0.0

103 13 45
                                    

Karakter reşittir. ( 19 yaşında )

Bugünkü dersler çoktan bitmişti. Geto kollarını sıvayıp saçlarını dağınık şekilde topladı; bacak bacak üstüne atıp sandalyesinde gerindi. Evrak işleri onu oldukça bunaltmıştı. Son kağıtları eline aldığında koridordan gelen bağırış sesleri dikkatini çekti.

" Lanet olsun git başımdan egoist piç" hırçınlık kafana vurmuştu.

"Ağlama! Sadece güçsüz dedim" Satoru seni kafandan tutup sarkıtırken kahkaha attı " Üstelik ben de senin öğretmenin sayılırım benimle düzgün konuşmalısınız bayan Y / N ayrımcılık yok!" Satoru seni yere bıraktı. " Senin gibi öğretmen olmaz olsun lanet herif ! Yaralarımı acıtıyorsun!"

" 4 lanete kafa tut diyen ben değilim aptal, kalk ayağa Suguru ikimizi de dövecek" Satoru ayağa kalkmana yardım etti. '' Bu halimi gördüğünde zaten kızacak.''

Jujutsu tech'te bulunduğun ikinci senendi. Oldukça gözde bir öğrenciydin. Genellikle haylazlık ve inatçılık konusunda. Başta Gojo Satoru'nun öğrencisiydin ama ikinci senende Geto Suguru ile çalışman gerekiyordu. Çünkü Gojo iki yeni öğrenci daha almıştı. İtadori ve Nobara. İkisi ile de çok yakın arkadaştın, başta dört kişi olarak görevlere gidiyordunuz ama sonra Gojo seni Geto'ya postaladı. Sanırım Megumi'nin uykusunda İtadori'yi sayıkladığı videoyu çekip para karşılığı paylaşmamalıydın. Gojo Satoru eski öğretmenin olsa da yakın iki arkadaş gibiydiniz. fakat Geto Suguru, Gojo'nun aksine daha sakin ve kurallara uyan bir öğretmendi. Onun hakkında pek bir şey bilmiyordun. Ama emin olduğun tek konu Gojo ve Shoko'ya oldukça değer veriyordu. üç yakın arkadaşta farklı zıt kişilikti resmen.

'' İyi şanslar Bıdık ! '' Gojo, sınıfın kapısını açtı

''Hey! SUGURUUUUUMMMM'' Gojo seni içeri itti. '' Emaneti getirdim! '' Gojo'nun itişi ile dengeni kaybettin. '' BENİ İTEKLEMEYİ KES!''

'' Hoş geldiniz'' Geto elindeki belgeleri kenara bıraktı. '' Her zaman ki gibi enerjiksiniz.'' Gojo umursamadan konuşmaya devam etti. '' Evet! hep böyleyiz! Merak etme Y / N bugün kesinlikle 4 lanetle vs atmaya çalışmadı ve kesinlikle yaralanmadı. '' Sinirle Gojo'ya baktın. Bunun bir sır olması lazımdı aptal! çekingen bir yüzle Geto'ya döndün.

''S-sensei düşündüğün gibi değil! Ben arada kalmıştım.''

''Öyle mi? ' Gojo lanetlerle fotoğrafımı çek!' diyen ben miydim?'' Başından kaynar sular dökülmüştü. Gözlerinle Gojo'ya hareket yapıyordun ama onun sana yaptığı tek şey 'EHEHEHE'ydi. Geto'nun ayağa kalkıp size doğru yürüdüğünü hissettin.

''Yeter konuştukça batıyorsun Y / N seni uyarmıştım boyundan büyük işlere girmeyecektin.'' iç çektin işte şimdi gerçekten sıçmıştın. ''Artık seni 'öğretmeninle' baş başa bırakayım Y / N, en sevdiğim öğrenciler beni bekliyor! Görüşürüz Suguru!'' Gojo sertçe kapıyı çekti. Başını yerden kaldıramıyordun. Geto iç çekip yerine tekrar oturdu. ''Görevlerde sakin olmanı ve daha dikkatli olmanı söylemiştim'' Sertçe çıkıştı. ''Bir şeye ihtiyacın var mı?'' Yerden kalkıp en yakınındaki sandalyeye oturdun. '' Hayır teşekkür ederim sensei.'' Kötü hissediyordun, Geto'nun umutlarını boşa çıkardığını düşünüyordun. Her seferinde yaptığın haylazlıkları toplayan kişiye karşı mahcuptun. Geto cevabın üzerine kaşını kaldırdı. Evet kızgındı ama iyi olduğunu gördüğü için mutluydu. '' Peki... orada sessizce oturacak mısın yoksa neler olduğunu anlatacak mısın? Geto masasında biriken kağıtları dosyaya koymaya başladı. Pencere, batan güneşi kanamak halde olan yaralarınızın üstüne yansıtıyordu.

''Gojo'nun anlattığı kadar... Başka bir şey olmadı.'' sesinde biraz ağlamaklı hal vardı. '' Gojo sensei her zaman bir baş belası ve güçsüz biri olduğumu söylüyor.'' Geto, Gojo'nun adını duyunca alaycı bir gülümse verdi. ''Eh, bu onun tipik bir karakter özelliği farkında olmadan kaba şeyler söyleme eğilimi var.'' İç çekti ve gözlerini devirdi. ''Ama ona aldırma, senin gücün sana ait o palyaçoya bir şey kanıtlaman gerekmiyor.'' Kıkırdadın, rahatlamıştın düşündüğün kadar tepki vermemişti. Sizin kıkırdadığınızı görünce yüzünde bir gülümse oluştu. ''Kahkahaların kulağıma hoş bir melodi gibi geldi. Keyfin yerine gelmiş olmalı.'' Gözleri, Üniformandaki yırtık ve cildinizdeki bir kaç morluğa takıldı. Ayağa kalktı ve önündeki masaya oturdu. '' Umarım fazla bir şeyin yoktur. Gerçi Gojo biraz daha seni hırpalamış görünüyor ama '' Morluklarını işaret ederek konuştu. '' Ah hayır merak etmeyin buradan Shoko sensei'nin yanına gideceğim.'' Üstelik o egoist bana hiçbir şey yapamaz!''

''Ahh, evet siz ikiniz gerçekten beni sınamayı seviyorsunuz değil mi ? '' Gözleri hala üniformandaki kan ve gözyaşı lekelerindeydi. '' Umarım bir gün kendi sağlığını düşünürsün. Sürekli kahraman rolünü oynuyorsun.''

''Jujutsu büyücüleri zaten genelde kahraman olmak istemezler mi?'' Tam da senden beklediğim bir cevap... Aferin Y / N

''Her zaman kendini koruyamayanlar başkalarını korumaya yemin eder fedakarlığını anlıyorum ama sınırlarını bilmelisin.'' Geto cebinden bir sargı bezi çıkarttı. ''Kendini gereksiz yere riske atıyorsun.'' Sargı bezini en çok kan akan yarana - yani kolundaki derin kesiğe - sardı. Sardıktan sonra hafifçe başını okşadı. Ne diyeceğini bilmiyordun haklıydı. Sadece sessizlik ile cevap verebiliyordun. '' Cesur ve nazik bir insansın, başkalarına yardım etme arzunla gurur duyuyorum ama öğretmenin olarak senin güvenliğini korumam gerek bu benim sorumluluğum. Bu yüzden dikkatli ol'' Başını kaldırıp Geto'ya baktın. ''Sürekli kendinden büyük işlere girme diyorsunuz fakat ben de bir büyücüyüm üstelik ikinci sınıfım ve hala kendi başıma görevlere bile çıkamıyorum!'' Sesinin fazla çıktığını hissettiğinde iki elinde ağzını kapattın. '' Demeyi unutmuşum bir de çok dobrasın.'' Geto kıkırdadı. '' Merak etme illa ki çıkacaksın her şeyin vakti var.''

''Yaşlı nineler gibi konuşuyorsunuz.''

''Belki de'' Geto elini başından çekti, kendi masasına geri döndü. ''Üzgünüm sensei daha dikkatli olacağım.''

''Duymak istediğim buydu, benim için önemli olan tek şey tek parça halinde dönebilmen. Şimdi odana dönebilirsin.''

''Siz ne yapacaksınız sensei?'' Merakla başını eğdin. Bir dakika ben bunu neden sordum ki ?

''Bir kaç evrak işim var merak etme ve bu arada Gojo seni tekrar rahatsız ederse Gojo'ya iki tekme at biri kendin biri benim için'' Büyük bir gülümseme verdin. Geto parlayan yüzüne bakıyordu. Yüzünü parlatan güneş değil gülüşündü. ''Bunu zevkle yapacağım!'' Kapıya doğru yürüdün. ''İyi geceler sensei!'' Koridora çıktığında derin bir nefes verdin. İyi yırtmıştın. Bunu kutlamak için kendime ödül olarak bir paket sigara veriyorum!

'' İyi geceler ...''

Liar  | Geto SuguruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin