______________________________________Derince soludum yılların hasretini gidermek istercesine...
Derince soludu yılların hasretini gidermek istercesine...
Ama olmafı yılların hasretinin kavurduğu kalbim bir an olsun durmadan güm güm diye atmaya devam ediyordu
-Gece'm...
Boğazıma bir yumru oturdu sesi özlem ve hala gerçekliğimi sorgular şeklinde çıkıyordu kendimi zorlayarak bir kaç kere yutkunup ağzımı açtım
Ağzımdan o kadar söylenecek söz varken tek çıkan şey hıçkırıklarım oldu hıçkırıklarıma eşlik eden göz yaşlarım kapalı göz kapaklarından sızıp Pars'ın tişörtünü ıslatıyordu o ise buz kesmiş gibi hareketsiz duruyordu
Beni saran sıkı kolları gevşemiş saçımı okşayan eli durmuştu gözlerimi açınca ellerini neredeyse tamamen benden çekmesiyle boşluğa atılmışcasına bir his ruhumu kaplarken bu uzun sürmemişti
Pars beni kucagına alınca şaşkınca ona baktım göz yaşlarım hala akıyordu o ise bana bakmadan ilerlemeye başladı gözleri sisliuydi ama bunu bana göstermek istemiyor gibiydi çok geçmeden bir banka oturunca bende otomatikman kucağına oturmuş oldum
Bedenimi utanç sararken kalkmak için hiç bir şey yapmadım aksine beş yıl önce dinlediğim içimdeki sese kulak verip başımı gösüne yaslayıp ona sarıldım
Onun bir eli belime çıkarken diğer eli saçlarımı okşuyordu başımın üstüne düşen minik ama etkisi büyük damlaları hissedebiliyordum bu...bu çok farklı bir histi ama asla unutamayacağımı bildiğim bir şeydi
-S seni çok özledim...
Titrek çıkan sesimle başımı gösüne biraz daha bastırdım
Bekledim bir cevap, bir hareket...belkide 'bende' demesini ama cevap alamadım zaten bir cevap almak için söylememiştim bu bir gerçek olduğu için söylemiştim ama yine de cevap beklemeden yapamadım
-Gece iyi misin?
Başımı kaldırıp kuzguni gözlerine baktım bana sıcacık bakıyordu sanki kırılacak bir eşyaymış gibi ama bu bakışını da benden saklamaya çalışıyor gibiydide
-Yapma...yapma Pars bana öyle bakma!
Sesim fısıltılı ama bir o kadar da isyankar çıkmıştı o bana öyle baktıkça için parçalanıyordu benden duygularını saklamasını sevmemiştim o her zaman bana açık olmuşken şimdi kanmasındı
İsyanıma bir cevap vermedi onun yerine saçımdaki elini başıma koyup göğsüne yaslayarak bakışlarımı çekti burnumun direği sızladı ne zaman durduğunu bilmediğim gözlerim yeniden sulandı ama akmadı
-Sormayacak mısın?
Bunca zaman yoktum nerede? Ne yaptığımı? sormayacak mıydı?
Benim bile bu beş yıl içerisinde yaptıkları hakkında soracak o kadar sorum vardı ki bana nasıl olduğumu sormuştu ama buna cevabım yoktu oda bunu anlamıştı...
-Anlatacak mısın?
Sesinde hiçbir duygu olmamasına rağmen başımı hızlıca yukarı aşağı sallayarak onu onayladım derin bir nefes alarak konuşmaya hazırlandım
Bunları anlatmak benim için kolay değildi
-Göreveden önce olanları biliyorsundur herhalde? Ahir Demirkan ile olanları...
Yutkundum artık ismini söylemek bile istemiyordum
Pars bir cevap almayınca bildiğini düşünerek dudaklarımı yaladım aşırı stres altındaydım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurşuni Tılsım
Ficção AdolescenteBaştan aşağı gece olan o adam Ve ay ışığı ile gölgeyi var eden o kadın'ın hikayesi~ ~asker kurgusu ve karıştırılan bebekler