İs İt Love?

Herşey Senin Yüzünden

Jungkook hala şaşkınlık içerisindeydi. Yoona'ya başından beri ısınamasa da bu kadar ileriye gideceğini hiç düşünmemişti. Taehyung nişanlısının dizlerinde yatarken bir yandan da tombul karnını okşuyordu. "Ne düşünüyorsun sevgilim?" Dedi nişanlısını dalmış görünce.Jungkook daldığı yerden hızla uyandı.
"Şey anneni" dedi
"Annem değil!" Taehyung bunu sertçe reddetmişti.
"Şey tamam yani bayan Yoona'yı" dedi dudaklarını ısırıp,parmaklarıyla oynarken.
"Düşünülecek birşey yok başını ağrıtma boş şeyler için" Bu konudan bahsetmek Taehyung'u sinirlendirmiş gibi gözükse de aslında içten içe üvey de olsa onun tarafından hiç sevilmemiş olmanın verdiği üzüntüyle böyle tepkiler veriyordu.
"Gerçekten beni zehirlediğine inanamıyorum?"  Dalgınca konuşurken.
"Mahkemede itiraf etti ya?" Yoona hakkında konuşmak dahi istemiyordu.
"Öyle ama ne bileyim oğlunun doğacak bebeğini hiç düşünmeden nasıl öldürmeye kalkar ki aklım almıyor" Taehyung'un canı yeterince sıkkındı.
"Jungkook kapat konuyu" dedi iç çekerek.
"Özür dilerim"  Yoona ve Seulbi tutuklanmıştı.Taehyung ise şikayetini geri almamaya yeminliydi.Haklıydı da.Bebeğini ve nişanlısını öldürmek isteyen insanlara cezasını çektirecekti.
"Özür dileme bitanem hadi yemek yiyelim"
"Pizza yiyelim miğğ? Lütfennnn" dedi ellerini birleştirip yalvarır gibi.
"Tamam söylüyorum hemen"
"Yaşasınnnn" dedi ellerini havaya kaldırıp. Yemek denince minik,göbekli tavşan için akan sular duruyordu.

Ertesi gün Changkyun sevgilisinin abisini görünce "Selam" dedi başını hafifçe eğip.Ancak aynı nezaketi Taehyung'dan göremedi.
Taehyung zoraki bir gülümsemeyle başını salladı.
"Düğün gününü karalaştırmışsınız?"
"Evet?" Dedi sorgulayıcı bakışlara sorgulayıcı cevap vererek. "Davetli miyim?" Dedi gururunu ayaklar altına alırken "Evet" dedi Taehyung yeniden.
Changkyun şaşkınlıkla cevap verecekken Taehyung konuşmasına izin vermeden "Kardeşimin misafirisin" deyince
Changkyun daha fazla tahammül edemeyip gözlerini devirerek yanından uzaklaşacakken durdu ve geri döndü. "Senin benimle derdin ne?".Artık saçmalığa bir son verecekti.

"Seninle ne derdim olabilir git işine"
Changkyun ısrarcıydı. "Cevap ver!"
"Hmm madem duymak istiyorsun söyleyeyim" dedi ve yüzünü iyice yaklaştırdı yüzüne "Senden hiç haz etmedim,etmeyeceğim de" deyince Changkyun dişlerini kırarcasına gıcırdatıyordu. "Bende sana bayılmıyorum ama hiç değilse Minhyuk için daha ılımlı davranamaz mısın? Onu çok üzüyor bu tavırların" her şeye rağmen hala sevgilisini düşünüyordu.
"Hh ne varmış tavırlarımda?" Gerçekten hiçbir kusur yokmuş gibi konuşuyordu.
"Minhyuk'la olan ilişkini hiçbir zaman onaylamadım o da bunu biliyor" dedi.
"Enazından abisi olarak mutluluğuna ortak olman gerekmez mi?" Cevap Taehyung için netti.
"Sevgilisi sevmediğim biriyse gerekmez" dedi kısaca.
"Niye lan niye? Benden bu kadar nefret etmen için ne yapmış olabilirim?"

"Bir nedeni yok kaybol hadi"
Bu soğuk ve itici davranışlar çok fazlaydı.Taehyung'un kendisinden haz etmediğini elbette biliyordu fakat bu kadarı fazla geliyordu.
Hızlıca yürürken Minhyuk ile karşılaşmış ancak onunla bile konuşmadan yoluna devam etmişti.Minhyuk olduğu yere çakılmış gibi sabit kalmıştı.Sevgilisi yüzüne bile bakmadan yanından geçip gitmişti.Telefonunu çıkarıp sevgilisini aramış ancak bir cevap alamamıştı.Neye sinirlendiğini bilmiyordu ama her ne olduysa fazlasıyla kızmış olmalı ki Minhyuk'un aramasını bile yanıtlamamıştı.

Minhyuk düşünceyle yerinde durdu bir kaç saniye.Daha sonra yürüdüğü koridoru geri dönüp sevgilisinin gittiğini tahmin ettiği yere gitmişti.Bahçenin arka kısmına gittiğinde Changkyun'u arkadaşlarıyla sigara içerken görmüştü.Ona doğru adımlarken geldiğini farkeden arkadaşları onu dürtmüş ve Minhyuk'a bakmasını sağlamışlardı.Geldiğini gördüğü halde hiçbirşey olmamış gibi sigarasından bir yudum alıp dumanını ağır ağır vermiş ve başını eğmişti.