2

116 17 8
                                    



(Bölüme başlamadan küçük bir not düşeyim şuanki olaylar Civil war zamanı ama bu evrende Tony, Bucky'in onun ailesini öldürdüğünü öğrenmedi. Bucky tedavi oldu ve bu süre zarfında Megan'la Bucky asla karşılaşmadı.)

-✨-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-✨-

Koltukta oturmuştum. Elimde soğuk bir su vardı. Uzun zaman sonra kuleye ilk gelişimdi. Natasha yavaşça sırtımı sıvazlıyordu.
"İyi misin tatlım?"
Yavaşça kafamı salladım. Birkaç saniye sonra Tony merdivenlerden indi.

"Buldun mu?"
"Evet, beden burda"
Derin soluk verirken eş zamanlı olarak gözlerimi de kapadım.
"Tanrım"
Diye mırıldanıp başımı ellerimin arasına aldım.

Tony kendini karşımdaki koltuğa attı.
"Kim yapmış olabilir?"
Loki konuşmaya başladı.
"Yaptılar diyelim neden Megan'a yolladılar? Doğru söyle çiçekçi birilerine bir şey mi yaptın?"
"Hayır"
Bu sefer Steve konuştu.
"Neden sana yolladılar Peki?"

Odada ki herkesi tanıyordum. 2 kişi dışında.
Biri lise çağlarında görünen bir çocuktu diğeri ise metal bir kolu olan adamdı.
"Çünkü onu tanıyorum"
Tony kaşlarını çatıp bana baktı.
"Sevgili mi yaptın?"
"Ne, hayır!"
Bu sefer Clint konuştu.
"Yaptın ve bana söylemedin mi?"
"Sana söylememesi normal bana neden söylemedin çiçekçi?"
Loki'ye göz devirdim.

"Sevgilim değil arkadaşım"
Metal kollu adam konuştu ilk defa sesini duydum.
"Senin için önemli biri miydi?"
"Evet öyleydi. Sırdaşımdı, dostumdu..."
Ortam sessizleşti.

"Kim yapmış olabilir?"
"Bilmiyorum"
Saçlarımı geriye attım.
"Sanırım onunla uzun zamandır konuşamadık neyin içindeydi Tanrı bilir"
"Oradayken birileriyle tartıştın mı?"
"Hayır Bruce bilirsin sadece ortamdan soyutlaşmak için edindiğim bir hobi"
Bruce anlayışla başını salladı.

"Ne yapacağız?"
Wanda'nın sorusuyla herkes sessizleşti.
"Avengers'ın dahil olabileceği kadar büyük bir olay değil. Ben hallederim"
"Sen avenger değil misin?"
Konuşan çocuğa baktım.
"Sende kimsin?"
"Ben Peter efendim, Peter Parker."
"Bana efendim demene gerek yok Peter"

"Çocuk haklı sen Avenger değil misin?"
"Öyle miyim? Ben uzun zaman önce bıraktım Tony"
"Ama geri dönecektin"
Dedi Wanda.
"Evet ama yapamıyorum. Sanırım tembellik daha çok işime geliyor"
Tony omuz silkti.
"En azından kardeşimi tanıyorum ve önlem alıyorum"
"Ne?"
"İmzaladığın şeylere dikkat etmelisin"

"Yapmadın"
"Yaptım"
"Lanet Stark!"
"Sende bir Starksın"
Derin bir nefes verdim.
"Pekala şöyle değiştiyorum cümlemi hepinizin dahil olmasına gerek yok 1 avenger yeter"

"Bucky de gelse?"
"O kim?"
Steve yanındaki metal kollu adamı gösterdi.
"O ne alaka?"
Diye sordu Tony kıskanç abi triplerine girerse kusarım.
"Bucky'nin durumunu biliyorsun. Biraz kafası dağılır"
Tony anlayışla kafasını salladı.
"Maalesef haklısın yüzbaşı"

"Neden ona sormadan onun hakkında plan yapıyorsunuz?"
Diye sorunca herkes gözü Bucky'e çevirdi. Bucky yavaşça omuz silkti.
"Benim için sorun değil"
"Güzel problem çözüldü"

Ofladım. Hızla ayağa kalktım ve deri ceketimi alıp üstüme giydim.
"Ben gidiyorum. Siz cenaze işlemlerini halledin"
"Nereye?"
"Evime"
"Senin evin burası"
"Hayır burası değil ben uzun zaman önce bu evden taşındım"

Hızla asansöre doğru ilerledim. Birinin kolumdan tutmasıyla duraksamak zorunda kaldım. Gözlerimi beni tutan kişiye çevirdim, Bucky'di.
"Nereye?"
"Dedim ya eve"
"Bana yalan söyleme Minik, gözlerinden yalan söyleyip söylemediğini anlayabiliyorum. Şimdi söyle nereye?"
"Bu seni neden ilgilendiriyor"
"Ortağız. O yüzden bilmek zorundayım"
"Yarın sabah dükkanıma gel. Ortaklığımız o andan itibaren başlayacak"
"Peki"

Birkaç saniye bakıştık.
"Bırakacak mısın?"
Elleri yavaşça kolumdan düştü. Bende hızla asansöre bindim.

🀄️

Hızla dükkana doğru ilerledim. Dükkan görüş açıma girdiğinde önünde kimsenin beklemediğini gördüm. Sanırım Bucky geç kaldı. Çantamdan anahtarı çıkarıp dükkanın kapısını açtım. İçeri adım atıp kapıyı ardımdan kapattım. Hissettiğim hisle durdum. İlk defa birinin varlığını bu kadar geç hissediyordum.
"Gelmişsin?"
"Evet, tam vaktinde geldim. Geç kaldın"

Sesi sorgular gibiydi öyle değilse bile açıklama yapmak istedim. Önüme dönüp ona baktım. Koltuğa yayılmış oturuyordu.
"Arkadaşımı kaybettim"
"Biliyorum cesedini gördüm"
"Hep gittiğimiz bir yer vardı. Biraz orda takıldım"
"Fark ettim. Üstün başım çamur olmuş"
"Üstümü değiştirip geleceğim. Şurda içecekler var içebilirsin. Kendi evinmiş gibi takıl"
Elimle içecek kısmını göstererek konuştum.
"Ev mi? Buranın dükkan olduğunu düşünmüştüm"

"Evet öyle ama benim evim"
Konuşmayınca hızla odalardan birine girdim. Üstümdekileri çıkarıp tshirt ve eşofman giyip yanına geçtim.

Hala koltukta oturuyordu. Hızla ona bir bira doldurup kendime de soğuk kahveyi alıp ona doğru yürüdüm. Birayı ona uzattım, hızla aldı. Bende karşısına oturdum.
"E plan ne?"
"Plan? Yok"
"Nasıl yok"
"Bildiğin yok Bucky. Düşünmedim hiç"
"Bende sen düşünürsün diye düşünmedim"

Sinirden güldüm.
"Ne gülüyorsun?"
"Sinirden gülüyorum!"
Birayı hızla kafaya dikti ve ayağa kalktı.
"Delirmişsin. Ben gidiyorum"
"Nereye?"
"Kuleye"

"Plan var aslında"
"Neymiş?"
"Önce bana gelen şu kutu"
"İçinde herifin kafası olan mı?"
Derin bir nefes verdim.
"Evet o. Nerden geldiğine bakalım"
"Salak değillerse kendileri ile ilgili bir şey bırakmazlar arkalarında"

"Sanırım salak olduklarını dua etmeliyiz"
"Peki. Stark'a söylerim, başka?"
"Bu kadar. Cenazeye kadar bilgilere ulaşmalıyız"
"Cenaze 2 gün sonra"
"Ne?"
"Tony ben kuleden çıkmadan söyledi."
"Kuleye gittiğinde Tony'e söyle Richard müslümandı. Katolik mezarlığına gömmeyin"

Kafa sallamakla yetindi. Dışarı çıktı. Birkaç saniye arkasından baktıktan sonra çiçeklerle ilgilenmeye devam ettim.


•Bölüm nasıldı???

Richard ölen kişi bu arada anlamayanlar için mini dipnot.

TT; Marvelbetii

Kalbe TutsakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin