8) Sigara

15 5 0
                                    

Arkadaşlar bu bölümde Müslüm Gürses'ten sigara şarkısını dinleyebilirsiniz!

Bölüm bitince geldi aklıma sebepsizce! Neyse, bölümün sevdiğiniz yerlerinde yorum yazmayı unutmayın lütfen. Minik yıldıza da basarsınız herhalde!

Sizi seviyorum, dalin kokulularım . . !

İlahi Bakış Açısı

Aziz, Yağmur'u birazdan Zafer'in doktorluk yaptığı kata kadar çıkarmış ve Yağmur odaya geçene kadar merdivenin arkasından onu izlemişti. Yağmur, içeri geçince, Aziz de bu kattaki koridorun en sonuna gitti ve koca camlardan şehri izlemeye başladı.

Aklında milyon tane düşünce vardı. Bir sürü şeyi aynı anda düşünüyordu. Ekibini, ekibine ihanet eden ve şimdi de başka planları olan Zafer'i, Soysuz'u, Yağmur'u, koruma görevini . . .

Kafası allak bullaktı. Kulaklıktan Feride'nin sesi geldi.
"Hastaneye girdiğinizden beri kimse bir şey demedi ve şaşkınlık yaşadı, Aziz. Ne oluyor, anlat?"

"Yağmur'un yeğeni Defne lösemiydi. Bunu doktoru da Zafer olmuş. Galiba sahte sertfika ile falan doktor olmuş. İntikam için de Defne'ye bulaşmış. Şimdi de Yağmur ile arkadaş. Ve galiba bundan Soysuz'un da haberi var," dedi Aziz huzursuzca.

"Ee, plan ne?" diye sordu Leyla. "Ya da plana devam mı?" diye tamamladı Oğuz.

"Plan devam. Zafer ile yüz yüze gelmemeye çalışırım. Eğer beni görürse . . . O zaman ne olacağını inanın ben de bilmiyorum. Bu aralar kafam dolu dolu," dedi Aziz huzursuzca.

Kimseden ses çıkmadı. "Birazcık çalışın. O zamana kadar bir şeyleri izlemeye gerek yok," dedi Aziz ve kolyesini devre dışı bırakıp boynundan çıkardı ve cebine koydu.

Hemen telefonu aranmaya başladı ama Aziz sadece telefonunu sessize almak ile yetindi. Biraz sonra Yağmur Zafer'in yanından çıkmıştı bile. Neyse ki Yağmur içeri girmeden önce üzerine bir ses dinleme cihazı takmıştı. Artık içeride ne konuşlmuşsa birazdan dinleyecekti . . .

Yağmur'un Anlatımıyla

Zafer'in odasına girince Zafer ayağa kalktı ve elimin üzerine bir öpücük bıraktı.

"Hoş geldin," dedi ve eli ile masasının önündeki sandalyeleri işaret etti oturmam için.

Ben de sahte kibarlığım ile nazikçe sandalyeye oturdum. "Ee, n'aber?"

"İyidir, senden ne haber? Ne attı seni buralara?" diye sordu

"Canım istedi," dedim tip tip bakarken. "İlla bir sebebi mi olmalı?"

"Yok, aksine. Sevindim bile. Ee, ne içersin?" diye sordu.
"Kahve," dediğimde Zafer masadaki telefonu alıp kahve siparişlerini verdi.

Geldik operasyonun en güzel yerine. "Bir şey soracağım," dedim bir anda. Zafer ise iki saniye benimle göz teması kurup dosyaya döndü. "Tabii ki de?"

"Benimle arkadaş olmak istemenle alakalı bir şey aslına bakarsan," dedim ve boğazımı temizleyip söze girdim. "Aslına bakarsan hiç de öyle bir teklifte bulunacak gibi bir insan değilsin. Bu teklifinin arkasında bir şey var mı?"

"Ne yani? Bu ani bir teklif olabilir . . . Şaşırmakta elbette haklısın, ki biri bana böyle bir teklifle gelse benim de tepkim aynısı olurdu. Ama, ben kimseye yalan söylemem, Yağmur," dedi Zafer ve güven verircesine gülümsedi.

OYUN BOZANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin