çaldıktan sonra Ela'nın, "Biri mi öldü?" diyen sesini duydum. Kaşlarım istemsizce çatılırken, "Yoo," dedim rahat bir tavırla.

"O zaman niye arıyorsun beni?" diye cırladığında telefonunun diğer ucunda olsam bile korktum. Ela normalde çok sakin bir insandı. Kolay kolay sinirlenmez, kimseye bağırmazdı. Şu an böyle olmasının bir nedeni olmalıydı.

"Ela, canım sen iyi misin?"

"Değilim Fulya," dedi ağlamaklı sesiyle. "İyi değilim. Sabah dörtten beri matematik çözüyorum. Beynim sulandı, beyin hücrelerim tek tek intihar ediyor."

"Sakin ol canım. Sınava daha var, kendini şimdiden çok sıkarsan sınava yakın gevşersin. Şimdi kalk o masadan ve ders çalışmak dışında bir şeyler yap. Dışarı çık ya da Kerim'i ara beraber bir şeyler yapın."

"Kerim'in işi vardır şimdi, rahatsız etme-"

Hızla sözünü kestim. "O senin nişanlın ve ona ihtiyaç duyduğu zamanlarda yanında olsun bir zahmet. Şimdi ara onu ve gelmesini söyle. Çok önemli bir işi yoksa gelir eğer gelmezse de ayrıl." dedim.

"Ne ayrılması ya," dedi hemen. "Sırf çağırdığımda gelmedi diye niye ayrılalım ki?"

"Çünkü seni sevmiyor demektir. Furkan bana bunu yapsın anında donsuz kapıya atarım." dedim kararlılıkla. Külliyen yalandı. Kocam asla bunu yapmazdı eğer yaparsa da bir nedeni olurdu. Bu yüzden de böyle bir ihtimal söz konusu bile olamazdı.

"Fulya, yanlış anlama ama niye donsuz atıyorsun?" dedi çekimser bir tonda.

"Kocam değil mi, istediğim gibi atarım."

"Neyse ben o zaman Kerim'i arayayım. Size iyi eğlenceler. Görüşürüz."

"Görüşürüz, Allah'a emanet ol."

Ela ile telefon görüşmesini bitirdiğimde bu sefer Nisa'nın numarasını tuşladım. Canım sıkılıyordu ve arkadaşlarımın canını sıkmak şu an için bana çok iyi gelecekti. Ben canım sıkılıyorsa onların ki da sıkılsın değil mi? Yoksa iyi arkadaş olmazlardı. Onları düşünüyorum yalnızca.