Aşk Ve İnat

41.Bölüm

HATIRLATMA: BÖLÜMLERİN HEPSİ HAZIR. FİNAL BÖLÜMÜ DAHİL HEPSİ YAZILDI. YAPTIĞINIZ OY VE YORUMLARA GÖRE BÖLÜMLER GELİYOR ✨

-Keyifli okumalar-

Bakışlarımız ayrılırken Ali bir adım gerileyip omzunun üzerinden kapıya doğru baktı. Oturduğum yerden kolayca inerken yukarıya doğru toplanan eteğimi düzeltip Ali'ye döndüm. Bana bakmak yerine kapıya döndüğünde nefesimi tuttuğumun yeni farkına varmıştım. Ali hiçbir şey demeden mutfağın çıkışına ilerlediği sırada içimdeki korku kuş olup uçmuştu.

Havlama sesi bir kez daha evin içinde yankı yaptığında Ali'den hızlı davranıp salona girdim.
Gördüğüm manzara içimi ısıttığında camların arasında öylece bize bakan yavru köpeği hızlıca eğilip kucağıma aldım. Ali'ye döndüğümde köpeğe garip garip baktığını gördüm. Yüz ifadesine kıkırdarken köpeğin zarar görüp görmediğini kontrol ettim. Görünürde bir şey yoktu.

Bakışlarım cam kırıklarını bulduğunda neyin kırıldığını anlamak bir hayli güçtü. Tekrardan köpeğe döndüğümde Ali ile sessiz bir bakışma yaşadıklarına şahit oldum.

"Fark ettin mi? Ben ne zaman sana yaklaşsam bir şey oluyor." Dedi köpeğe bakarak.

Bunu söylerkenki ses tonu biran içimi sızlatıcak sansamda öyle olmadı.

"Galiba evren birlikte olmamıza karşı." Dedim kıkırdarken.

Dudaklarını ıslatıp bana doğru ilerlemeye başladığında"Evren Mevren anlamam. Allah'ın dediği olur." Dedi.

Sözleri gülüşümü artırırken köpeğin kucağıma sinmesi çok fazla hoşuma gitmişti. Ali'ye "Gördün mü?" Dercesine döndüğümde dudağının kenarı kıvrılmıştı.

"Kollarındaki huzuru fark eden biri daha." Dediğinde küçük bir tebessüm kondu dudaklarıma. Az önceki halimizi hatırladığımda yanaklarıma bir sıcaklık oturdu. Hızlıca önüme döndüğümde bana doğru eğilip köpeğin başını okşadı. "Biraz daha geç gelsen olmaz mıydı birader?"

Sözleri sanki bir insanla muhatapmış gibi hissettirirken köpek havlayıp daha çok sindi kucağıma. Bakışlarını bana çevirdiğinde bedenini ısırmamak için kendimi zor tuttum. Yeni doğmuş bir yavru gibiydi. O kadar çok çelimsiz duruyorduki haline ister istemez üzüldüm. Ali'nin bakışları kısılırken "Bu sana mı yürüyor?" Diye sordu.

Şok içerisinde ona bakarken eş zamanla gözlerimde büyümüştü. "O bir hayvan?" Dedim sorarcasına.

Omuz silkti. "Ver bakayım sen şunu." Deyip bir çırpıda kucağımdan çekip aldı.

Dişi mi yoksa erkek mi diye kontrol ederken bana döndü. "Dişi bu?"

Yüzüne anlamayarak baktığımda "Evet insanlar gibi hayvanlarında cinsi ikiye ayrılıyor. Dişi-erkek." Dedim ciddi bir şekilde açıklama yaparak.

Gülmekle boş boş bakmanın arasında gidip gelirken köpeği tekrardan kucağına koydu. "Şimdi sana ne ceza vereyim?" Derken yüzüne oldukça sinirliymiş gibi bir ifade takındı.

Köpek masum masum Ali'ye bakarken tüylerini okşamaya başladım. "Annen nerede senin?"

Mırıltı tarzında ses çıkardığında beni anlamadığını bilsemde gülümsedim. Mırıldanmaya devam ettiği sırada Ali'ye döndüm. "Sokak köpeği mi acaba?" Diye sordum.