"Yaralarımın etrafına, yıldızlar çizdin."
"Ne diyorsun, Jeongin?"
"Hiç. Diyordum, hava bu gün çok sıcak.."
"Ama yağmur yağıy-"
"Sus."
[TAMAMLANDI x20]
!UYARI!
BU HİKAYE SADECE BİR KURGUDUR!!! İDOLLER CİNSELLEŞTİRİLMİYOR!!!
★
Seke JeonBin
Hassaslık...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
____★°•____
Yazar~
Changbin kalçasına sürtünen dolulukla, gözleri aralanmıştı. Jeongin hafif bir şekilde, tıslamıştı. Changbin kenara çekilmek istese de, mavi gözlü çocuğa daha da temas edeceğinden korkuyordu. Nasıl tepki vermesi lazım olduğunu, bilmiyordu. Zaman onun için, donmuştu..
Jeongin'e bakarsak, tahrik olmuş bir şekilde, kafasını arkaya atmış, gözlerini sıkı sıkı kapatmıştı. "C-changbin.. Eğer birazda kıpırdasan, o yerinde durmayan götünü sikerim!" Kısa olanın, kaşları çatılmıştı.
"Benim suçum yok! Sen başlattın!" Jeongin Changbin'in sözlerine aşırı sinirleniyordu. Sinirle kasıklarını, kucağında ki bedenin kasıklarına vurdu. Kucağında ki beden, derince inledi. Daha sonra, Jeongin'e bakarak, sinirini sözleriyle arındırdı.
"Ben buraya proje için geldim! Seninle sevişmeye değil, tacizci orospu!"
Jeongin göz devirdi. "Off! Ben sanki, çok meraklıyım! Şu namuslu götünü kaldır, belki kalka bilirsin." Changbin ellerini Jeongin'in iki yanına koydu ve kalçasını hafif kaldırdı. Evet, havada olduğu için gide bilirdi, ama Jeongin'in kırık bacağını unutmuştu..
"AYHH!!!"
Mavi gözlü bacağına temas eden(cinsel temas değil bu sefer--) bedenle, çığlık atmıştı. Changbin gencin sesine korkmuş, yeniden kucağına yerleşmişti. "YAVAŞ OLSANA AMCI-"
Kavga eden gençlerin kavgasını bölen, hafif aralanan kapıydı..
"Efendim?"
Jeongin ve Changbin, karşıların da duran yaşlı hizmetçiye, far görmüş tavşan gibi bakıyordular. Mavi gözlü olan, yapmacık bir gülümseme sundu. "Aaa! Merhaba bayan Herson! Sizi burada görmek, ne güzel! Bir şey mi, lazım?"
Kadın hala da, kucak kucağa olan gençlere bakıyordu. "Y-yok oğlum.. Ben.. Gideyim, en iyisi-" Kadın hızlı adımlarla kapını aralamış ve çıkmıştı. Jeongin bıkkınlıkla, ofladı. "Böyle işin ben.. Dur."
Changbin kucağında oturduğu turunculunun, ne yapacağını bekliyordu. Jeongin uzun ve kemikli parmaklarını, Changbin'in kalçasına yerleştirdi ve hafif sıktı. Changbin bu harekete, gözlerini pörtlemişti. Jeongin ellerinin altında olan dolgun kalçaları, hafif kaldırdı.
Bacağına temas etmemesi için, daha da kaldırdı ve Changbin'e baktı. "Hadi, çık bakem." Changbin havada olan kalçalarına bakarak, hafif kızarmış, daha sonra, hemen kenara geçmişti. "Oh be!" Kendisini yere atarak, rahat olduğunu bildiren sesler çıkarmıştı.
"Hadi, hadi! Böyle gitse, projeni yapıb, bitiremeyeceğiz!" Changbin kafasını sallayarak, Jeongin'le birlikte, projeni yapmağa başladı.
