16. bölüm

40 25 8
                                    

~Life is not like perspective.

***
Multimedya:Yaşlı amca-Yakamoz güzeli

🌳

2 günlük bir ev serüveninden sonra o gün gelmişti. Belgrad ormanı gezisine gidecektim. İlk defa bir ormana gidecektim. Küçükken annemden her zaman ayrıldığım için evden çok fazla uzaklaşmıştım ve bir ormana gelmiştim. Çok büyüktü ve kaybolmamak imkansızdı. Aslında orman evimize yakındı 30 dakika'da bu ormana giriş yapabilirdik. Fakat girdiğim de çok uzaklaşmıştım ve nereden geldiğimi bilmiyordum. O sırada en korktuğum şeyler gerçekleşiyordu. Karanlık oluşmaya başlamıştı ve kargalar ağacın üzerinde uçuşuyorlardı.

Bir söz vardı.
"Bütün çocuklar karanlıktan korkar..."

Bu söz bana çok sevdiğim bir kitaptı. Bu kitabı kuzenime okumuştum ve o da çok sevmişti.

Ama bir gün çok fazla kitap okumaya başlamıştı.

En sevdiği kitap hatırlarsam küçük prensti.

Hatırladığım tek şey buydu ve ona kuzenimle kaldığım her gece o kitabı okurdum.

Lakin kuzenim kitabı okurken markete girmiştim ve Ece geldiğimde görünürde hiçbir yerde yoktu. Korkmaya başladığımda annemi aramıştım.

Annem bu olayı durunca kuzenimin ailesini aramıştık. Hatta ağaçlara bile onun fotoğrafını yapıştırsak ta hiçbir işe yaramamıştı ve yıllar geçtikçe polisler bile onu bulamamıştı. Her aklıma kuzenim gelince küçük prens kitabına bakıyordum.

Umarım geziye giderken mistik olaylar yaşanmaz.

Bugün geziye gideceğimiz için serbest giyinebiliyorduk ve ben de yeni aldığım spor kıyafetlerini gezi için gidecektim. Mor kapüşanlu sweatshirtü üstüme geçirdim ardından açık mavi tonlarında ki pantolonumu da giydikten sonra son olarak parfümümü üzerine sıktım.
(Temsili yukarıda ki fotoğrafta var.)

Hava soğuk olduğu için beremi de yanıma aldım.
Kıyafet Faslı bitmişti. Her kombin yaptıktan sonra aynaya bakmaktan çekinmiyordum. Aynada kendimle göz göze gelirken telefonumdan mesaj sesi geldi.
Hızlıca telefonu elime aldım. Kerem mesaj atmıştı.

Kerem:geliyor musun? Otobüs seni bekliyor :)

Sonda ki emoji hoşuma gitmişti küçük bir tebessüm ettim. Küçük şeylerde bile mutlu olan bir insandım bu beni anlatıyordu.

Açelya:geliyorum :) {gönderilmedi}

Açelya:geliyorum.

Beklemeden evden çıktım annem evde yoktu yan komşulara gitmişti.
Durağa doğru yol aldım ve otobüs ben durağa ulaşınca gelmişti.
Hemen akbilimi okuttuktan sonra arkaya doğru yol aldım.

Boş yer bulunca oraya oturdum. Çaprazımda bir çocuk vardı benimle yaşıt sayılırdı fakat bana dik dik bakıyor ve istifini bozmuyordu. Gözünün altında çarpı işareti vardı.

Rahatsız olmuştum. Gözlerim onun gözlerine gelince başını yana çevirdi ve yola bakmaya başladı.

Sonunda otobüsten inmiştim ve okulun önünde ki otobüse doğru ilerlemiştim.
Kerem görüş alanıma girince beni mutlu yüzle karşıladı.

SuskunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin