Sabah kalkdığımda burnuma mis gibi kokular geliyordu, komidine uzattım elimi, saat 7:30.
Gelen mesajlara vs hiç bakmadan direkt yorganı kaldırdım ve lavaboya girdim.Ellerimi yıkarken düşündüm, bakalım jane bugün neler yaşayacaksın. Lavabodan başım dönerek çıktım, dün içtiğim boklar sayesindedir diye düşünüp umursamadım, mutfağa doğru ilerledim.
Jane: Ne güzel kokular bunlar.
Mina: Günaydınn.
Jane: Günaydın.
Mina: Gel gel bende seni bekliyordum.
Sofraya ilerledim.
..
Mina: Affettin değil mi Tom'u ?
Jane: Nasıl affetmeyeyimm, gördün aldığı çiçeklerii.
Mina: Tabii gördüm, müthişlerdi.
Jane: Bugün okul çıkışı tom'a söylerim o alır çiçekleri.
Mina: Tamam tamam, çıkıyoruz değil mi dışarı?
Jane: Evet evet.
Mina: Yeyy.
Jane: Neler yapacağız.
Mina: Merkezde gezelim, kafeler sokağına falan gideriz, eğleniriz ya.
Jane: Hmhm.
Yemeğime devam ettim.
..
Evden çıktık sonunda, durakta beklerken liayı gördüm. Mina ve ben Liaya sarıldık ve konuşmaya başladık.
..
Okula gelmiştik sonunda, kendi katımıza geldik, yavaşladım lia ve mina sınıfa doğru gidiyordu.
Mina: Gelsene.
Jane: Dolabımdan kitaplarımı almam lazım.
Mina: Ay doğru ya bende.
Oda hemen benim dolabımın solundaki dolabının anahtarını çıkardı, kendi dolabımı açtığımda bir buket çiçek gördüm, sırıttım ve kitaplarımı çantama koyup dolabımdan çiçeği aldım ve kapadım.
Mina: Vaay, yine çiçek hmh?
Başımı salladım, dolabı kilitledim ve minaya döndüm, Tom kolidorun ucundaydı, başka sınıftan bir arkadaşıyla yanyanaydı, ellerini cebine koymuş beni izliyordu, ona güldüm ve yanına gittim.
Ellerimi boyununa sardım ve sarıldım, müthiş kokan o kokusunu içime çektim.
Jane: Teşekkür ederimm.
Tom: Rica ederim prensesim.
Ayrıldım, gözlerimi elimdeki çiçeğe çevirdim, başımıda hafif aşşağıya eğdim, çenemden tutup kaldırdı ve sol gözümün önüne gelen saçımı kulağımın arkasına nazikçe koydu.
Tom: Öpebilir miyim?
Jane: Hoca var.
Tom: Bakmıyor şuan.
Jane: Her an bakabilir, sonra.
Tom: Pffff.
Jane: Ben sınıftayım.
Tom: Kimya dimi, bizimde fizik.
Jane: Ayrıyız ilk iki dersten ya.
Tom: He ya.
Jane: Neyse ben gidiyorum.
Tom: Baybaay.
Elimi salladım ve çiçeğim ile ordan ayrıldık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
demolition lovers
Roman d'amournasıl bir his biliyor musun? oda çok geniş ama sığamıyorsun, kapı orada ama çıkamıyorsun, pencere açık ama nefes alamıyorsun.