Koridorda kendi odama giderken aklım hâlâ ben sarhoşken yanıma gelen adamdaydı.Bir hayal mi yoksa aşırı dozdan kendi aklımda kurduğum biri miydi bir fikrim ne yazık ki yoktu.
Odama ilerken Melinoe'nun odasının kapısının önündeydim.Bir süre düşündükten sonra bir hışımla odaya daldım.
Melinoe yataktan sersem bir şekilde yarı uykulu mum gibi dikilmişti."Efendim?Beni mi çağırdınız?"dedi esnerken.Belki şu dünyada isteyebileceğim son şey birisinin beni Malcolm sanması olabilir."Melinoe."dedim yatağın kenarına oturarak."Nox?Niye buradasın?"dedi gözlerindeki çapakları silerken."Konuşmak istiyordum."dedim net bir cevapla."Ne sormak istiyorsun?"Bu sefer daha uyanıktı.
Yatakta biraz daha yüzüne yaklaşarak kaşlarımı hafif çattım ki bu işin ciddi olduğunu anlayıp yalan söylemesin.
"Dün akşam hakkında.Bana geceyi anlat."
"Niye bu kadar meraklandın ki?"
"Soruma cevap ver."
"Tamam sen kazandın,dün gece bayılana kadar içtik ama sen dozu biraz fazla kaçırdın.Ben senin kadar sarhoş değildim neyse ki."
"Devam et."
"Sonra sen kendi kendine konuşmaya başladın."
Aradığım cevap bu değildi.Kesinlikle o adamın kolunu belime sarmasını o sıcaklığını hatırlıyordum.Hepsi gerçek gibiydi.
"Biri yok muydu yanımda?"
"Kendi kendine konuşuyordun.Ama o kadar gerçekçiydin ki bir an gerçekten karşında biri var sanacaktım."
Çünkü öyleydi karşımda biri vardı.
"Sonra sen aniden sustun. Sandalyelerden birine yığıldın. Nevan'a seni odana götürmesini istedim."
"Beni orada da baygın bırakabilirdin."
"Nevan seni odana götürdü ama değil mi?"
Aklıma dün akşamki Nevan ile olan öpücüğümüz gelince yüzüm tiksinti ile buruştu ama hemen maskelemiştim.Bu bir sır.Masum bir sır.
"Hatırlamıyorum."
"Senin hafızan iyidir diye bilirdim ama sanırım yanıldım hm?"
"Sayılmaz."
Bir süre bakışlarımı yere indirip Melinoe'nun yanıtlarını düşündüm.O kadar doz içsem bile bu ilk içişim değildi.Görmem gereken ruhlar belki de gölgeler olması gerekirdi.
Ama onun yerine birini gördüm.Başka birini ömrümde hiç görmediğim birini...
"Tamam,anlıyorum.Kalksan iyi olur Malcolm kızmasın."
Yataktan kalktığım gibi kapıya yöneldim.Omzumun üstünden tekrar Melinoe'ya döndüm."Saol bilgiler için."deyiverdim. Melinoe gülümseyerek karşılık verdi.Gülümsemesi içten tıpkı bir meleğinki gibi saf ve içten.Benim bu kadar nazik ifadeler kullanmama alışkın değildi bu yüzden bir gülümseme ile yetinmişti.
Kapıdan çıkıp arkamdan kapıyı kapadım.Sonra tekrar aklım koridorda yürürken rüyalarıma gitmişti.Rüyalarımın birisinde Kraliçe olmam gerekiyordu.Üstüne üstlük bir de geçmişimin geçmişi vardı.Ne anlama geliyor?
Şuan ki halimden doğduğum anâ kadar 18 senelik bir geçmişim elbet vardı bir de bunun bu geçmişten önce de bir geçmiş mi vardı?Tanrılar bana ilk ve son şansı vermiş ne demek oluyor?Anlamak o kadar zor ki...Kimseye bunu söyleyemezdim zaten asla söylemezdim.Kimlerden olurdum?
Şuan da kraliçe olmam gerekti. Lorath Krallığı'nın çok gizli planları olurdu fazla acımasızdır, halkına karşı nazikmiş gibi davranan bir avuç palyaçodan farksızlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LANETLİ RUH (+18)
FantasyNox'un aklındaki tek soru geçmişiydi...Peki bu geçmiş ne kadar karanlık olabilir ki? Kanlı Ay'ın laneti ile kutsanmış kendi öz geçmişi dışında başka bir geçmişi olan,ruhları ve gölgeleri parmağında oynatan rüyasındaki bir adam ile bağlantısı olan bi...