#İlkÖpüşme
Adamdan duyduğu sözlerle derince yutkunan Dilan her şeye rağmen ona karşı dürüst olmak gerektiğini bildiği için derin bir nefes alıp verdi ve ona
" Peki, tamam. Anlatacağım herşeyi. Ama senden duyacaklarından sonra bir şey yapmadan önce benim fikrimi de sormanı isteyeceğim. "
Deyip kendisine
" Hiç bir şey anlamadım. Ama tamam, istediğin gibi olsun. Bir şey yapmadan önce sana da soracağım. Söz. Şimdi söyle lütfen, neler oluyor? "
Diye soran adamın sorusuna
" Aziz. O, O peşimi bırakmıyor ve asla da bırakmayacak gibi. Sen aramadan önce o aradı ve saçma sapan şeyler konuşup rahatsız etmeye çalıştı. Sonra da kapattı telefonu. İnan, ne yapacağımı bilmiyorum Baran. "
Diyerek cevap verdi. Sonra da konuşurken akan gözyaşlarını silip oturduğu yerden kalktı ve dağın kenarına yaklaşarak derin derin nefes alıp vermeye başladı.
Dilan'dan duyduklarıyla bir anda deliye dönen Baran ise ona
" Sen bilmiyorsun ama ben biliyorum. O adamı imreti alem olsun diye diri diri gömeceğim. "
Dedi ve arkasını dönüp arabaya doğru yürümeye başladı. Ta ki kendisine
" Ona bir şey yapar da elini kana bularsan unut beni Baran Aslanbey. "
Diyen sözleri duyana kadar. Yavaşça önüne dönüp yüzüne kararlılıkla bakan kıza doğru hızla yaklaştı ve kollarından tutup kendine doğru çektiği kıza
" Beni durdurmaya çatışmaktan vazgeç artık. O adam, ben bir şey yapmazsam eğer zarar verecek sana ve sen bunu bildiğin halde beni durdurmak için elinden geleni yapıyorsun. Peki ama neden? Neden yapıyorsun bunu bana? Neden anlamak istemiyorsun beni? Seni korumak istiyorum ben ama buna izin vermiyorsun. Neden? Neden yapıyorsun bunu? Söyle, neden? "
Diye bağırarak hesap sordu. Bir süre sabretmesine rağmen duyduğu sözler karşısında daha fazla dayanamayıp ona
" Çünkü başını belaya sokmanı, benim için kendini ateşe atmanı, daha fazla can yakmanı istemiyorum tamam mı? Kendine bunu yapmanı istemiyorum. "
Diye aynı şekilde bağırarak konuşan Dilan ise kendisine
" Neden? Neden istemiyorsun bunun olmasını? Neden endişeleniyorsun benim için neden? Neyinim ki ben senin? "
Diyerek üst üste soran adamın yakasına yapıştı ve ona
" Çünkü sen benim sevdiğim ve evleneceğim adamsın. "
Diyerek itirafta bulunup duyduğu itirafla eğilerek dudaklarına kapanıp ilk öpücüğünü veren adama acemice karşılık vermeye başladı. Hissettiği yumuşaklıkla bir süre sonra kendinden geçen Baran kollarında neredeyse yığılmak üzere olup düşmemek için ceketinden tutunmuş olan kızı belinden kavrayıp kendine doğru çekerken kollarını boynuna dolamasıyla öpücüğü biraz daha derinleşti. Nefesinin bir süre sonra tükenmesi ile ondan zorlukla ayrılan Dilan alnını alnına yaslarken ona
" Gitmeyecek misin değil mi? Sokmayacaksın başını belaya değil mi? "
Diyerek nefes nefese sordu. Korkuyordu çünkü. Bir kez daha kaybetmekten, sevgisiz yaşamaktan ölesiye korkuyordu. Ta ki kendisine" Gitmeyeceğim. Gitmeyeceğim ama onu da cezasız bırakmayacağım. Senin için ilk defa duracağım canım ama cezası da hafif olmayacak. Ölmeyecek belki ama ölmekten beter olacak. Seni bırakmadığı için bin pişman edeceğim. Söz veriyorum sana güzelim, söz veriyorum. "
Diyerek istediği cevabı veren adamı duyana kadar.
Aziz denen adamla olan hesaplaşma anını ertelerken ona verdiği cevapla mutlu olan kızın kendisine
" Sağol, çok. Çok sağol. "
Dedikten sonra boynuna atlamasıyla kollarını beline sararak karşılık verdi Baran bey. Bir süre öylece kalıp ayrılınca da kucağına aldığı kıza
" Hadi evine götüreyim seni. Sonra da işlerime döneyim. Malum düğün yakın bir aksilik olsun istemiyorum. Bu yüzden de işleri hızlıca halledip yoluna koymak istiyorum. "
Deyip arabaya bindirdi. Sürücü koltuğuna geçince de arabasını çalıştırıp Yılmazer konağına doğru yol aldı.
Gelecek bölümü okurken dikkatli olun okurlarım...
Zira 50 beğeniden sonra gelecek bölüm Baran Aslanbeyin Aziz denen adamla olan heşaplamasını okuyacaksınız...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BARAN BEY
FanfictionKaybedecek hiç bir şeyi olmayan biri aşık olursa ne olur? Mardin'in sahibidir Baran Bey. Asi, hırçın ve istediğini elde edebilecek kadar güçlüdür. Herşeye sahiptir. Fakat mahrumdur sevgiden. Ta ki onu görene kadar...