Selam. Bu bölümü yine Ceylinin ağzından okuyacağız.
Ceylin.
Tam üç saattir burada bekliyorduk. Hala ameliyat bitmemişti. Git gide dahada endişeleniyorduk. Sıla gitmişti geç olduğu için. Ancak Umay ve Emir yanımda kalmıştı.Omzumda hissettiğim elle başımı kaldırdım. Umaydı.
"Hadi ama Ceylin. Gel kantine inelim. Sabahtan beri hiç bir şey yemedin."Başımı hayır anlamında salladım. İstemiyordum. Edanı burada bırakıp gitmeyecektim. Ya ben gider gitmez ona bir şey olursa? Bu düşünce beni korkutuyordu."Gidince ona bir şey olacağını sanıyorsun. Yanılıyorsun Ceylin. Burada beklemekle Eda uyanmayacak. Yemek yemen lazım." Endişeyle bakıyordu bana. Berbat bir haldeydim. Bunu yüzünden anlıyordum. Yinede oturdum. Bakışlarımı kapıya diktim. Neden sesleri daha hızlı duymadım? Eğer duysaydım hemen onu kurtara bilirdim. Kim bilir belki yardım için bağırmıştır. Seni hep kurtaracağım diyordum ancak hiç bir şey yapamadım bu gün. Çok çaresizim. Ya uyanınca beni neden kurtarmadın derse? O zaman ne yapacaktım.
Ellerimle yüzümü kapattım. Başım çatlıyordu. Galiba Umay haklı. Burada durarak Edanın uyanmasını beklemek için güçlü olmam gerekiyor.
Umaya baktım. Bedenini duvara yaslamış bana bakıyordu.Ayağa kalktım. "Hadi gel." Şaşırmıştı. Muhtemelen gitmeyeceğime emindi.
Kantine indik. Oradan iki tost ve vişne suyu aldık. Birlikte dışarı çıktık. Hava serindi.
Boş banklara yerleştik. İkimizdende çıt çıkmıyordu. Tostumu yemeye başlamıştım.
Bazen Edanın bunlara nasıl dayandığına şaşırıyorum. Ben olsaydım muhtemelen şuan kendimi öldürmüştüm. Eda çok güçlü biriydi.
Ona hayrandım açıkcası.
Sessizliği bozan Umay oldu.
"Biliyormusun bazen seninle Edanın arkadaşlığınızı kıskanıyorum. Kötü anlamda demiyorum bu arada. Mükemmel bir ilişkiniz var. Mesela bir birinizi o kadar tanıyorsunuzki bir olaya aynı tepkiyi veriyorsunuz. Bir şey olunca aniden bir birinize bakıyorsunuz." Güldü. Böyle düşündüğünü bilmiyordum. Edayla tanıştıktan sonra gruptaki her kes Edayı sevmişti. Edada onlara ısındığını itiraf etmişti. İlk defa Edanın birilerine çabucak ısındığını görmüştüm. Mutluda olmuştum. Kaç yıldır kendini her kesten uzaklaştırıyordu. Sonra anonim geldi. Nadir gülen Eda sık sık gülmeye başladı. Anonimden bahsederken kıkırdıyordu. Çok sempatik ve komik biri olduğundan konuşurdu hep.
Ancak kavga etmişlerdi. Damladan gidip sorması Edayı sinirlendirmişti. Ona kızgın ve kırgın değildi. Sadece ilk neden ona sormadığını merak ediyordu."Böyle düşündüğünü bilmiyordum." Dedim sadece.
"Tek ben değil. Sılalarda böyle düşünüyor. Bu arada biliyormusun Sılayla Eda eskiden tanışıyormuş. Sonradan neden aralarının bozulduğunu bilmiyorum ama." Şaşkınlıkla ona baktım.
"Demek o yüzden Edayla çok konuşmuyordu. Edada bazen gözlerini kaçırırdı ondan. Şimdi her şey yerli yerine oturuyor."Dedim aklıma gelenlerle. Bunu nasıl daha önce anlamamıştı? Ve neden daha önce bana söylememişti?Umayın telefonu çaldı. Arayana baktım. Emirdi. Kaşlarım çatıldı.
" Neden arıyor? "Dedim telaşla.
" Dur açalım bakalım. Hemen telaşlanma. "Dedi. Telefonu açıp kulağına götürdü.
" Alo? Emir ameliyat bittimi? "
Bakışlarını bana çevirdi.
"Peki tamam geliyoruz." Dedi ve kapattı.
"Endişelenme ameliyat sona ermiş. Ancak durumu azıcık ağırmış. Yarın normal odaya alacaklarmış." Tuttuğum nefesi bıraktım. Şimdi rahatlamıştım."Hadi gel yukarı çıkalım." Dedi Umay.
"Sen git ben biraz dışarıda kalacağım." Üstüme gitmedi.
"Peki ama hava soğuk. Çabuk gel." Deyip yanımdan ayrıldı. Elimde hem kendi hemde Edanın telefonu vardı. Evde düşürmüştü.
Bütün valizleri kapının önündeydi. Galiba şarj aletini unutmuştu. Her şey onu aldıktan sonra olmuş olmalıydı. Şarj aleti kandı çünkü. Polisin dediğine göre Edanın kanı değildi. Demekki kendini korumak için babasına vurmuştu. Ofladım.
Ezbere bildiğim şifreyi açtım.
Anonimden yani Korkak adlı kişiden mesajlar vardı. Dün yazdıklarını değilde bu gün yazdıklarını okudum sadece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece senin
ChickLitEda Yılmaz sıradan kızlardan biridir. Okul derslerinde çok başarılı bir kızdır. Ancak hiç kimsenin bilmediği sırrı vardır. Sizce bu sır nedir?