Büyük Sır

GÜZEL BİR GÜN

                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                             Arkadaşlar bölümü 2 ay yayımlayamadık. Birkaç aksilik oldu bunun yanında sınavlarımız da vardı bu yüzden kusura bakmayın. Her zamanki gibi VOTE ve YORUMLARINIZI bekliyoruz.

Multimedya: Deniz

                                                  *******************************************************

 Araba yolculuğumuz oldukça sessizdi. Beni getirdiği yer o kadar güzeldi ki arabadan indiğimde ağzımı kapatamadım. Doruk gülerek ''Dikkat et sinek kaçıçak'' dedi ağzımı göstererek. Bende ağzımı kapatıp ona gülümsedim. Nedense biraz utanmıştım. Aslında rahat olmam gerekirdi ben kimsenin yanında kasılıp utanmazdım. Acil kendime gelmem lazımdı.

  Geldiğimiz yerde mavi ve yeşil renk ağırlıklıydı. Zaten bu iki rengin uyumuna her zaman bayılmışımdır. Açık renk mavi masalar yeşil çimenlerin üzerine güzel bir şekilde dizilmiş sanki gökyüzü yere inmiş gibi bir hava verilmişti. Her masanın yanında ağaçlar vardı ve masalara gölge yapıyodu. Bu yer insanın içine aşırı huzur veriyor. Ben geldiğimiz bu yeri ağzımın suyunu akıtarak izlerken Doruk çoktan bir masaya oturmuştu. Hemen yanına gittim. Doruk '' Bu kadar beğeniceğini düşünmemiştim.'' dedi. ''Şaka yapıyosun herhalde böyle bir yer nasıl beğenilmez! '' dedim. Cidden şaka mı yapıyodu resmem burası cennet gibi. '' Aslında buraya çok sık gelmem. Sanırım en son 3 ay önce gelmiştim.'' dedi. Buraya gelmemek için ölüm döşeğinde olmak lazım herhalde aşırı güzel bir yer bundan sonra hergün buraya mutlaka gelicem. '' Neden ki burası harika bir yer? '' dedim etrafı inceleyerek. Doruk '' Bu yer benim eski bir arkadaşımın babasının '' dedi. Bu neyi değiştirirdi ki. Acaba arkadaşının babasıyla arasında bir husumet mi geçmişti. Anlatırken de yüzü düşmüştü. Kesin bişey olmuş. '' Ne oldu? Yüzün düştü birden. Anlatmak istersen dinlerim.'' dedim. '' Bunu sana anlatsam ne kadar doğru olur bilmiyorum.'' dedi. Tabi çocuk haklı bana niye güvensin ki sonuçta beni iki gündür tanıyor. '' Haklısın bana güvenip anlatman için hiçbir sebep yok. İstediğin zaman anlatatmak istersen anlatırsın seni dinlerim.'' dedim. Aslında böyle söylemesi biraz beni kırdı ama haklı. Ben onun yerinde olsaydım konu önemliyse anlatmazdım. '' Anlayışın için sağol. Bir gün sana gelip anlatıcam.'' dedi. Kimseyi derdini anlatması için zorlayamazdım. Ama çok merak ederim. Yine de zorlamam.'' İstediğin zaman'' dedim. Çok isterse gelip anlatırmış zaten fazla uzatmaya gerek yok.Gülümsedi. Gülümsedim.

     Aslında öğle yemeği olan ama benim için kahvaltı olan yemeğimizi yedik. Havadan sudan sohbet ettik. Çok eğlenceli bir insan bana arkadaşıyla beraber yaptıkları yaramazlıkları anlattı. Arkadaşının adı Ateş' miş. Beraber yapmadıkları şey kalmamış. Bir de bunların yanında Egemen diye bir arkadaşları varmış ama Egemen daha geri plandaymış. Üçü birbirlerini çok seviyomuş ama talihsiz bir olay yaşayıp ayrılmışlar. Egemen Almanya' ya halasının yanına yerleşmiş. Ateş' ten ise hiç bahsetmedi. Ne olduysa artık aralarında bende pek sorma gereği duymadım. Anlatmak isteseydi anlatırdı. 

     Hava kararmıştı. Zamanın nasıl geçtiğini fark edemedim. Çok eğlenmiştim. Doruk çok iyi ve eğlenceli bir insan ama biraz güven problemi var. Doğal karşılıyorum bende pek kimseye güvenemem ama bir yakınlık bir sıcaklık olunca böyle güveniveriyorum. Sonrada sap gibi ortada kalıyorum. Neyse konu şuan ben değilim. Doruk. Aşırı yakışıklı ve sempatik biri. İnsan ister istemez etkileniyor. Ama o benim sadece arkadaşım. 

  İç sesimle ettiğim sohbetten sonra Doruk' a döndüm. O da bana bakıyodu. '' Kalkalım mı artık? '' diye sordum. Biraz yorulmuştum ve uykum gelmişti. ''Tabi.''

Hesabı istedi. Ben ödemek istedim ama izin vermedi. Söylediğimde attığı bakışı unutamıyorum. Sonunda arabaya bindik. Doruk yavaş bir şarkı açtı. Demek ki bütün evren uyumamı istiyor. Bende bu istediği geri çevirmeyip uyudum. '' Deniz, Deniz uyan hadi geldik.'' dedi biri. Bu Doruk' du. ''Hıhı'' gibi sesler çıkarıp gözlerimi açtım. Normalde beni hiç bir güç o koltuktan kaldıramazdı ama bulunduğum yeri hemen idrak edince açtım gözlerimi. '' Kusura bakma ya uyuyakalmışım.'' dedim hemen. '' Saçmalama Deniz!'' dedi. Ama şimdi yine uyicam. '' Neyse o zaman ben herşey için çok teşekkür ederim. Aşırı eğlendim. İyi geceler ve tekrar teşekkür ederim.'' dedim ve tam kapıyı açtım çıkıyodum, Doruk '' Deniz! '' dedi. Uykulu halimle ona döndüm. Şuan kesin saçlarım birbirine girmişti. '' Efendim'' dedim. Doruk cevap vermedi. Uzun bir süre gözlerime baktı. Bende ona ne oldu der gibisinden bi bakış attım. Daha fazla burda durmak istemiyorum yatağımı çok özledim. Tam ben bunları düşünürken Doruk bana yaklaşıp yanağımdan öptü. Neye uğradığımı şaşırdım. Çünkü böyle bişey beklemiyodum. Biraz utandım. Bu durumdan kurtulmak için tekrardan iyi geceler diyip arabadan çıktım.

      BÖLÜM HEM KISA OLDU HEM DE İÇİME SİNMEDİ. LÜTFEN HİKAYEMİZE YORUM YAPIN. BİZDE ONA GÖRE BİR YOL İZLEYELİM.