ŞAH VE MAT

17. BÖLÜM

****

"VR'ın selamı var Güneş'in Kızı....arkadaşın misafirimiz olacak"

"Öyle mi?....sıksana kafasına....bir sürü kamera var...polisin gelmesi saniyelerini almaz...indir o silahı" dediğimde güldü.

"Üzgünüm ama gitmem lazım" arkasını döndüğü an çantamda taşıdığım çakıyı sırtına fırlattım. Ensesinden vururken acıyla inledi. Bize doğru gelen adamın yüzüne sert bir yumruk atarken Furkan,Can ve Baran da diğerlerini hallediyordu.
Sude'nin çığlığını duyduğumda kafamı çevirdim. Arabaya bindirmişti onu! Ona doğru gidecekken karnıma gelen tekme ile acıyla inledim.

"Deniz hanım!" Can'ın sesini duymamla kafamı kaldırırken bana vuracak olan adamı geriye savurduğunu gördüm. Küfür savurdum.

"Gittiler" dedim telaşla. Ayağı kalktım. Furkan bana doğru geldi.

"İyi misiniz?" Kafamı sallarken hızla arabaya ilerledim.

"Çabuk olun" dediğimde hızla arabaya binmişlerdi.

"Miran abi belamızı si....sevecek" dedi Baran. Son an da bana bakarak söyleyince kafamı iki yana salladım.

"Saraç'ı düşün bir de" hepsi bir ağızdan küfür savururken Furkan konuştu.

"Bir daha sizinle bir here gelmiyorum Deniz Hanım....hep bela! Böyle giderse öleceğim...Hem de Miran abi tarafından"

Hızla eve geldiğimizde Miran'ın nereden haberi oldu bilmiyorum ama dışarı çıkmıştı. Saraç ile telaşla bana bakarlarken hızla aşağı indim.

"Sude'yi kaçırdılar Miran!" Dedim telaşla. Yutkundu. Saraç hızla bana doğru geldi.

"Ne demek kaçırıldı?"Dedi korkuyla.

"Beni kafeye çağırmıştı....konuştuk falan...çıkacaktık....cüzdanını unutmuş....sonra bir an da silah dayadılar kafasına....VR'ın selamı olduğunu söyledi" dediğimde Miran öfkeyle üç silahşöre baktı.

"Siz ne bok yiyiyordunuz bunlar olurken!?" Diye bağırdında Saraç'ta Ona katıldı.

"Lak lak mı ettiniz lan yine!?...konuşun lan!" Diye bağırdı onlara doğru giderken. Onu tutup geri ittim.

"Tuzakmış....biri gelip arabayı çekmemizi istedi....o yüzden kısa bir an uzaklaştı....dediğim gibi bir an da oldu herşey....yanımızda olsalar da engelleyemezleri....süper güçleri yok adamların!" Miran sinirle arkasını dönerken Saraç delirmiş gibi bana bakıyordu.

"Lan kaçırmış o piç onu! Sen değilsin Sude! Zarar verir Ona!" Diye bağırdı bana. Kaşlarımı çattım.

"Sesinin ayarını sikerim Saraç....bağırma!" Dedi sinirle Miran.

"Ben olsam vermeyecek mi?....Hem konumuz bu mu şuna!?" Diye sordum. Sinirle kafasına vurdu.

"Kahretsin....canını yakmak için onu aldı kesin....onu öldürecek" donmuş bir şekilde Ona bakarken telefonumun çaldığını duydum.

"Telefonunuz alıyor Deniz Hanım" çantamdan hızla telefonumu çıkararak açtım.

"Merhaba Güzel gözlü kadın" yüzümü buruşturdum

"Senin yüzünden lens takacağım" dedim sinirle. Güldüğünü duydum. Miran hızla telefonu elimden alacakken onu durdurdum.

"Arkadaşım nerede VR?" Diye sordum sinirle.

"Bilmem...ben nereden bileyim arkadaşınız nereden?" Sinirle dişlerimi sıktım

"Bana bak piç kurusu! Sude'yi çabuk bırak lan!" Diye bağırdı Saraç dayanamayarak. VR kahkaha attı.