Emiri ve kübrayı aynı odaya aldıktan sonra hep birlikte odada oturuyorduk ben ,asel ve hevin Kübra ile muhabbet ediyorduk azad,kadir abi ve Cemil abi emir ile sohbet ediyordu.
Hevin çok sıcak kanlıydı kendisi cemil abinin eşiydi kadir abinin nişanlısı vardı o şuan Mardin'de değil Bursa'daydı. Orada öğretmenlik yapıyordu.
Azadla ara sıra göz göze geliyorduk hemen gözlerimi geri çekiyordum çünkü şuan kendisine aşırı derecede tripliydim hemen affetmeyide düşünmüyordum. Göz göze geldiğimizde gözünde pişmanlık gördüm ama umursamadım banane yapmasay'dı.
Ayağa kalktım "ee ben artık gideyim işlerim var"
"Tamam canım herşey için sağol görüşürüz"
"Görüşürüz"
"Görüşürüz"
"Görüşürüz"
"Herşey için sağol görüşürüz"
"Dur bende seninle geleyim kantine uğrayacağım zaten"
"Tamam görüşürüz"
Azad'la birlikte dışarı çıktık "helin"dedi
"Efendim azad"
"Ben özür dilerim o an ne hissedeceğimi bilemedim ortalık karışıktı seni kırmak istemedim halam zaten üzgün olduğu için "
Lafını böldüm"sende halam zaten üzgün birazda helini üzeyim dedin demi "
"Hayır öyle değil ama "
"Ama ne azad ama ne "
"Özür dilerim valla ne olur affet beni "
"Azad lütfen bana biraz zaman ver "
"Tamam ama lütfen bu süreçte benimle konuşmayı kesme "
"Tamam görüşürüz "
"Görüşürüz "
Azadla vedalaştıktan sonra gidip odamdan çantamı aldım ve arabama bindim arabada şarkı çalarken düşünmeye başladım şu bir ay içinde ne çok şey değişmişti bir ay önce bekar bir kadındım şimdi ise bir kocam kalabalık bir ailem vardı.
Hayat ne garipti Bir gün önce yaşarken bir gün sonra ölebiliyordun bunun anlaşılması zor birşey olduğunu hepimiz biliyorduk herkesin kendine göre hayatına zorlukları vardır kiminin aşk kiminin para kiminin sevgi kiminin hastalık kiminin mutluluk kiminin sağlık herkesin bir sorunu vardı.
İnsanlar artık bununla yaşamaya alışmışlardı alışmak zorundaydılar alismayip ne yapacaklardı Allah'a isyan mı edecekelerdi.
İşte en büyük suçta burdaydı herkesin bir imtihanı vardı bu imtihandan geçmek için uğraşmak gerekirken bazıları Allaha isyan ediyordu bunun kötü olduğunu bile bile hemde nasıl oluyordu.
Benim imtihanım ise tanımadığım bir adamla evlenip tanımadığım bir aileye girmekti ben bu imtihandan anlimin akıyla çıkacaktım emindim ben güçlüydüm .
Bunları düşünürken konağın önüne durdum ve arabadan inip arabayı kitlitledim konağın kapısından içeri girdiğimde gene o günki gibi sesiz demek isterdim.
Ama her kafadan bir ses çıkıyordu bizimkiler avluda oturmuş sohbet ediyordu akşam Kübralar'ı görmeye gideceklerdi. Bende yanlarına ilerledim güneş beni gördüğünde fatma annenin kucağında inip paytak adımlarla bana yaklaştı.
Bende eğilip kucağıma aldım "hoşgeldin kızım kübralar nasıl"
"Hoşbuldum iyiler anne çok şükür ikisinide normal odaya aldık aynı odada kalıyorlar"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE'NİN ESİRi |BERDEL| (ARA VERİLDİ)
Fiction généraleMardin'in en güçlü asiretlerin'den olan iki aşiret mardid'in en güçlü ikinci aşiretinden ,olan hevin kahraman kendi çabası ile doktor olmuş ve Mardin'de doktorluk yapmaktadır azad şahmaran namidiğer deli ağa şirketleri ile ilgileniyordu Mardin'in e...