Bölüm 1: Sonsuz Boşluk

1 0 0
                                    


Chat

Gözlerim, titrek bir şekilde kapıldıkları sonsuz boşluğa doğru bakıyordu. Uzay gemisinin cam pencerelerinden dışarıya doğru uzanan o muazzam manzara, insan zihnini sınırlarının ötesine taşıyordu. Yıldızlar, uzak gezegenler ve renkli gaz bulutları, evrende birer ışık feneri gibi parlıyordu. Ama şimdi, bu sonsuz boşlukta kaybolmuş bir gemide, ben sadece karanlık ve sessizliği hissediyordum.

Gemimiz, "Sonsuzluk Yıldızı" adını taşıyordu ve görevimiz, bilinmeyen bir güneş sistemini keşfetmekti. Ancak, beklenmedik bir uzay fırtınası bizi şaşırtmış ve geminin sistemlerini çökertmişti. Şimdi, burada, uzayın derinliklerinde savrulurken, tek umudumuz, iletişim cihazlarının tekrar çalışmaya başlamasıydı.

Kaptanın sesi, telsizden gelerek tüm mürettebatı toplamamızı istedi. Endişeli yüzlerle, geminin ana salonuna doğru ilerledik. Kaptan, donuk bir ifadeyle bize döndü ve ciddiyetle konuşmaya başladı.

"Arkadaşlar, durumumuz pek iç açıcı değil. Geminin sistemleri çöktü ve iletişim cihazları çalışmıyor. Ancak, umutsuzluğa kapılmadan önce, elimizdeki son seçenekleri değerlendirelim. İlk olarak, geminin dışına çıkarak hasarı inceleyeceğiz. Belki de bir çözüm bulabiliriz."

Mürettebatın gerilimi hissedilir bir şekilde artmıştı. Herkes, sessizce kendi kendine düşüncelere dalmıştı. Ama o andan sonra, her şey beklenmedik bir şekilde değişti.

Aniden, geminin sarsıldığı ve bir güç alanı tarafından çekildiğimizi hissettik. Panik içinde birbirimize sarıldık, çünkü bu durumun ne olduğunu anlayamamıştık. Ve sonra, o muazzam karanlık uzay, etrafımızı sararak bizi yutuverdi.

Uyandığımda, gemideki tek kişi olduğumu fark ettim. Her şey sessizdi, sadece hafif bir titreşim hissediliyordu. Etrafıma bakındığımda, karanlık bir labirentin içinde olduğumu gördüm. Burası, uzayın bilinmeyen bir köşesindeki bir yapay yapıydı. Ancak, bu yapıyı kimin inşa ettiğini ve burada ne aradığını bilmiyordum.

O an, kendimi bir bilimkurgu romanının baş karakteri gibi hissettim. Ancak, gerçeklik çok daha karmaşıktı ve maceram henüz başlamıştı. Şimdi, bu labirentin içinde kaybolmuş bir gemi kaptanı olarak, bilinmeyenin peşine düşmek zorundaydım. Kim bilir, belki de bu macera, evrenin en derin sırlarını açığa çıkaracaktı.

Bu gizemli yapının içindeki sırları çözmek için kararlı bir şekilde ilerledim. Holografik haritanın ışığında yürürken, etrafımdaki odanın duvarlarına ve tavanına yerleştirilmiş tuhaf sembollerin farkına vardım. Bu semboller, eski bir uygarlığa ait olmalıydı; ancak anlamlarını çözmek için daha fazla bilgiye ihtiyacım vardı.

Kontrol panelinin başına geçtim ve holografik haritayı dikkatlice incelemeye başladım. Gözlerim, gök cisminin görüntüsüne tekrar takıldı. İçimde bir yerlerde, bu cismin evrenin dengesini değiştirebilecek bir güce sahip olduğunu hissediyordum. Ancak, gerçekleri öğrenmek için daha fazla araştırma yapmalıydım.

Kontrol panelinin tuşlarına dokunarak, haritada gezinmeye başladım. Farklı yıldız sistemlerini ve gezegenleri yakından inceledim. Bir yandan da geminin durumu hakkında endişelerim vardı. Mürettebat ne olmuştu? Ve bu gizemli yapının neden gemimize saldırdığını ve bizi buraya çektiğini anlayamıyordum.

Aniden, kontrol panelinden yükselen bir uyarı sesiyle irkildim. Ekranda, yaklaşan bir tehlikenin sinyalleri belirmeye başladı. Bir enerji dalgası, labirentin içine doğru ilerliyordu ve bana doğru yaklaşıyordu. Karanlıkta kaybolmuş bir gemi kaptanı olarak, bu tehdidi bertaraf etmek zorundaydım.

Hızla kontrol panelinin başına dönerek, geminin sistemlerini yeniden çalıştırmak için elime geçen her şeyi yaptım. Ancak, enerji dalgası o kadar hızlı ilerliyordu ki, geminin savunma sistemleri hala aktif olmadan önce bize ulaşacaktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 14 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

UZAYIN KARANLIK YÜZÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin