10.Bölüm; Aşk.

1.3K 105 658
                                    

Ellerimi Göktuğ'un siyah saçlarında gezdirmeye devam ederken, o da yavaşça ağlamasını durduruyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ellerimi Göktuğ'un siyah saçlarında gezdirmeye devam ederken, o da yavaşça ağlamasını durduruyordu. Onu kendimden uzaklaştırdım yavaşça. Yüzüne baktım. Gözyaşları bütün yüzünü ıslatmıştı. Gözleri ve burnu kızarmıştı. Küçük bir çocuk gibi ağlayan bu çocuk kalbimi acıtıyordu. Derin bir nefes aldım. Ellerimi kaldırdım ve yüzündeki gözyaşlarını sildim.

Bir hıçkırık koptu boğazından sonra ise bir cümle kuruldu dudaklarına.

"Ben artık dayanamıyorum, Devin." Bu cümlenin bana acı vereceğini düşünmezdim. Bu çocuk, bu kadar kısa sürede nasıl içimde yer edinmişti? Bunu nasıl başarmıştı? Dolan gözlerime rağmen gülümsedim ona karşı.

"Şimdi, burada ağla. Ve bir daha ağlama Göktuğ. Ben de buna dayanamam." Tekrar gözyaşları geldiğinde ona sarıldım. Ağlamasını nasıl durduracağım hakkında bir bilgim yoktu. Sadece bekleyebilirdim. Benimde dolan gözlerimden yaşlar akmaya başladı.

Kalbim kırıldığı zaman, yara bandına ihtiyacım yokmuş aslında. Ona sarılsam geçermiş. Onun sırtını sıvazlamaya devam ettim.

"Ben düşsem elimi tutar mısın Devin? Kalbim kırılsa onarır mısın? Benimle birlikte hiç güvenmediğin sokaklardan yürür müsün?" Sorduğu sorulara karşılık gözyaşlarım durmuştu. Titrek ve derin bir nefes aldı saçlarımın arasında. Sırtında olan elim hareket etmeyi bırakmıştı.

"Ben söyleyeyim, hayı-" Cümlesini tamamlayacakken susturdum onu.

"Elini de tutarım, kalbini de onarırım, seninle hiç güvenmediğim sokaklarda da yürürüm Göktuğ." Burnunu çekerek benden ayrıldı.

"Beni sever misin Devin?" Sorusu karşısında kalbim hızlanmıştı. Şaşkınlıkla suratına bakıyordum. Bu oldukça garip bir soruydu. Onu sever miydim? Gözleri, benim gözlerimdeyken konuşmak zor oluyordu. Bu karanlıkta tek parlayan, buz mavisi gözleri ve sarı ışığı olan sokak lambasıydı. Boğazımda düğüm oluşturan o kelimeleri dudaklarım arasından çıkardım.

"Severim." Dedim ve sustum. Umarım bu kelimelerden pişman olmazdım. Umarım beni pişman etmezsin Göktuğ. Umarım pişmanlığım değil iyikim olursun. Gözlerinde şaşkınlık duygusu hakim oldu. Bir kaç damla yaş aktı sağ gözünden. Karşımda bir çocuktan farkı yoktu.

Onu sevmemi istiyordu. Onun ellerini tutmamı istiyordu. Ona sarılmamı istiyordu. Gittiğim yollardan onunla geçmemi istiyordu.

"Geç oldu, evine git. Bırakayım seni." Dediğinde kafamı salladım. Az önce olanlar, olmamış gibi davranırsa bu beni fazlaca kırardı. Yavaşça yürümeye başladığımızda, onu inceledim. Dudaklarında oluşturduğu tebessüm ile gözyaşlarını siliyordu. Bu haline gülüp kafamı çevirdim. Yere bakarak yürüyordum.

Onu bu hâle getiren şey neydi? Neden ortadan kaybolmuştu?

Adımlarımı durdurdum ve ona döndüm. Benim durmam ile o da durdu ve karşıma geçti.

Motorcu Güzeli | Yarı Texting (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin