Lyra Victoria Black / Draco Malfoy

11.Bölüm

Merhabaaaa. Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Bu bölümde bazı şeyler ortaya çıktı bazılarını da diğer bölüme sakladım. Bölüm 760 kelime oldu. Umarım beğenirsiniz. Sonraki bölümlerde görüşmek üzereee

*

11.bölüm

Banyodan çıktığımda Draco çoktan giyinip yatağına yatmıştı. Bende bunu fırsat bilip hemen cebimden Lordun defterini çıkarmıştım. Bana bugün mü verecekti acaba görevi. Bir anda Draco'nun hareket etmesi ile ona döndüm. Elimdeki deftere bakıyordu.

'' o Lordun defteri mi?''

'' evet.''

'' ondan korkuyor musun Lyra? Tekrardan güçlenirse ne olacağını bilmemek seni korkutmuyor mu?''

'' korkuyorum Draco ama Lord'dan değil. Dediğin gibi bilinmezlikten korkuyorum. En büyük korkum bilinmezlik. Bu kadar kontrol manyağı olmak iyi değil ama kontrol elimde olmadığında sanki... sanki her şey daha kötü olacakmış gibi hissediyorum. Ayrıca sizi korumam lazım. Bu sanki şey gibi... yıllardır istediğim şey olmuş ve şimdi yok olmaması için onu korumam lazımmış gibi. Kontrolü elimden bıraktığım an her şey yok olacak gibi hissediyorum.'' Dedim en dürüst halimle.

'' Lyra kendine bu kadar yüklenmemelisin.'' Dedi bana şefkatle bakarak. Ona gülümsedim ve bir kez olsun kalbimi dinleyip boynuna sarıldım. İlk başta şaşırdı ama oda ellerini belime dolayıp bana sarıldı.

'' teşekkür ederim Dray.''

'' rica ederim Lyra.''

Sonra görev gelmediği için yatıp uyumuştuk.

Sabah Matty'nin bir anda bağırması ile yerimden sıçramıştım.

'' hadi uyanın uykucular!''

'' Mattheo! Beni geçtim Lyra'yı niye uyandırıyorsun?! Zaten doğru düzgün uyuyamıyor!''

'' derse geç kaldık o yüzden uyandırdım. Kahvaltıya girmediniz çabuk olun. Ders Snape'in ve derse 2 dakika var.''

'' NE!'' dedik Dray ile aynı anda bağırarak sonra birbirimize baktık ve ben hemen üstümü alıp banyoya koştum.

Üstümüzü değiştirip hemen Snape'in dersine girdik. Snape içerideydi tabii. 3 dakika geç kalmıştık.

'' sonunda teşrif etmişsiniz Bay Malfoy ve Bayan Black. Yoksa Bay Black ve Bayan Malfoy mu demeliyim.'' Dedi ikimize de bakarak. Siktir! Cüppeleri karıştırmışız!

'' üzgünüm Profesör. Uyuya kalmışız.'' Dedim.

'' tamam geçin ama bir daha olmasın.'' Dedi. Ya ben bu adama bayılıyorum! Keşke babam olsa. Draco'ya birlikte Tom ve Pans'in arkasına geçtik. Matt kendine çoktan bir kız bulmuştu.

'' Bayan Malfoy ha? Yakıştı aslında değil mi Lyra?'' dedi Pans dalga geçerek.

'' Pansy!'' dedim profesörün duyamayacağı kısıklıkta ama Pansy'nin kızdığımı anlayabileceği bir sesle. ( bu arada o ses nasıl olur bilmiyorum ama fısıldarken bağırdığını hayal edin işte.)

'' tamam be ne kızdın.'' Dedi sırıtarak. Hala dalga geçiyor ya!

'' bugün amortentia yapacağız. Herkes kitaplarındaki 80.sayfayı açsın ve yapmaya başlasın.'' Siktir! Amortentia olmaz ya of!

Aradan geçen 20 dakikanın ardından bitirmiştik sonunda. Profesör herkesin bitirdiğini görünce gözünü sınıfta gezdirdi ve bana baktı.

'' Bayan Black geç kalmanızın cezası olarak Bay Weasley ve Bay longbottom'un amortentiasını koklayabilir misiniz.

Offf tam adamını seçmişti!

'' tabii Profesör.'' Dedim ve yanına ilerleyip kazanı kokladım. Aldığım kokuyla dona kaldım.

'' ne kokusu aldınız Bayan Black?''

'' Profesör bu yanlış olmuş.''

'' ne kokusu aldığınızı söyleyin Bayan Black.''

'' Pansy'nin kokusu Profesör.''

'' Ne! Weasley bir işi de becerin!'' dedi Draco sinirle.

Profesör eğilip kokladı.

'' yapamamışsınız Weasley. Gryfindor'dan -25 puan. Çıkabilirsiniz.''

Derin bir nefes verip bizimkilerle sınıftan çıktık. Çıkmamız ile Matt bir kahkaha patlattı.

'' yüzünüzün aldığı hal çok iyiydi! Özellikle Draco ve abimin yüzü çok iyiydi! Lyra gerçekten Pans'e aşık olsa abim onu öldürürdü!'' dedi gülerek.

'' Matty! Gülmesene ya! Hem biz zaten Pans ile birbirimize aşığız değil mi Pansaşkım?''

'' haklısın Lyraşkım öyleyiz.'' Diyip kol kola girdik. Matty daha fazla kahkaha atmaya başlamıştı. Diğer dersler bittiğinde sadece kehanet kalmıştı.

Adımlarımızı kehanet dersine çevirirken bir yandan da söyleniyorduk.

'' kadın tam bir kaçık.''

'' kadın öyle ama kehanet dersi boş bir ders değil. Öyle olsaydı bakanlık neden böyle bir dersi almamızı istesin ki?''

'' SBD'lere konu çıksın diye.''

'' her neyse. Derse geç kalıcaz yürüyün artık.''

Ders başladığında bir süre sonra o kadar sıkıcı geldi ki sıraya kafamı koymuştum. Evet gerekli bir dersti ama sıkıcıydı da. Şimdi bize kahve içiriyordu. Ve fal bakacaktık. Ne gerekli ama!

Bize doğru yaklaştığında kafamı kaldırdım. Önüme geldi ve fincanımı aldı. 5 saniye sonra çığlık atarak bıraktı ve korkarak uzaklaştı. Bununla beraber ayağa fırladım. Benle beraber Tom, Pansy, Mattheo, Draco ve Harry de fırlamıştı.

'' sen... sen...''

'' noluyor!'' dedim hemen. Tepkileri fazla korkutucuydu.

'' sen osun! Kehanetteki kız! Kehanet gerçekleşecek! Ölüm geliyor! Karanlık geliyor! Karanlıktaki geliyor! Karanlığın meleği sensin! Gece Tanrıçası'nın kızı karanlığın Varisi geliyor!''

işte o an dank etti. Ben kehanetini okuduğum karanlığın meleği'ydim. O kıza üzüldüğümü söylemiştim ama şimdi o ben çıkmıştım.

Transa girmiş gibi konuşan profesörün yanından ayrıldım ve hemen sınıftan çıktım. Peşimden diğerlerinin de geldiğini görünce yavaşladım. Onlara bunu anlatmalıydım. Bilmeye hakları vardı.

Bana yetiştiklerinde konuşmalarına izin vermeden konuştum.

'' arka bahçeye gidelim. Orada anlatıcam.'' Dedim.