yara izleri

348 19 0
                                    

"Bende bi' aşk var, onu hep yanlış kalplere bıraktım
Bende bi' aşk var, onu soğuk yataklarda harcadım"

Önündeki mikrofona destek almak istercesine tutundu genç kız. Pişmanlıklarını görsün diye en kuytu köşede oturan genç adama baktı. Yüzüne bakamıyordu kızın ama yine de gelmişti. Söz vermişti çünkü ona zamanında. Her sahnende burada olup senin o güzel sesini dinleyeceğim, demişti. Tuttuğu tek sözüydü genç adamın.

"Tutup dileğimi neden köksüz ağaçlara adadım
Bende bi' aşk var, onu hep kırık yelkenlere bağladım"

En başından beri biliyordu onunla bir yola çıkmanın uçurumun kenarında dans etmekle eş değer olduğunu. Yine de kapılmıştı işte aşkın o sersemleten rüzgarına.

"Senin gökyüzünde, benim yerim yoktu
Kuru dallarında kanatlarım kırılıp koptu"

Adamın gözleri sonunda masadan çekilip kızın gözlerini bulmuş ve kız o an gördüğü kızarmış gözlerle onun da yaşadığı acıya tanık olmuştu. Kendisi de mutlu değildi madem de neden bu sonu onlara layık görmüştü ki diye düşündü Asi. Neden kendini de beni de acıyla sınıyor diye düşüne düşüne aklını yitirecek gibi hissediyordu.

"Senin toprağında, benim evim yoktu
Kader aynı sondu, yazdığı son hikaye buydu"

Farklılıklarında benzerlik aramışlardı en başından beri, hiç farklarını kabullenmeyi denememişlerdi. Her tartışmada içlerindeki sönmek bilmeyen alevin büyümesine izin vermişlerdi sadece. O alevi ilişkilerinin parçası olarak görseler de bir yerde yormaya başlamıştı ikisini de.

"Yanlış yerde geziyor bu kuş
Bu yüzden yalnız uçuyor bu kuş"

Belki de burada olmam bile bir hataydı, diye düşündü tekrar. Ben bu yerlerin insanı olamazdım, boşuna çabaladım bunca zaman Alaz'a uyarak, dedi kendine. Adamın gözlerinden bir an bile ayırmadı gözlerini şarkısını söylerken genç kız. Adamın ona verdiği her söze koşulsuz şartsız inanmış olmasaydı, ona bu kadar güvenmiş olmasaydı her şey bu kadar zor olur muydu?

Şarkı bittiğinde ağır adımlarla kulise çıktı Asi. Önceden olsa Alaz peşinden koştura koştura gelir, onu kenara köşeye sıkıştırır ve güldürmeye çalışırdı. Şimdiyse arkasına dönüp baktığında bugün kaçıncıyı içtiğini sayamadığı içkisini kafasına dikiyordu.

Yine bir sahne sonrası Asi bir an önce sevgilisinin yanına dönmek için aceleyle kulise gidiyordu ki kolundan tutulup karanlık bir koridora çekilmişti. Çığlık atacakken yüzüne kapanan elle dudağına değen soğuk yüzüklerin sahibini hemen tanıyıp durmuştu.

"Alaz sen salak mısın? Ödümü kopardın!"

Koluna yediği hafif yumruklardan keyif aldığını gizlemeyen bir ifade ile kıza yaklaştı Alaz.

"Yine çok güzelsin ve yine harikaydın sahnede."

"Bana aşık olduğun için böyle söylüyorsun."

"Hayır tamamen objetkif bir insanım şu anda ama benim sende gördüğümü kimsenin görmemesi işime gelirdi tabii."

İki genç kıkırdayarak sokuldu birbirine ve anın tadını çıkardılar.

Bir sebebi olmalı, diye düşündü. Bu kadar mahvolmuş olmasının bir sebebi olmalıydı, onu yarı yolda bırakmış olmasının bir sebebi olmalıydı. Onu ne kadar kırmış olursa olsun yine de bir şeyleri isteyerek yaptığına inanmıyordu. Genç adamın içindeki sevgiyi görmüştü, onunla olmak için ne kadar çaba sarf ettiğini görmüştü. Kaybetmekten deli gibi korkarken ne olmuştu da bırakmıştı onu böyle mutlu oldukları bir zamanda? "Eski Alaz olmam, seni asla yalnız bırakmam." demişti, onu kendisinden alıkoyan ne olabilirdi? Bu kadar pişman ve perişan görünürken onu kendisinden ayrı tutmaya sebep olan şey ne olabilirdi diye düşünmekten başına ağrılar girmişti genç kızın.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Nov 05 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

bu aşkın adresi bir çıkmaz sokakWhere stories live. Discover now