Müdür'ün odasına girdiğimde üç tane öğrenci ayakta bekliyorlardı.Okulun müdürü onların yanına geçmem için bana işaret yaptı.Hızlıca yanlarına gelip ayakta beklemeye başladım.
"Evet arkadaşlarınızdan duyduğum üzere resimde gayet yetenekli kişilersiniz.Bu yüzden yakın zamanda öğrencilerin yaptığı çalışmalardan oluşacak bir sergide sizden birininde yer almasını istiyorum."
Bu inanılmaz bir haberdi.Buraya azarlanmaya geleceğimi düşünürken bir sergide resmimin sergilenilebilcek olması haberiyle karşılaşmıştım. Bir sergi açmak çocukluktan beri hayalimde. Bu vesileyle hayallerimi gerçekleştirmeye daha çok yaklaşabilirdim.
"Ama bu sergiye kimin katılabileceğini belirlemek için önce bir kaç yarışma yapmamız gerekecek."Bu yarışmayı kazanmak için bütün her şeyimi vermeye hazırdım.Saatlerce çalışmam gerekse bile bunu yapacaktım,o yarışmayı kazanmak zorundaydım.
"Size detaylı bilgileri daha sonra vericem şimdi çıkabilirsiniz."Hepimiz hocaya kafamızı sallayarak gülümsedikten sonra dışarı çıktık. Dışarı çıkmamla beraber Miraç'ın suratını görmem bir oldu.Duvara yaslanmış kapının başında beni bekliyordu resmen.Benim kapıdan çıktığımı görünce hemen yanıma geldi.
"Resim yeteneğin olduğunu bilmiyordum."
"Benim hakkımda hiçbir şeybilmiyorsun." diyerek koridorda ilerlemeye başladım.Miraç'ta resmen köpek gibi hemen peşime takıldı.Biraz daha uzaklaşması için hızımı arttırsamda oda hızının arttırıp dibimden gelmeye devam ediyordu.
"Ne istiyorsun?"diyerek durdum peşimi bırakmayacağını anlayınca.
"Konuşmak istiyorum."
"Bizim konuşacak neyimiz var Miraç?"dedim ve kaşlarımı çatarak yüzüne baktım.Bizim ortak ne yönümüz olabilirdi ki onunla.
"Yarışmayı kazanmak istediğini düşünüyorum, daha doğrusu eminim."dedi sırıtarak.Bu sohbetin devamının nereye gideceğini merak etmiyor değildim açıkçası."İstersen sana bu konuda bir uzman olarak yardım edebilirim."
"Pardonda yardıma ihtiyacım olduğunu kim söyledi!"diyerek gözlerimi kıstım ve cevabını beklemeye başladım.Benim resim konusunda zaten uzman olduğumu bilmiyordu tabii ki.
"Niye bu kadar sert davranıyorsun?Sana sadece yardım etmek istediği söyledim."dedi gülerek. Aynı alaycı gülüşü takmıştı yine yüzüne ve bu kesinlikle sinir katsayımı arttırıyordu.
"Miraç biz senle arkadaş değiliz,mümkünsede olmayalım.O yüzden bana yardım etmene gerek yok anladın mı?Ben kendi işimi kendim yaparım, merak etme hiç."
"Tamam öyle diyorsan."Ben arkamı dönüp giderken son anda kolumdan tutup beni kendine çekti ve kulağıma fısıldadı."Yardım için bana geldiğin zaman bir şartım olucak ama."dedi ve beni bıraktı.
"O şartını kendine saklayabilirsin çünkü benim ihtiyacım olmayacak."dedim ve arkadaşlarımın yanına dönmek için sınıfa doğru yola koyuldum.
Sınıfa girdiğimde Yiğit ve Efsun birbirleriyle şakaşalaşırken aynı zaman gülüyorlardı.Benim yokluğumda kendilerine nasıl bir eğlence bulmuşlardı acaba yine.Yanlarına gittiğimde beni birkaç saniye fark etmediler bile.
"Ben geldim."diyerek Efsun'un yanına oturdum. Efsun hemen heyecanlı bir şekilde yine merakıyla beraber sorular sormaya başladı.
"Niye çağırmış müdür seni?"
"Kızım inanamıyacaksın ama öğrencilerin eserlerinden oluşan bir sergi yapılacakmış."Bunu söylerken bile kalbim yerinden çıkacak gibi oluyordu hala."Ve bil bakalım bu sergiye kim aday?"
"Tabii ki sen."diyerek bana kocaman sarıldı ve beni boğmaya başladı.Yiğit'te arkadan bizim bu halimize gülüyordu.
"Öyle güleceğine sende gel."dedi ve Yiğit'i de aramıza dahil etti Efsun.Kocaman bir üçlü sarılmanın ardından yarışma olacağından bahsettim.Efsun ve Yiğit kazanacağımdan emin oldukları söylüyorlardı ve ben bile emindim ama yinede içimde bir korku yok değildi.
En sonunda bütün derslerimizi bitirdikten sonra bir parka gitmeye karar verdik.İlk önce markete uğrayıp biraz abur cubur almamız gerekti.
Rafları dolaşırken Yiğit eline gelen çoğu şeyi sepete atıyordu.Efsun bu duruma sinir olup Yiğit'in aldığı her şeyi tek tek yerine koymaktan çekinmiyordu.
"Yiğitcim acaba gördüğün her şeyi almasan mı?"diyerek yakındı Efsun sinirli bir şekilde.
"Yeriz hepsini bir şey olmaz."
"Formumu bunları yiyip bozamam maalesef. Ayrıca bu aldıklarınıda kendin ödersin,sonra öyle para dilenmek falan yok."dedi ve arkasına bile bakmadan kasaya yürümeye başladı.
"Defne sende bir şey mi söylesen kıza."diye bana döndürdü olayı.
"Yiğit,kızın haklı olması dışında bir sorun yok bence."diyerek Yiğit'in sırtını sıvazladım ve Efsun'un yanına gittim.
Bütün her şeyi aldıktan sonra marketten çıkıp okulun yakınındaki parka doğru yürümeye başladık.Yol boyunca Yiğit ve Efsun'un birbirlerini kışkırtmasını dinledikten sonra en sonunda varabilmiştik.
Bir çardağa geçip aldığımız abur cuburların hepsini ortaya koyduk ve sohbet etmeye başladık.
"Yarın ki maç skorlarına alalım bakalım."dedi Efsun mutlu bir şekilde sırıtırken.Maç esnasında ne kadar eğlenmiyor olsa bile o çekeceği storyler için katlanmaya değerdi.
"Rakip takım benim eski okulum."diyerek Efsun'la beni şaşırtmayı başarmıştı Yiğit.
"Ne demek eski okulun?"diyerek kaşlarını havaya kaldırdı Efsun.Benden daha çok şaşırmış gibi görünüyordu.
"Bildiğin eski okulum işte Efsun.Ne diye bu kadar şaşırdınız."
"Sadece garip geldi ya."dedim bütün şaşkınlığımı yüzümden atıp.Bu normal bir şeydi aslında,yine de bu haber bizi şaşırtmaya yetmişti.
"Eee bizi satmayacaksın eski okula herhalde canım."dedi Efsun kafasını iki yana sallayarak. Herhalde eski okulunu tutacak hali yoktu zaten.
"Hayır tabii ki Efsun,saçmalama bir zahmet."Yiğit bu şakaya bir tık alınmış gibi duruyordu. Tamam yani şakaydı sadece ama Yiğit'in yapısı bir tık böyleydi.
"Biliyorum canım şaka sadece."diyerek Yiğit'e doğru bir öpücük attı Efsun.Bu öpücüğün üstüne Yiğit'in kızardığını fark ettim ama hiçbir şey söylemedim.
Uzunca bir süre abur cuburları yiyip,sohbet ettikten sonra en sonunda evlere dağılmaya karar verdik.Ben tam evime girecekken bizim apartmanın önünde birinin beklediğini fark ettim.Bu kız benimle birlikte resim yarışmasına katılacak olanlardan biriydi.Apartmanın kapısına yaslanmış birini bekliyor gibiydi.
Tam ben eve girmek için kapıya gidecekken kız benim önümü kesti."O resim yarışmasında çekilmek zorundasın."bu ne demek oluyordu şimdi ya.
"Anlamadım?"
"O resim yarışmasından çekilmek zorundasın dedim."diyerek kolumu sıkmaya başladı.Bu psikopat ne yapmaya çalışıyordu şuan!
"Kolumu bırakır mısın!"diyerek kolumu kurtarmaya çalışıyordum kızın elinden ama kızda bir o kadar bırakmamak için çaba sarf ediyordu.
"Bak zorluk çıksın istemiyorum.Yarın müdüre gidip yarışmadan çekildiğini söyleyeceksin...senin için en doğru olan bu."diyerek en sonunda kolumu bırakmıştı.
"Yarışmadan falan çekilmiyorum."dedim ve kızı kapının önünden ittim."Şimdi git kendine başka bulaşacak birini bul,belanı bende arama."dedim ve içeri girdim.Az önce ne yaşamıştım ben ya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7. Dakika
Teen FictionDefne her zaman en iyisini yapmak için uğraşan bir kızdır.Hep mükemmel olmak ister çünkü diğerlerinin onu ezmesini kabul edemez.Bu yüzden çoğu zamanını en sevdiği şey olan,resim yapmakla geçirir. Fakat Defne'nin ailesi ve arkadaşları onun bu tutkusu...