0.1

432 16 4
                                    

"Bakkal amca"

"Bakkal amca"

"Efendim?"

"Un'un var mı?"

"Var, var"

"Un'un var mı?"

"Var, var"

"Şekerin var mı-?"

"Ne uluyorsun kızım? Ayın, yılın başı ders çalışıyoruz şurada" diye kuduran canım kardeşime göz devirdim. Kardeş de kardeş olsa bari, kall- hayır hayır, şaka. Kendisi 1,76 olduğu için pek bir kardeşliği kalmadı.

"Sana ne oğilum, bağirirum, bağirmam, seni bağilamaz" diye, sanki çok 'cool' bir şey demişim gibi saçlarımı savurarak mutfağa yöneldim, birazda abimi hayattan bıktıralım, değil mi?

"ağabeyciğim ne yapıyon mutfakta?" diye, canım kardeşimin odasını basarmışım gibi bastım mutfağı. Tıkanıyordu gene, ee kan çekiyor tabi. "Yemek yiyorum abicim, sende 'evde nasıl uçulur' konusu üzerine çalışıyorsun sanırım?" dedi muzip bir tavırla. Yemek dediği de pizzaydı. Bir dakika, abim bensiz pizza mı yiyordu? Kalbim çıt, göz yaşım pıt.

"Asıl o pizzalar nasıl bensiz nasıl boğazından geçiyor be?" derken çirkefleşmeğe başlamıştım bile. "İşte böyle bebeğim" diyerek, orta boy, peynirleri sallanan bir dilim pizzayı katlayarak gömmüştü. 'Piç kurusuu' demeğe tabii ki götüm yemiyordu, yoksa beni de pizza gibi katlayıp, gömerdi.

Göz drvirerek masaya yanaşıp, kalan son üç dilimden birini alıp bende tıkanmaya başladım. "İnsan hiç kardeşinsiz pizza yer mi?"
Biten dilimle, abimin sonuncuyu bana kaptırmayacağının bilincinde olarak ikinci dilimi alıp, odama doğru uçuşa geçtim, fakat garip olan abim arkamdan bağırmamıştı. Bu aralar bir şeyler vardı bunlarda da, hadi hayırlısı.

*********

"LAN! Lan seni salam gibi dilimleyip, pizza yapıp, yerim oğlum. Benim tepemin tasını attırma, ver şunu" kuduruyorumnoktacom valla. "Ne bileyim kızım bunun ne olduğunu. Hem sen bunu nerene giyiyorsun Allah aşkına?" diyerek, elinde bayrak gibi salladığı beyaz crobumu gözüme soktu. "Sana ne yarr- can yarım benim? Sana nee?!" Garip bakışlarını cropdan çekip bana çevirdi. "Abla sen ne zamandan beri bunları giyiyorsun?" masum sorusuna gülümsedim. Gören de hint dizisi çekiyoruz sanardı.

"Asıl sen ne zamandır bana karışıyorsun beyinsiz böcek?" Aha, çok güzel hakaret etdim, şimdi kudururdu bu kardeş zırvalığı.
"Anaaam, canım anam, nerdesiin?" ayağımı götüme vura-vura koşuyordum, arkamda da Arda vardı, kardeşim sanki ilk kez sövüyoruz niye kovalıyorsun. "Bana bak oğlum, istesem seni şuraya halı gibi sererim, kovalama. Ablanım ben senin, döverimde, söverimde, severimde"

"Ay çocuğum gene neyi paylaşamıyorsunuz siz Allah aşkına?" yakınıyordu canım anam. Ama bakmayın bu yakınan hallerine eline oklavayı bi' aldı mı, bizim boksör Ahmet abiyi bile tanımıyordu kadın, Batman gelse onu bile geçirirdi vallaha oklavadan.

"Oy anam, canım anam niye olacak senin bu sana benzemeyen geri kafalı oğlun crobumu bandana yapacam niyetine yürütmeye çalışıyor." Kim croptan bandana yapmayı düşünürdü ki? Kim olacak tabii ki benim kanımı taşıyan geri kafalı kardeşim, kızıyorum falan ama kan çekiyor be gardaş.

"Ne bandana yapcam ya? Bandana mı olur şu iki karışlık şeyden?" Bak gene bağırıyor, boşa geri kafalı demiyorum.

"Abim uyuyor salak. Bağırma. Hem giyerim giymem saa ne topram?" benim şu replikleri bi' ara oturup toparlamak lazım ha.

"Anne şuna baksana ya, giylir mi bu Allah aşkına?" Gene bayrak gibi sallıyordu canım crobumu, lan ben ona 216 TL para verdim.

"Lan görgüsüz, sallama yıpranıyor, 300 TL para saydım ben ona, tabi sen ödemiyorsun, nerden bilecen?" 300 tl'yi duyan biricik kardeşim crobu indirip daha detaylı incelemeye başladı. Gören de yılın keşifini yapıyor sanacak ha.

"Ha!" diye bir nida çıktı ağzından. Dikkatle crobu incelemeye başlamıştı. Gören de tarihi ganimet bulmuş Astrolog sanacak.

Tam ağzını açacaktı ki abimin odasının kapısı açıldı ve kapıdan sağ eliyle gözünü ovalayan abim çıktı. Elini gözünden çekerken kıstığı gözleriyle galiba yine neyi paylaşamadığımızı sorguluyordu.

"N'oluyor gene? Neyi paylaşamlyorsunuz siz yine?" Abim çoğu zaman bizim paylaşmamazlığımızın sesiyle uyanıyordu ama sesinin böyle aksi çıkması nadir oluyordu. Galiba rüyasında yemek küvetinde yüzüyüyordu. Neyse, versin bakalım cevabını Arda bey!

Abim her zaman arkamda olmuştu, bir nevi kahramanımdı. Ve kadınlara karışılmasından hoşlanmıyordu. Çocukken mahallede oynarken beni savunduğu zamanlar sayamayacağım kadar çoktu.

"Abi, Arda crobumu çalıyor! Bandana yapacakmış güya." Abim kaşlarını çatarak Ardaya döndü. Aha yedin bokunu oğlum.

"Arda?" dedi abim, sesi sakin ve sorgulayıcı çıkmıştı. "Sen ne zamandan beri Âla'ya karışıyosun?" Adamm gibi adamm işte.

"Abi..." Aha sesi götünden çıkıyordu. Ama bize gelince kaplan kesiliyordu. Yok anam yok, adam olmayacak bu.

"Neyse çocuklar, yeter bu kadar, tartışmayın daha fazla. Günlük dozunuzu aldınız." yapma işte onu be kadın. Bırak sıçsın işte ağzına.

"Aden hadi sende bir koşu markete gidip iki ekmek al gel."
Gene bene kaldı. Yok anam yok, bu evin ortancası olsan da ayrımcılık yapılıyor.

"Ama anne, Arda benden küçük. Neden o gitmiyor?" Şu devirde kız olmak bayağı zor arkadaş.

"Tamam yavrum, beraber gidin, ama bak para üstünü ortak harcayın, yolda kavga ederseniz bulaşıkları siz yıkarsınız, ona göre. Hadi, naş-naş." Kadın resmen kovdu bizi emi. Neyse yapacak bi' şey yok, mecbur çekecez şu ergen veleti. İnsanın ergen kardeşi olması bayağı zor ya. Neyse kardeş işte atsan atılmaz, satsan satılmaz.

"Hadi velet, yürü gidip alıp gelek."








🤎🐿

Evett. İlk kurgum.

Aslında kafamda başka senaryolar vardı fakat o senaryoları acemiliğimle harcamak istemedim.
İlk bölümler kısa olbilir, uzatmaya çalışacağım.


Eleştiriye açığım fakat eleştiriyle hakareti karıştıranlar eleştirmesin lütfen.

Destek olmak için yıldıza basabilirsiniz.)

BAĞCILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin