Yeni bir hikaye yazıyorum ona bakmanızıda öneririm. İsmini alta yazarım iyi okumalar.MAFYA ERKEĞİ
Alarmın o iğrenç sesi yine umudun kulaklarına dolmuş yerinde rahatsızca kıpırdanmasını sağlamıştı. Baş ucundaki komidininde duran telefonu alıp alarmı kapattı, ardından gözlerini ovuşturup yatağında oturur pozisyona geldi. Kucağında duran telefonu alıp bildirim falan gelmişmi diye bakınmaya devam etti..
Telefonunda on dakika gezindikten sonra yatağından kalkıp dolabından giysilerini çıkardı. Odasına dönüp yatağını toplayıp kendini banyoya kapattı..
Üzerine, siyah sweetshirt ve beyaz pantolon giyinip çok sade olduğunu düşündü.
"zincir falan taksam kötümü durur?" dolap aynasından kendini süzmeye devam eden umut "denemekten zarar gelmez" diyip alt çekmeceden bi pantolon zinciri çıkardı. Zinciri siyah olduğundan pantolonuna da uymuştu. Bir çok renkte zinciri vardı ama her taktığında bi tık alışmaya yada insanların tereddütle yaklaşacağından korkuyordu. Dün giydiği pantolonunda da zincir detayı vardı. Bunu hatırlayan umut dün gece yaşadığı olayların zihnine çok rahat biçimde ulaşmasına izin verdi. Utancından yerin dibine girip bugün meteyle karşılaşmamayı umuyordu..
Dudağına nemlendirici sürüp iki et parçasını birbirine sürtüp ağzının içine gelen çilek tadındanda tatmin olmuştu. Daha geçenlerde bile nemlendiriciye "gay" teşhisi koyduğunu unutmuş bir şekilde dudağına yaymaya devam etti. Sonuçta nemlendiriciydi ne renk veriyor ne de dudak büyütüyor. Umut'a göre bunlar bi erkeğin yapması gereken davranışlar olsun yada olmasın, umut'a göre insan olsun ve kendi olsun yeter.
(nefes alsın yeter knk ya diyip önüne bambaşka birini koymak lazımda nysee snnxdkkd)
Çalışma masasını üzerinde duran siyah bej çantasını alıp dünden hazırladığı kitapları içine koymuştu. Komidinin üzerinde duran telefona bildirim gelmesiyle aklınada mete'nin gelmesi bir olmuştu. İç dudağını ısırmaya başlayan umut telefonu alıp whatsapp'a girdi.
Sınıf grubundan mesaj geldiğini görmüş ve derin bi nefes bırakmıştı. Şuan bunu yaşamasını bir kenara bırak mete'yi görünce ne yapacağını kestiremiyordu.Otobüsten inen umut okula adımlamaya başlamıştı. İlk dersinin birinci sınıf edebiyat olduğunu bildiğinden C2 salonuna doğru yola koyulmuştu. Salona girdiğinde sınıfta on kişiden az öğrenci vardı. Aklından 'iyiki mete bu dersi almıyor' diye geçirip bir amfi ye geçti. sırada hocayı beklerken telefonunun titremesiyle çantasında duran telefonu çıkartıp yazan kişiye baktı.
Allah kahretmesin. Yazan. Kişi. METE.
Berk mete:
Selam umudum. Kusura bakma derse geç kaldığım için yazamadım.Umut metenin ondan önce okulda olduğunu düşünmüyordu hatta bugün metenin dersinin olacağını bile bilmiyordu
Umudum:
Sıkıntı yok mete dersinin sabah erken olacağını bilmiyordumBerk mete:
Evet öyle oldu.. Neyse sen nerdesinUmut mete'nin halen okulda olduğunu düşünsede utanma duygusunu saklayamayarak yazmaya koyuldu
Umudum:
Ben derse geldim birazdan profesör gelicek onu bekliyoruz.Berk mete:
Hmm anladım benim bir saat sonra yine dersim var. onu okulda beklemek yerine kafeye geldimUmut sormamıştı ama bi yandan mete'nin kendini açıklamasını hoş bulmuştu.
Umudum:
Pekii bu dersim 25 dakika sürecek yarım saat ara var belki bende gelirim kafeye
ŞİMDİ OKUDUĞUN
otizm'liyim ama
RomanceOtizm ama aşk olanından Bxb bir kurgudur. Kitabımda eşcinsellik vardır rahatsız olacakların okumaması dileğiyle.. Belki smut yazabilirim kadere bağlı cnslr #bxb