14.Bölüm-Ufak Bir Su Meselesi

1 1 0
                                    

Bölüm Şarkısı: Superman-Hadise

Gece yatmak için misafir odasına geçtim. Gerçi boş,uyuyamıyordum ki. Beynim de tilkiler dönüyordu. Beynim hayır diyordu,kalbim evet.

Hangisini seçmeliydim? Normal de Selen olsa beyin derdi fakat ben eskisi gibi değildim. Bundan o kadar emindim ki. Düşünürken susadığımı fark ettim. Komodine baktım su yoktu. Koymayı unutmuştum.

Yataktan kalkıp kapıya doğru yürüdüm. Yavaşça açıp çıktım. Merdivenlere yöneldiğim de bir karartı gördüm. Ses çıkarmamak için ağzımı kapattım. Sağa sola bakıp sert bir şey aradım. Köşede ki sopayı elime alıp yavaşça karartıya yöneldim.

Arkası dönüktü. Pat diye bi an da kafasına geçirdim. Yüzünü döndü. 1-2 dakika suratıma baktı. Elin de su bardağı duruyordu. Hemen elindekini aldım. Aldığım gibi yere düştü. Eğilip yüzüne baktım. Doruk'tu bu!

"Salak Selen," dedim alnıma vurarak. "Naneyi yedin" dedim sessizce. Suyu yere koydum. Doruk'un yanaklarına vurmaya başladım uyansın diye.

1-2 dakika boyunca uyanmayınca kolundan tutup çekmeye başladım. Ne kadar çekilebilirse tabii. Kaldığım odanın kapısını açıp içeri soktum. Kapıyı kapatıp yere yığıldım. Kaç kiloydu bu? Göz ucuyla Doruk'a baktım. Hâlâ uyanmamıştı.

Yattağım yerden Doruk'a bakacak şekilde yan döndüm. Aramız da çok fazla bir mesafe yoktu fakat bu beni rahatsız etmiyordu. Kokusu dalin gibiydi. Elim yavaşça saçlarına gitti. Tam dokunacakken gözlerini araladı.

Gözlerinin açıldığını gördüğüm gibi döndüm. Gülümsedi. Kaçamak bir bakış attım. Beni izliyordu. "Hiç sormayacak mısın?" dedim Doruk'a bakmayarak. "Neyi?" dedi kısık bir sesle. "Buraya nasıl geldiğini" dedim etrafa bakmaya devam ederken.

"Yoo," dedi sessizce. "Yani neden burdayım?" dedi öksürerek. Tam ağzımı açmışken ah diye bir ses çıkardı. "Başım" dedi kafasının arkasını tutarak. "Su almak için çıkmıştım,karartı gördüm hırsız sanıp kafana sopayla vurdum. Sonra bayıldın işte" dedim dudaklarımı dişleyip.

"Elin ağırmış" dedi kıkırdayarak. Dönüp omzuna vurdum. "Kalk gidiyosun" dedim ayağa kalkarak. "Niye?" dedi anlamayarak. "Niye mi?" dedim sinirle. "Yani başım," dedi kafasını tutup. "Off gel krem sürelim" dedim elimi uzatıp.

Bir elime bir bana baktı. "Ne bakıyosun?" dedim sorgulayarak. Bişey demeden elimi tuttu.
Destekleyerek kaldırdım. "Otur" dedim yatağı işaret ederek. "Neden?" dedi mal mal. "Salak mısın? Gerçi salaktın ama iyice salak olmuşsun kafana vurunca" dedim sinirle.

Dudağın kenarı kıvrıldı. "Sırıtma da otur" dedim gözlerimi devirerek. Bişey demeden oturdu. İlk yardım çantası banyo da olmalıydı. Odanın içinde ki banyoya girip aynalı dolabı açtım. Tam da düşündüğüm gibi için de duruyordu. Elime alıp banyodan çıktım.

Yatakta beni bekliyordu. Yanına oturdum sessizce. Çantayı açıp krem aramaya başladım. Beni izliyordu farkındaydım ama laf etmiyordum. Rahatsız da değildim açıkcası.

Kremi bulduktan sonra çantayı kenara koydum ve kremin kapağını açtım. "Niye benim için endişeleniyorsun?" dedi Doruk sessizliği bozarak. "Kim demiş endişelendiğimi?" dedim sorusuna karşılık.

"Peki niye yardım ediyorsun?" dedi bu sefer. Yutkundum. "Çünkü," dedim sessizce. "Çünkü ben vurdum ya ondan" dedim geçiştirerek. Bişey demedi. Kremi kafasına sürdüm. Kremi kaldırıp, "Hadi odana" dedim.

Gözlerimin içine bakıyordu. Gözlerimi kaçırdım. Çenemden tutup kafamı kendisine doğru çevirdi. "Sen bana böyle bakarsan nasıl gidebilirim?" dedi sessizce Doruk. Yutkundum. "Yapma," dedim yalvarır gibi.

"Eğer böyle yaparsan duramam" dedim gözlerinin içine bakarken. "Seni durduran nedir?" dedi sözüme karşılık olarak. Eli hâlâ çenemdeydi. "Geçmişin," dedim yutkunarak. "Geçmişimiz" diyerek devam ettim.

Anlamaz gibi kaşlarını çattı. "Nasıl yani?" dedi şaşkınlıkla. "Zamanı gelince öğrenirsin" dedim ayağa kalkarak. Gözlerim dolmuştu fakat belli etmedim. Bişey demeden çıktı. Geçmişte birbirimizden bu kadar nefret ederken şimdi olabilir miydik? Sanmam.

Hiç bir zaman ona karşı nefretten başka bişey hissetmezken,şimdi neden böyleydi? Ne değişmişti? Kafam da ki sorulara yanıt bulamıyordum.

*Ertesi Gün*

Sabah kalkıp hızlıca giyindim. Aşağı indiğim de kimse yoktu. Mutfağa girip kahvaltı hazırladım. Naz'ın neşeli sesi geldi. "Naber fıstık?" dedi ağzına salatalık atarken. Güldüm. "Neden bu kadar mutlusunuz bugün Naz Hanım?" dedim tabakları masaya koyarken.

"Annem ve babam şehir dışına çıkıyor veeeee ben de gidiyorum onlarla!" dedi neşeyle. Naz hep 6 yaşında bir çocuk gibi ailesiyle her yere giderdi. "Abin?" dedim sorar gibi. "O gelmez,sevmez yani ailecek gezmeyi pek" dedi omuzlarını silkerek.

Kafa salladım. "Bugün mü gidiyorsunuz?" dedim son şeyleri koyarken. "Hayır,gece yola çıkacağız. İstersen sen de gel" dedi Naz. "Yok ya kafam şişer benim. Zaten ben de eve gideceğim bugün" dedim sorusunu yanıtlayarak.

"Peki" dedi masaya otururken.

***

Kahvaltı bittikten sonra hep beraber masayı topladık. Doruk'la hiç konuşmamıştık. Çantamı alıp evden çıktım. Paten yoktu bugün. Maria bize sadece bugünlük izin vermişti. Kendi evime gelince kapıyı açtım.

Eski halinde duruyordu. Zaten 1 gün de ne değişebilirdi ki? Yukarı çıkıp duş aldım. Duştan sonra elime telefonumu alıp instagrama girdim. Birkaç gündür post atmıyordum. Yüzüm de ki maskeyle post atmaya karar verip post attım.

*Görsel temsilidir.*

@SelenYildirim: Kızlar maskeler yapıldı mıııı???

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

@SelenYildirim: Kızlar maskeler yapıldı mıııı???

(6.839 like 3.978 yorum)

@Anamınterligi: Yapıldıı

@Kicimsendendahamüq: Senin kadar güzel olsam yeterdi

@SelenYildirim: @Kicimsendendahamüq ayy demeyin şöyle şeyler utanıyorum


Yorumlara yanıt verdikten sonra yüzümü yıkadım. Yatağa kendimi atıp uyudum.

****

Selaamm!!! Mantık hataları olabilir özür dilerim çünkü bölümleri tek sefer de yazmıyorum ve bu yüzden önceki yazdıklarımı unutabiliyorum özürrrr

Ateşten KaçmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin