Macera sever misiniz?
Bir grup öğrenci Belgrad gezisine katılır fakat okula geldiklerinde çoktan zehirli gazlar oraya salmıştır...
Tahmin edemeyeceğin katiller...
Ardından kız her şeyin bir rüya olduğunu takrardan anlar...
Akıl hastası...
Cinayet...
Multimedya:Tones and l-dance monkey Dance for me, dance for me, dance for me...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Neyse ki 3 gün sonra Belgrad ormanı gezisi vardı ve ben yaptığım cezanın karşılığında 3 gün ceza yemiştim. İstirahat olmak bundan daha güzel olabilir ama bu benim öznel cümlemdi. 2 hafta sonra sınavlar başlıyordu ve benim sıkı çalışmaya ihtiyacım vardı.. Bir insan neden ihtiyacı olan şeyi ders çalışırken kullansın ki?
Aklıma ders gelince işin içinden çıkarıyordum ve çok fazla stres yapıyordum. Avantajım yaver gitmeyince 3 gün içinde sıkı bir düzenle mola vererek çalışmaya başladım diğer yandan da odaklanmaya çalışıyordum çünkü aklıma hep o olanlar geliyordu. Kerem'in bana bizzat bakan sinirliyüzü aklımda kuş gibi uçuyordu.
Odaklan odaklan sadece geleceğini düşün gelecekteki mesleğini yoksa işin ucundan tutup başaramazsın..
Derin nefes aldıktan sonra kimya'daki sorulara geçtim. Dün çok fazla çalıştığım için Bana kolay gelse de bazı soruları yapamayınca internetten bakıyordum.
Evet şöyle bir alışkanlığım da var ama çok yapmıyorum genelde bunu küçükken 5. Sınıfta çok yapıyordum. Çözemediğim soruları makas yardımıyla kesip ilk önce bir göz gezdiriyordum. Sonra ise doğru cevabını öğrenip üstüne yazıyor ve son işlem olarak dolabımın sol köşesi bana dönük olan yere yapıştırıyordum. Bu sayede yaptığım yanlışları göz gezdirme ve anlama sonucunda tekrardan yanlış yapmamamı sağlıyordu.
Kimyada ki son soruyu çözdükten ve cevaplarını kontrol ettikten sonra yanlış sorularıma baktım ve o yeri bir daha yapmaya çalıştım. Anlamak bir yana dursun testte 25 soru vardı ve ben 22 doğru 3 yanlış yapmıştım.
Derken test kağıdına iyice gömüldüğümü farkettim. Kambur olmak için adımlar atmayı başarıyorum.
Telefon yanımda değildi ve her seferinde telefonu kendimden uzaklaştırmaya çalışıyordum. dalgınlığımdan sandalyeden kalktım ama sanki oraya daha fazla yapışmışım gibi hissettim. Bu düşünceyi bir kenara bırakıp telefonumu hızla aldım. Az kalsın salaklığımdan düşüyordu.
Telefonun şarjı 100 idi ve grup'tan mesaj vardı.
Mesajlara baktığımda etütteki kişilerin bugün yaptığım şeyden hiç kimsenin umrunda değilmiş gibi konuşuyorlardı. Akşam olmuştu ve tahmin ettiğim gibi herkes evlerine dağılmıştı.
Fırat: ödev var mıydı?
Aras: tövbe estağfurullah birşeye dönüştü bu knk sen bu aralar ödev var mıydı? Sorusunu sorar mı oldun bea.
Kenan:valla ya ödev var mıydı birde hocadan azar işitmeyelim.
