✪ Sanrılar ✪
•------🏹------•
Efsaneler yankılandı, asırlar önce tutulan sırlar duyuldu.
İnsanlar beni konuşuyordu, ateşin içinden kurtulan tek canlı bendim.
Bu hayatta tek bir amacım vardı. O'da intikam'dı.
Aisa!! Dedi Clint. İstemsizce yerde duran cesede baktım. Gözlerim, kara kapıların
kara süvarilerine yöneldi. Katil onlardı. İnsanların, mahlukların ve tüm varlıkların en yücesi olduğuna inanılan varlıklardı.Aklıma büyücü Flandar'ın sözü gelmişti. "Onlar kara kapıların kara süvarileri. 1700 yıl önce onları yenebilecek tek bir yüce varlık vardı. O'da Anka Kuşları idi. Onları hiçbir varlığın yenemeyeceğine inandırıldı canlılar. Ama her canlının olduğu gibi, ölüm onlara da uğrayacaktı."
Bu sözünü unutmayacaktım.
Büyücü Flandar'ın anlattığı efsaneye göre, Anka Kuşları bir zamanlar kara süvarilere karşı tek umuttu. Ancak zamanla insanlar bu efsaneyi unutmuş, güçlerine güvenememiş ve kara kapıların kara süvarileriyle başa çıkamayacaklarına inanmışlardı. Ama şimdi gerçekle yüz yüze geldiğimizde, bu inancın ne kadar yanlış olduğunu görmüştüm.
Büyücünün sözleri zihnimde dönüp dururken, içimde bir umut belirdi. Belki de Anka Kuşları hala varlıklarını sürdürüyorlardı ve insanlığa yeniden yardım etmek için bekliyorlardı. Belki de bu kez, insanlar olarak, onlara inanıp güvenmeliydik. Artık tek yapmamız gereken, kara kapıların gizemli dünyasında Anka Kuşları'nı bulmak ve onlara yardım çağrısında bulunmaktı.
Umarım bu bir gerçektir, umarım Anka kuşları vardır. Geçmişte Erendus Krallığı ile savaşta kalanlar var mıydı? Bunu kimse bilmiyordu.
Ryzan diyarında kötülük yükseliyordu.
İyiliğin adı yok oluyordu. İnsanlar ve diğer canlılar kötülüğe boyun eğiyordu.Ancak, umutsuzluğun pençesine düşenlerin arasında bile bir kıvılcım vardı. İyiliğin sonsuza kadar kaybolmadığını hisseden birkaç cesur yürek, karanlığa meydan okumaya hazırdı. Onlar, umutsuzluğun gölgesinde bile ışığı arayanlardı.
Bir gün, Ryzan diyarının derinliklerinde bir grup cesur yolcu bir araya geldi. Aralarında, kaybolmuş umutları yeniden canlandırmak için bir karar aldılar. Kötülüğe boyun eğmeyeceklerdi. Cesaretleri ve kararlılıklarıyla, iyiliğin adını yeniden yükseltmeye and içtiler.
Fakat unuttukları bir şey vardı. O'da İmpler'di. İmp'ler kara kapıların doğusunda yaşayan tehlikeli, yaratıklardı. Bir zamanlar onlarda Anka Kuşlarına karşı savaşa hazırlanmışlardı. İnsanlar ve İmp'lerin istediği tek bir güç vardı. Fakat o güce iki ırkta erişememişlerdi. Anka Kuşlarını hafife alarak hata yapmışlardı.
İmp'lerin varlığı uzun yıllar boyunca unutulmuştu. Ancak şimdi, Kara Kapıların doğusunda yeniden güçleniyorlardı. Anka Kuşları, insanların ve İmp'lerin arzuladığı güce erişmişlerdi: Ebedi hayatın anahtarını taşıyan Antik Kolye.
İnsanlar, Anka Kuşlarına karşı İmp'lerle birleşmek için umutlarını yeşertmişlerdi. Ancak bu ittifakın kırılganlığı, geçmişteki hataların gölgesindeydi. İmp'lerin nihai hedefi belirsizdi; güç mü istiyorlardı, yoksa intikam mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AİSA 1: Anka Kuşu
Fantasy'Savaş yaklaşıyordu, bunu karanlıkta hissedebiliyorum, bunu kalbimde durmayan sancı dan hissedebiliyorum.' Anka Kuşları 1700 yıl önce Suruvenus Diyarında yaşamlarını sürdüren tehlikeli canlılardı. Ta ki dünyanın en acımasız krallığı olan Erendus Kra...