"Ne demek abimdi? "
Sıkıntılı nefesini verip oturuşunu dikleştirdi. Kafamdaki düşünceler o kadar çoktu ki, ihtimaller üzerinde düşünmeden Afşin'in bana açıklama yapmasını bekliyordum.
"Konuşsana it herif!" diye bağırdım içimdeki ofkeyi bastiramayip.
"Sana en baştan anlatmam gerekiyor. Sakinleş, inan her şey benim için de çok zor. "
"Siktiğimin en başı nereden başlıyorsa oradan konuşmaya başla Afşin. Yoksa sikicem çeneni, bir şeyleri saklayıp durma."
"Lan kes. Anlatıcam dedim işte Eriz. "
Bir anda bağırmasıyla sinirlendiğini anlamıştım. Anlatıcaktı biliyordum ama lafı geveleyip hızlı davranmaması beni deli ediyordu.
"Abim17 18 yaşlarındayken babamla birlikte av adı altında ormana gitmişlerdi. O zaman ben 10 yaşındaydım beni yanlarına almamışlardı. Hem zaten abim büyüktü ve babam çoğu şeyi onun üzerine yapacağı için ne yaparsa hemen yanına abimi de alır giderdi. O gün ben sabah onlar evden çıkmadan önce uyandım. Akşam oldu, ertesi gün oldu. Ne abim ne de babam geri eve dönmediler."
Abisi de eve dönmediyse şu an peşimizde abisi olduğunu söylediği adam kimdi peki? Yoksa hepsi bir oyun muydu?
"Evde olan ve evin düzenine bakan kadınla birlikte yaklaşık 3 gün geçirmiştim. Dışarıya her çıkmak istediğimde kapının önünde yığınla bekleyen ve çıkmamı engelleyen adamlar vardı. Bağırıp babamı ve abimi soruyordum onlara ama kimse bir şey demiyordu. Daha sonra nerede olduklarını anlamamı sağlayacak bir haber duymuştum . O haberi de evdeki kadın birisiyle telefonda konuşurken kapı arkasında yakalamıştım. Babam ölmüş , abim de eve daha dönmemişti . Ama o yaşıyordu."
Babası nasıl ve tam olarak nerede ölmüş olabilirdi?
Tüm bunları anlatırken kafası yere eğikti. Hiç yüzüme bakmamıştı. Ama son sözleri bittikten sonra kafasını kaldırıp tam gözlerimin içine baktı.
"Babamın abimle gideceği yeri onlara birisi söylemişti. Ormanda olacakları haberi o alçak herife uçmuştu ve babamı abimin gözleri önünde öldürmüşlerdi."
Bir babayı çocuğu önünde öldürmenin hissini , acısını hissetmeye , empati kurmaya çalıştım ama beceremedim. Üzülmeye çalışmıştım içimden onlara. Üzülmemem gerekti aslında, kim bilir öldüren insanla aralarında ne husumetleri vardı.
"Abin sonra eve döndü mü?"
Gözlerini benden ayırmadan güldü.
"Sence sorman gereken soru o mu?"
Neyi atlamıştım ben tam olarak? Nereye dikkatimi vermem gerektiğini anlamamıştım.
Ben düşünmeye çalışırken aniden ayağa kalktı ve üzerindeki ceketi hızlıca çıkarıp kalktığı koltuğa attı.
"Sormam gereken soru neydi?"
"Sence o alçak diye bahsettiğim herif kimdi Eriz?"
Kafamda hala anlayamadığım için bir şeyleri birleştirmeye çalışırken Afşin'in beline doğru hareketlenen elini gördüm. Ani bir refleksle ben de elimi belime atıp tabancamı çekmeye çalıştım ama beklediğim yerde tabancam yoktu. Gözümün önünde duran tabanca ile bakışmaya başlamıştım şu an.
Afşin biraz kenara kayıp başıyla arkasındaki koltuğu gösterdi. Oraya doğru baktığımda tabancamın koltukta olduğunu gördüm. Üstüne düştüğümde onu ben anlamadan benden almış olmalıydı.
Afşin'in elinde bana doğrulttuğu silaha doğru bir hamle yapacakken bunu anlamış olacak ki hızlı bir şekilde bağırdı.
"Otur!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman [b×b]
أدب المراهقينAfşin Konak × Eriz Balpak İkisi de herkesin saygı duyduğu, yer altı dünyası insanlarıydı. Ve herkes bilirdi ki, ikisi birbirinin ezeli düşmanıydı.