"Şimdi ben canımın yandığına mı yanayım yoksa canımı yakanın canım olduğuna mı"
İlk iş Sude'ye mesaj attım.
Sude özür dilerim. Çok kırdım biliyorum.
Yarım saat geçmesine rağmen cevap vermedi. Yaklaşık 7-8 kere aradım ama telefonuda açmadı. Hatamın farkındaydım,ondan yaşadıklarını o şekilde ağlayarak değil de,birlikte gülerek anlatmasını isterdim.11.26
Bizim çocuklar benden erken uyanıp etrafımda hönkürerek beni uyandırdılar. Hayatımda en güzel uyandırıldığım anlardan biriydi diyemeyeceğim maalesef.
Bu sırada bizim Yağız malının telefonu çaldı, başıma ne geldiyse bu telefonlardan geldi yapmayın etmeyin. Yağız telefonu kapadıktan sonra bize dönüp:
Yağız:" Kızlar buluşmak istiyormuş beyler."
Hafiften sevinsemde çok çaktırmamaya çalışarak biraz da zorla gidiyormuş gibi görünerek hazırlandım her zaman ki kafede buluşacaktık. Hazırlandığımız gibi evden uçarak çıkmamız bir oldu.
Masadalardı kafenenin %95'ini bizim masa kaplıyordu sağolsun. Gözüm tabiki ilk önce Sude'yi aradı ve bulamadı. Bizim mallara baktım,Ayaz Simayı görünce yaşamla irtibatı kesiliyordu. Cenk desen Beyza'yı görünce beyni yokmuş gibi oluyordu,çaktırmayın beyni zaten yok. Yağız deseniz Melikeyle bir araya gelince ejderhası var havasında. Betül'le Cem zaten ayrı bir galaksi. Ben yine kaldım sap gibi.Yunus:"Hayırdır hasretimize dayanamadınız dimi?"
Zeynep:" Ya valla Yunus Yunus diye diye ölüm döşeğine girdim,kızlar zor kaldırdı."
Yağız:"Yani şimdi bizim kadar harika insanları kaçırmamanıza sevindim."
Melike:" Değil mi? İşte biz de sırf siz sevinin diye çağırdık."
Betül:" Hemen coşmayın ,bir sorun neden çağırdık?"
Cem:"Neden çağırdınız?"
Betül:"Çok güzel soru tebrik ederim,sizdeki bu zeka genetik mi?"
Cem:" Çok mu belli oluyor be güzelim."
Beyza:" Hemen bi yavşama moduna geçebilmenize hayranım valla,neyse konuya geliyorum biz diyoruz ki böyle iki gruba ayrılıp voleybol maçı yapalım."
Melike:" Havalarda sıcak zaten, bok yoluna gitmesin tatil."Zekice bir fikirdi bizimkilerde kabul ettiler. Bu sefer kaybederek intehar edicem yazın bunu bir kenara. Kızların yarısı zaten okul takımında ne bok yiyicez hiç bilmiyorum.
Baktım masadaki sohbet alakasız bir yere gidiyor konuyu Sude'yle bana getirmek için kıçımı yırttım. Ve tabiki istediğim oldu.Buğra: Sude neden gelmedi?
Kızlar uzun süre birbirleriyle bakıştılar sanki davincinin şifresini sordum amına koyim. Bu arada kendi küfür etme yeteneğime hayranım. Her duruma uygun bir küfürüm vardır.Melike:" Kariyerine uyuyarak devam etmek istiyormuş."
Betül:" Yani bu cümleden anlaman gereken kız dünden sonra hala kendine gelmedi."
Bu kız boşuna okul birincisi değil abi,Allah bizden almış ona vermiş. Bunun başka bir açıklaması olamaz.
Buğra:" Kızlar bir güzellik mi yapsanız acaba?"
Cenk:" Ne diyon lan sen yavşak herif yavaş geeel. "
Buğra:" Lan mal öyle değil,şimdi Sude benim telefonumu açmıyor,sizin telefonunuzdan açar. Telefonunuzu kullanabilir miyim? İki dakika lan valla."Kızları ikna etmekte epey zorlandım ilk önce arkadaşlarına ihanet edemeyeceklerini söyleselerde ufak bir duygu sömürüsüyle ve karizmamla Zeynep'in telefonunu aldım kız zengin midir nedir? denizde su Zeynepte dakika. Masadan biraz uzaklaşıp Sude'yi aradım. Çok geçmeden açtı sesi uykulu geliyordu.
-He kanka?
Buğra:"Sude Buğra ben."
-He iyi günler o zaman,hayatınızda başarılar,bye .
Buğra:"Özür dilerim. bi anlık bir sinirle söyledim onları."
-Ama benim söylediklerim bir anlık bir sinir değildi. Yoruldum valla. Şimdi ben uyuyorum yarım yüzyıl sonra uyanırdırın.
Buğra:"Evine geliyorum o zaman. "
-Manyak mısın sen? Annemin terliğini hiç yemedin herhalde.
Buğra:"O zaman arka sokakta beklerim, telefonu çaldırınca inersin. İnmezsen kapıya gelirim!
-Ya öf be öf,sensin kapıya gelirim. Tamam kapa.
Yemin ederim ömrümü yedi bu kız.
Masadakilerin yanına geldiğimde herkes benim konuşmam için sustu. İşte insanın karizma sahibi olması böyle bir şey. Neyse kendimi çok övüyorum bu ara farkındayım.
Buğra:"Zeynep çok sağol valla ya, çok işe yaradı telefonun."
Zeynep:"Ne demek halletmişsinizdir umarım."
Buğra:"Yani,sayılır. Gençler ben kaçar size doyum olmuyor. Sude'yle buluşucaz."
Ufaktan bir piç smile gülüşüm yüzüme yayılsada, hemen mutluluğumun içine edebildiler.
Sima:"Oha,affetmiş olamaz heralde.
Betül:" Yok be tanıyorum ben arkadaşımı affetmez hemen."
Buğra:" Ulan bi durun iki dakikada ben mutlu olayım."
Ufak gülüşmelerden sonra masadan kalktım. Sudelerin arka sokağında bekleyecektim. Tehlikenin farkındasınızdır umarım. Sude'nin telefonunu iki kez çaldırdım.
Sude:
5 dakikaya geliyorum.
••••
Yaklaşık 55 dakikadır bekliyorum. Ve Sude hala gelmedi.Sonunda arabadan inmeye niyetlenmiştim ki Sude Hanım teşrif ettiler.
Buğra:" Yuh be kızım 5 dakikaya geliyorum dedin ama."
Sude:" Eğer ben birine 5 dakikaya geliyorum diyorsam bunun üstüne 50 dakika eklemen gerekiyor,bunuda ben mi söyleyeyim?"Dakika bir gol bir,valla helal. Ne diyeyim. Bu sefer üste çıkma gibi bir şansım da yok. E napayım alttan alıcaz artık.
Sude:" Sen beni niye çağırdın,konuşmak istemediğimi söylemiştim."
Buğra:" O gün için özür dilerim. Telefonda öyle konuştuğunu duyunca."
Sude:"Tamam,şimdi gidebilir miyim?"
Buğra:"Hayır."
Sude:" Allahım ya beynimi koru,amin!"
Buğra:"Arabaya biner misin?"
Sude:"Hayır"
Buğra:" Bin arabaya, yoksa ben bir annene halini hatrını sormaya gidicem."
Sude:" Ya senin vicdanın lens mi Buğra?"Zarda olsa zorda olsa şu kızı şu arabaya bindirdim ya ölsemde gam yemem heralde. Anam ağladı resmen. Biraz tehdit biraz efsane yakışıklılığımı da kullansam sonuçta zafer benimdir. Arabayı park etmek için yarım saat yer aradık. En sonunda bulduk.
Buğra:" Şimdi ki görevimiz ZBK. Anlaşıldı mı?
Sude:" ZBK ne be?"
Buğra:" Zile Bas Kaç."
Sude:"Of ama ya çocuk musun? "Bulduğum ilk zile hunharca bastım. Ama maalesef ev sahibi benden hızlı davranıp cama erken çıktı. Sude biraz uzak olduğu için yine bütün ihale bana kaldı. Allahtan cama çıkan orta yaşlı bir teyzeydi.
Teyze:"He evladım kime baktıydın?"
Durumu nasıl toparlıyacağımı bilmiyordum. Sude'ye baktım sessiz sakin gülüyordu. "Ben sana hiç bulaşmayalım dedim" bakışı fırlattı.
Buğra:" Hoooop! Bilalettin Abi?"
Teyze:" Yok evladım bilalettin diye biri yanlış geldin herhal."
Teyzeye teşekkür edip olay yerinden uzaklaştık. Tabi ordan uzaklaşırken Sude yol boyunca güldü. Hayır napayım yani teyze benden hızlı davranıysa.
Sude:"Bilalettin abi nedir ama ya?"
Deyip daha fazla gülmeye başladı.
Buğra:" En azından seni güldürdü o yeter."
İçimdeki öküze ne olduda böyle bir cümle kurdum diye saatlerce düşünebilirdim. Sude bu söze tepkisiz kaldı. Kırk yılın başı romantik bir cümle söylerim tepki vermez,Allahım reva mı bu?Sude:" ZBK operasyonun hüsranla sonuçlandığına göre şimdi ne yapmayı planlıyorsun acaba?"
Buğra:" Şurdaki park görünümlü yere gidelim."
Sude:" Bir parkımız eksikti, iyi."Boş bankalardan birine oturduk. Buğra:" Dün mesajlarıma cevap vermedin."
Sude:" Cevap vereceğimi düşündüysen senin sorunun."
Buğra:"Özür dilerim."
Sude:" Ne tepki veriyim? Değmezmişsin ne demek?"Hadi Buğra cevap ver,ne oldu yemedi mi? Benim bu iç sesime en kısa zamanda bir çare bulunmalı. Bu ne lan her dakika her dakika.
Buğra:" Öyle düşünmediğimi biliyorsun. Sevgilin olduğunu bilmiyordum."
Sude:" Dün ayrıldım. Belkide haklısındır gerçekten kullanmışımdır insanları. Ama sen kimseyi sevemezsin dediğinde içim acıdı cidden."Allahım ne olur yine yanlış bir şey söyleyip şu anın içine etmeyeyim. Dinimiz,amin.
Buğra:" Bi anlık bir sinirle söyledim diyorum öyle düşünmüyorum. Bir şey sorabilir miyim?"
Sude:"Sor."
Buğra:"Hani dedin ya "bana seni seviyorum diyen adamı aynı gün içinde başka bir kızla el ele görmüşler diye" doğrumu?"
Sude:" Doğru ama bu konuyla ilgili konuşmak istemiyorum."
Buğra:" Peki sen bilirsin. Sude ben senden -"
Cümlemi bitirmeden pamuk şekerci amca ortamın içine etti. Allahım ne günah işledim de bunlar geldi başıma? Küçükken o dini mesajları 20 kişiye göndermedim diye mi bu eziyet?"Miss gibi pammıh şekeeer, pammıh gibi pammıh şeker."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYLASIZ MECNUNLAR #Wattys2015
فكاهة10 erkek. Birbirinden deli, birbirinden cesur erkekler. Hayatlarının aşklarını arıyorlar. Kimi zaman çok fedakâr, kimi zaman çok benciller. Herkesin dönüp tekrardan bakacağı şekilde bir yakışıklılıkları var. Ama kimi zaman yakışıklılık da başa bela...