14.Bölüm: Bir Hevesti, Esti, Geçti

1.1K 88 6
                                    

Ben buraya uğramazken K.C.P çoktan 1 yaşına basmış bile🥹 Üstelik 45 bin okunmaya ulaşmışız ve ben hâlâ bunun gerçekliğini kavramakta zorluk çekiyorum. Okuyan, oy veren, yaptığı yorumlarla beni bu yola devam etme konusunda motive eden herkese tekrar ve tekrar teşekkür ederim. 145K'yı göreceğimiz günlere... Keyifli okumalar🌸

Bölüm şarkısı: Rengin - Aldatıldık🍷

***

Vardır herkesin hayatında bir hatası, söylerken dilini yakan bir keşkesi.

Bazı insanlar neden birilerinin en büyük hayal kırıklığı olmak için bu kadar çaba harcar ki? Oysaki, kemiği olmayan dillerinden akıttıkları zehrin karşılarındaki kişiyi ne kadar kırdığını fark etseler böyle davranmazlar belki de.

Kimi kandırıyoruz ki? Yaparlar, hatta daha beterini yaparlar.

Çünkü egoist, kendisinden başka kimseyi umursamayan o şahıslar, karşılarındaki kişide iz bırakmayı severler. Bunun hoş biri anı ve ya kalıcı bir acı olması umurlarında dahi olmaz. Çünkü hayattaki tek gayeleri kendi egolarının tatmin edilmesidir.

Tıpkı Bora gibi.

Bora gibi insanlar sevmeyi de bilmez özünde. Çocukken kendilerinden esirgenen sevginin hıncını masum insanlardan almayı severler mesela.

Oysaki, o kişinin, yaralarını sarmak için elinden geleni yaptığını görmezler. Kendileri için verilen çaba umurlarında dahi olmaz.

İşte bu yüzden, hayatta hep yalnız kalmaya mahkumdurlar. Kıymet bilmezler, bildiklerinde ise o otobüs çoktan kalkmış olur.

"Ölüyordun Bora, ölüyordun!"

"Gördüğün gibi hâlâ nefes alıyorum, Pamir."

Pamir, odada ileri geri gitmeyi durdurarak, uzandığı yatakta oldukça rahat bir yüz ifadesi ile kendisini izleyen arkadaşına baktı birkaç saniye, ardından sinirli bir şekilde yatağın karşısına konumlandırılmış koltuğa attı kendisini.

"Ne halin varsa gör, Bora. Yemin ederim bundan sonra umurumda değil."

Bora, bakışlarını odasındaki pencerenin tam karşısına dikilmiş yaşlı söğüt ağacının salınan dallarına dikti.

Son günlerde göz altları iyice çökmüş ve gözle görülür bir şekilde kilo kaybetmişti. Olay medyaya düşer düşmez imzaladığı sözleşmeler ardı ardına fes edilmeye başlamıştı ama umurunda bile değildi.

Yaşadığı olay, Aysima'nın moda evinin açılışı ile çarpıştığından kendi fan kitlesi bundan Aysima'yı sorumlu tutarak ona karşı bir linç kampanyası başlatmıştı.

Bora, bu durumdan elbette hoşnut değildi. Evet, o illeti Aysima ve İskender'i birlikte gördüğü için almıştı amma hırsına yenilip dozu ayarlayamaması tamamen kendi hatasıydı. Bazılarının komplo teorilerindeki gibi intihar söz konusu bile değildi.

Evet, leş gibi bir hayat yaşıyor olabilirdi belki ama sonuç olarak yaşıyordu. Nefes almak Bora için hem bir işkence, hem de bir lütuftu aslında.

Dibe vurduğu anlar çok olmuştu ama düştüğünde kalkmayı da bilmişti her zaman.

Her ne kadar artık kendisini düştüğü bataklıktan çekip alacak bir el olmasa dahi, bugüne kadar nasıl yaşadıysa, bundan sonra da yaşardı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 23 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kırık Can ParçalarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin