1. bölüm: özür dilerim.

9 0 0
                                    

Aniden yataktan kalkmam ile gece lambasını açtım. Gözümü alan ışığı umursamadan çalışma masama oturdum ve şu an yazıyorum bu yazılarımı. Önümdeki matematik kitabım, yanımda kulaklığım.Kitabın üstüne çizdiğim göz beni ağlarken izlerken hiç umursamadım. Burnuma çekerken almadığım nefes ve çıkan garip ses burnumu acıtırken; kulaklarımda akan kanlar, duyduğum yalanların göstergesiydi. Hala durmayan ağlamama eklenen göğüs sıkışıklığım, zorlaştırıyordu durumu. Sayfalara yazıları yazarken gözyaşlarıma karşılık alamadığım nefesler,  her seferinde içime girmeye çalışıyor, nefes aldığımda açılan burnum ve aniden zıplayan göğüs kafesinde kalp atışlarım daha da hızlanıyordu. Yutkunduğum zaman boğazımdan geçen sıvı canımı daha da yakıyordu.

Yanımda duran yarısı okumuş ünlü kitabım, zihnimi delip geçerken karanlık gözlerimi ele geçiriyordu. Kendi gölgemin üstüne yattığım için yazdığım yazılar gözükmüyordu. Elime aldığım kalem beni hayal kırıklığına uğratıyordu. Odanın dışından gelen seslerin bana aile ortamına sunması gerekirken yarına kadar sürecek yaşadığım büyük depresyon, başımı ağrıtmaya başlamıştı. Gözlerim, yazı yazmama izin vermezken aklından geçen tek şey uyumaktı. Tek kaçış yolumdu. Her yatağa yattığımda kendimden ve bütün dünyadan özür diliyor, kurabileceğim en gerçekçi ölüm sahnesini hayal ediyordum.

Bileklerimi kesmek için kullandım bıçak kanlarımı gösterirken Tanrı'ya seslenmek istedim. Camı açıp baktım, gökyüzünde parlayan ay, yıldızlara uyum sağlarken başımın ağrısı artmaya devam ediyor, midemde kocaman bir boşluk oluşuyordu.

Korktuğum için açmak istemediğim kapının altından neşeli ışık, odanın içinde renk katmaya çalışırken gözümün içine giren objenin gözüme yakmasına izin verdim.

Su içmem gerekliyken içmek istediğim zehir boğazıma acıtırken sadece çığlık atıyordum. Evimin içindeki mutlu aile çerçevesinde görünmek istiyordum,

Boş yere saklanan tabletim ve gereksiz yere satılan telefonum, "Lütfen beni buradan al! "diye bağırırken gözyaşlarımdan göremediğim gözlerim onlara bakmamaya çalışıyordu.

Her ayağa kalkmaya çalıştığımda titreyen bacaklarım oturduğum sandalyede aşağı-yukarı hareket ederken boğazım acıyordu. Yazdığım ve düşündüğüm her cümlede kasılan ve ağrıyan kolum, içimi dökmeme engel olurken, gözlerin kapanmaya başlamıştı.

Kalemimin ucu tükenirken aldığım son nefes yaşam ile ölüm arasındaki çizgiden düşürmüştü. Artık kimsenin durmayacağı, asla bedenime bakmayacağı, umursamayıp üzülmeyeceği bu dünyadan ayrılırken havada kalan bedenim ip ile sallanıyordu. Bedenimi tutan duvar ve boğazımı sıkan halat canımı yakarken son nefesimi aldım.

326 kelime

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 24 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İntihar MektubuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin