KUSURSUZ İNTİHAR

🌊48.Bölüm🌊

@pile16 @Karadenizperisi61 @selinhantol @adaatadmr @dystinabell @KubraKksal0 @BernaGebedek @geceninellitonu_ @SelfinazBulut5 @vuslat_tuna @Burcu_Aley @Daryoosh 💞💞

İki aşık birbirlerinde demlendikleri aşk dolu tutku kokan anların ardından üzerlerini değiştirmiş, koyun koyuna geminin güvertesinde oturuyorlardı. Dünyanın en korunaklı sığınağında sevdiği adamın kollarının arasındaydı Hera, hem de bu sefer iki değil üç kişilerdi. Başını hafifçe geriye atıp kocasının omzuna yaslamıştı.

"Biraz yüzsek mi?"

"Bir zararı olmaz dimi, hani doktor ilk üç ay dikkat etmek gerek demişti ya"

"Kendimi çok yormayacağım merak etme kocam"

"Senin o kocam diyen dillerini yer ağzını da çok fena öperim ama"

Hera gülerek mırıldandı. "Nasıl bir fenalıktan bahsediyoruz acaba?"

Kurt muzipçe gülümseyerek "İstersen bizzat uygulamalı gösterebilirim" diye karşılık vermişti.

"Çok sevinirim"

Kurt muzip, tutku dolu hırıltılı bir ses tonuyla "Hmm" diye mırıldanarak sıcak nefesiyle karısının tenini okşamıştı.

Hera gülümseyerek "Hmm hmm" diye karşılık verirken kendisini kocasının dokunuşlarına bırakmıştı bile. Dudaklarının arasından sızan dile karşılık hevesle parmaklarını kocasının ensesinde birleştirmişti. Daha birkaç dakika önce ateşle barut misali yanıp yanıp sönmemiş birbirlerine karışmamış gibi yalnız olup sessizliğin içinde kaybolmanın keyfini çıkarmaya başlamışlardı. Ne kadar sürdüğünü bilmedikleri öpüşmelerinin sonuna geldiklerinde soluk soluğa çarpan kalplerinin gümbürtüsü dışında bir şey duyulmuyordu.

"Biraz daha böyle kalırsak teknemizi alevlere teslim edeceğiz gibi görünüyor"

"O yüzden şimdi gidip yüzüyoruz kocam hadi"

Kurt "Gidelim bakalım" diye karşılık verirken Hera onun kollarının arasından çıkıp ayağa kalkmıştı. Üzerindeki yeşil renkli kimonosunun bağlarını çözüp üzerinden çıkartarak olduğu yere bıraktığında boynundan askılı üzeri siyah renk yaprak baskılı koyu yeşil alt üst bikinisiyle nefes kesici göründüğünü bir kez daha gözler önüne sermişti.

"Ne oldu, niye öyle bakıyorsun Kurt?"

"Sahip olduğum mücevherin güzelliğini izliyorum karıcığım... Bir de" diye karşılık verirken oturduğu yerden kalkmış ve ani bir hamleyle Hera'yı kendine çekip aralarındaki mesafeyi yok etmişti.

"Yeşil sana bir ayrı yakışmış, teknemizin alev alma fikrini yeniden mi denesek diyordum"

"Böyle giderse yatağından çıkmayan o çiftlere döneceğiz sevgilim"

"Bence hiçbir mahsuru yok karıcığım, sen varsan geri kalan hiçbir şeyin benim için bir önemi yok"

Hera "Bu fikri sonra düşünelim sevgilim hadi gidip yüzelim" diye karşılık verirken kocasının üzerindeki kısa kollu beyaz tişörtün uçlarından tutup yukarı çekip çıkartmış ve dudaklarına küçük bir öpücük bırakmıştı.

"Atlamak yok"

"Atlamadan nasıl girebilirim acaba?"

"Önce ben gireyim seni alırım bekle burada"