Doktordan 3,5 aylık hamile olduğumu öğreneli bir kaç saat olmuştu. Çok heyecanlıyım açıkçası ve doktor bundan sonraki kontrollerde cinsiyetini de öğrenebileceğimizi söyledi. Bende şuan sürpriz kalması için bir sonraki randevuda görüşmeyi talep ettim ve kabul edildi.
Şimdi ise eve gelmiş Azad'ın gelmesine kalan son yarım saati bekliyordum ona bir sürpriz yapmak istiyordum. Bu yüzden bana ilk gece aldığı beyaz geceliğimi çıkarıp yatağın üzerine bıraktım. İçine sadece saten beyaz külodumu giymeye karar verdim. Yemekten sonra direk yukarı çıkıp duş alıp hazırlanıcam. Şimdi ise alt kata indim ve hazırlanmaya başlanan sofraya yardım ettim.
Yeşimin ağzından:
Uzun süre sonra dışarı çıkamanın keyfini çıkardım ve yengemi şoförle eve yollayıp yakın arkadaşlarım olan Gül ve Hilal'in yanına uğradım. Biraz sohbet edip çay içtikten sonra artık eve dönmek için çarşı yoluna saptım. Bakırcının önünden geçerken geçen günü annemin verdiği bakraç siparişi aklıma geldi bende önündeyken bir girip sormaya karar verdim.
Dükkana "selamın aleyküm" diyerek girdim her zaman burda olan ihtiyar usta elindeki işini bir anlığına bırakıp gözlüğünün üzerinden bana baktı. "ve aleykümselam" dedi ne işin var dercesine bıkkın sesiyle.
Bende çok meraklı değildim onun buruşuk yüzüne hıh. "Annem bakraç siparişi vermişte Yılmazların kızıyım ben hazırsa alayım dedim."
Adam yine aksice "patladınız sanki koskoca konak yoğurtsuz mü kaldı ah yazık!" Dedi az daha dursam dayak yiycektim belli ki bu adamdan.
"Hazır mı abi?" Diye uzatmadan sordum. Buna da memnun olmasada alçak taburesinden kalktı ve arka tarafa yöneldi elinde bir poşetle geldi.
"Al bütün siparişleriniz burdan hanım ağa artık gidebilirsin." Cidden gıcık ya.
"Sağolasın usta ne kadar borcumuz?"
Kaşlarını çatıp gözlüğünü gözünden çıkarıp iplerinden boynunda sarkıttı. "Tabi para bol olunca neye verdiklerini bile hatıtlamıyorlar normal canım."
Ayy yetti ama bir an önce burdan çıksam iyi olacak sanırım. "Ya ya öyle parayı nasıl olsa babamlar kazanıyor bizde kadınlar olarak saçıyoruz işte." Diyip güldüm ve "kolay gele usta" diyip dükkandan ayrıldım.
Caddede taksi durağına doğru ilerlerken arkamdan korna sesi çaldı. Sonra arkamı dönünce ise Yasin'i gördüm. Ne güzel bir tesadüftü bu ama utanmıştım o sarılmadan sonra birde onu burda görünce ne yapayım bilememiştim. O yüzden şaşkın ördek gibi yolun ortasında durmuş arabanın içinde ki adama bakıyordum.
Yasin bu durumdan sıkılmış olacak ki "artık binsen mi?" Diye sabırsızlıkla sordu başımı salladım ve yan tarafına geçtim. Sanki yeni uyanmış gibi bir sersemlik vardı bu adam yanımdayken ve bu kalbime zarardı.
Yine otoriter tavrıyla kendini abim yerine koyan bir soruyla bana gelmişti. "Bu saatte ne işin var senin buralarda tek başına?" Sıkıcı sorular ciddi ifadeler.
"Biraz dolaştım, arkadaşlarıma uğradım eve dönüyordum zaten." Bazen onunla konuşurken sanki boş ve soğuk duvara bakıyor gibi geliyordu ama neyse.
"Tamam o zaman hadi geçelim eve." Acaba bana verdiği çarşı sözünü hatırlıyor muydu? Unutmuş olmasını düşünmek bile istemiyorum.
"Aslında?" Diyip dikkatini üzerime çektim ve artık ona karşı kendimi açmaya karar verdim direksiyonu kavrayan büyük ve damarlı koluna elimi koyup hafifçe okşarken "biz hani çarşıya gidicektik?" Diye sormuştum. Artık beni küçük bir kız çocuğu olarak görsün istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köy Aşkı
Teen FictionKöyün ağası ve hizmetçinin kızı arasında 2000lerde geçen bir aşk hikayesi. Azad annesinin ısrarları üzerine önüme gelen ilk kızı sana gelin diye almazsam der ve odaya o gün annesine yardım etmek için gelen Zeynebin girmesiyle gelinini bulur. Hırçı...