3

146 15 2
                                    

-✨-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-✨-

Ölüm gereğinden fazla kolaydı. Vaktin geliyordu ruhun bedeninden ayrılıyordu. İnsanlar için ufak bir gösteriyle bedenin soğuk toprağa karışıyordu ve son.

Cenazesinde Avengers'tan başka kimse yoktu. Richard hep kimsesizdi. Onun kimsesi bendim. Gözümden bir damla göz yaşı dökülmemişti, Richard ağlayınca çirkin olduğumu söylerdi. Beni son kez gördüğünde güzel gözükeyim diye bir gram bile ağlamamıştım. Üstüne toprak atarlarken gözlerim kefene sarılı bedenindeydi, artık tam gözükmüyordu bile.

Dakikalar geçti ona toprak atan küreği tutan kişi değişti, toprağın altındaki değişmedi.

Acıydı ama gerçekti Richard artık yoktu, sığınacak limanım batmıştı. Savunmasız hissediyordum.

Yavaşça herkes ayrıldı. En son Tony gitti. Ben, Richard'ın soğuk toprağı ve o kaldık.
"Gitmeyecek misin?"
"Ortağımı bırakamam"

Oturduğum yerden kalkıp yavaş adımlarla Richard'ın mezarına yaklaştım. Ayaklarım ilk defa beni taşımaktan yorulmuştu. Mezara vardığımda ayaklarım iflas etmişti, yavaşça yere çöktüm. Elimi nemli toprağın üstüne koydum. Yavaşça okşadım.

Kafamı yavaşça toprağa yaklaştırdım. Alnımı toprağa yasladım.
"Richard..."
Diye mırıldandım. Beni duyabiliyor muydu?
"Özür dilerim"
Sesim titremişti, ağlamamak için direniyordum.

"Sana söz; kalbim atamaya devam ettikçe, ölüm kapımı çalmadıkça sana bunu yapanları arayacağım. Bulduğumda onları cehennemin dibine yollayacağım, sen rahat uyu"

Yanımda hissettiğim hareketlilikle yavaşça alnımı topraktan kaldırdım. Bucky yanıma oturmuştu, elinde sabah mezara ekmek için getirdiğim çiçekler vardı.
"Sanırım bunları ekmeliyiz"
Diye mırıldandı. Yavaş hareketlerle çiçeği ekmeye başladı.
"Ağlamak istiyorsan ağla"

Yüzümde buruk bir gülümseme oldu.
"O, ağlarken çirkin olduğumu söylerdi"
"Haklı olabilir ama kendini tutarkenki ifadeden daha çirkin"
"Ne?"
"Şaka yapıyorum"
Bakışları bana döndü.

"Ağlamak istiyorsan ağla Megan, ben burdayım"
Gözlerim doluyordu.
"Hayır beni böyle görmesin"
Elini birbirine sürterek tüm toprağı ellerinden attı. Yavaşça bana doğru yaklaştı. Büyük eliyle kafamı kavradı ve kafamı omzuna koydu.
"Ağla ben seni gizlerim, seni göremez"

Yaşlar yavaşça dökülmeye başladı.
"Teşekkür ederim Bucky"
Diye mırıldandım. Yavaşça göz yaşlarımı omzuna akıttım. Kaç dakika öyle kaldık bilmiyorum ama gözlerimde yaşlar tükenmişti.

Yavaşça kafamı omzundan kaldırdım. Ben omzunda ağlarken hiç hareket etmemişti. Yavaşça ayağa kalktı ve üstünü sirkeledi. Elini bana uzattı. Gözlerine baktım, gözlerime baktı. Elimi elinin üstüne koydum yavaşça kalkmama yardım etti, bacaklarım uyuşmuştu.

Kalbe TutsakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin