8.BÖLÜM;
ANNE:
Unutma, insanların çıkarları değiştiğinde zihniyetleri ve davranışları da çabuk değişir.Arthur Schopenhauer...
İnstagram hesabım merdumgiriz.234
Keyifli okumalar!
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız lütfen🍁🙏⭐
......
Saliselik zihin olaylarıdır en çok insanı şoka uğratan. İnsanlık saniyelik bir düşünce hatası yüzünden düşer cezaya.
Belki de bazen bir hataya düşmüştür çoğu insan. Sevmediğini sevdi sanırlar bazen, yardımı aşk. Oysaki sevgi zamana sığmayan, insanda zamanla var olan bir hikayedir çoğu kişi de. Çoğu kişi de ise yardım.
Lakin sadece yardım hisseden bir ruhun içindeki o eşsiz his aşk değildir.
Yardım isteğidir adı üstünde.
İnsan daha çok istemediği zaman bir olay olduğunda üzülür mesela. Özellikle sabit zihniyetli insanlara meydan okuduğuna. O düşüncenin değişme ihtimali varken bozulmasından korkar.
Bazen de insan en çok geçmiş hatalarından kaçar, bir daha tekrarı yaşanmasın diye. Suçu yokken hem de. Bazen yakar başı bir vicdan azabı, bazen ise mutlulukla sonuçlanır yardımın.
Peki bu karşımdaki adamın dedikleri nasıl sonuçlanacaktı?
Tir tir bir korku ruhumda kol gezerken boş bir şekilde değil, tamamıyla korku dolu gözlerle karşımdaki adama baktım. Gözlerini benden çekmeden, yüzündeki gülümseme hafifçe silinirken sanki bir şey fark etmiş gibi gözleri tuhaf bir hâl aldı.
Ne diyeceğimi ya da nasıl davranacağımı kestiremezken sadece kendisine bakmakla yetindim. Başını iki yana sallayıp derin nefes verdiği buradan bile belliydi. "Korkma, seninle ilk karşılaşmamız cidden tesadüftü lakin bu değil. Şimdi korkma, dediğim gibi beni ağa bey gönderdi. Gel otur konuşalım," diyerek sert bir şekilde konuşuyordu ama sanki bunun daha çok korkmama neden olduğunu anlar şekilde yine ağzını açtı ama konuşmadan hemen hızlı adımlarla kendisine doğru giderek dibinde bittim. Vücudu yanında ufak kalmıştı ama takmayarak başımı kaldırıp ona baktım.
"Benim senin ve ağanın yardımına ihtiyacım yok." Biraz ona baktıktan sonra cümlelerimin devamında duraksamak zorunda kaldım çünkü diyeceklerimle planımı bozma ihtimali vardı. Hayır, bana bunu yaşatanlar ne bana ne de başka birine bir daha bunu yapmamalıydı. Bunun için her şeyi göze almışken asla! Sözlerimi geri yuvarlarken tamamıyla kendi düşüncelerime zıt bir şekilde konuşmak için zihnimi toparlamaya çalışırken, o da bana ne diyeceğimi merak eden gözlerle bakıyordu.
"Bakın beyefendi, ben on sekiz yaşındayım ve kendi isteğimle bu evliliği onayladım. Lütfen ağanıza teşekkür ettiğimi ama bana yardım etmesine gerek olmadığın ve sizin nereden vardığınızı bilmediğim şu on beş yaşındaki kanıyla diyorum ki lütfen gidip gerçekte o yaşta olan kişileri kurtarsın. Benden de uzak durun lütfen, sapık gibi beni takip etmeyin. Gördüğünüz üzere nişanlıyım, laf söz olmasın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
URGANA GEÇİRİLEN DÜŞÜNCELER
Teen FictionHikayede kan, şiddet, vahşet, töre ve berdel gibi türlü şeyler mevcuttur!!! Direniş vardır hayatımızda. Her şeyin ne olduğunu bile bile direnmektir yaşamak bazen. 15 yaşında hayatı mahvolan bir insandı dicle. Töre adı altında umudu öldürülen insanl...