Selamm, bugün asker ile alakalı bir hikayeyle karşınızdayım. Çok uzatmadan başlayayım. Keyifli okumalar!
Pinhâni-Bilir o beni
O gün bende bir yara açtılar ve o yara kapatılmazdı...
"Bora, Bora! Sesimi duyuyor musun?"
Kanlar içerisindeydim. Yanımda sadece bir askeri arkadaşım var. Kendimi uyanık tutmaya çalışıyordum. Olmuyordu... Gözlerim ağır ağır kapandı. Karanlık aldı etrafımı. Bir ailem vardı, şimdi onları kim koruyacaktı? Ben bitmiştim... Öldüm, yıkıldım. Şimdi hayatımın sonundayım. Yaşıyacak mıyım? Ufacık bir fikrim yok.
(Bir kaç saat sonra)
Ağlama sesleri geliyordu. Çok yorgun hissediyordum. Gözlerimi ağır ağır açtım.
"Doktor bey! Uyandı! Uyandı!" Boş boş etrafa bakıyordum. Ne olduğunun farkında değildim. Konuşacak halim yoktu. Annem, babam, arkadaşım yanımdaydı. Peki kardeşim? Kardeşim yanımda değildi. Neredeydi?
"Bora kendini iyi hissediyor musun?" Doktora bakıp başımı yukarı aşağı salladım. Gülümseyerek bana baktı.
"Evet, durumun gayet iyi gözüküyor.
İstediğin zaman taburcu olabilirsin. Geçmiş olsun!" Doktor odadan çıkıp gitti. Zar zor konuşmaya zorladım kendimi."K... K-kardeşim nerede?
"Oğlum boşver kardeşini biz varız ya." Annem kafayı mı yemişti? Ayağa kalktım.
"Kardeşim nerede?!" Babam bana bakıp konuştu.
"Kardeşini çok mu merak ediyorsun? Git çöpden al onu o zaman." Ne? Ciddi miydi? "Baba siz kafayı mı yediniz? O çocuk çöpe atılacak kadar ne yaptı?!"
Sorumun cevabını beklemeden odadan çıkıp dışarıya yöneldim. Dışarda gezinirken çöpde ağlayan bir kız olduğunu farkettim. Bu benim kardeşimdi.
"Asya!" Asya beni görünce hemen yanıma koşup bana sarıldı.
"Abi! Çok korktum, çok korktum..." Akşamdı. Asya karanlıktan korkardı. Birde yanında kimse olmazsa daha çok korkardı.
"Şşş ben geldim. Yanındayım. Ağlama ama bak bende ağlarım." Annem ve babamdan ayrı bir evim vardı. Asya ile oraya gittim.
"Asya, hadi uyku zamanı."
"Tamam abi!" Asya sözümü dinlerdi. Çok seviyordum onu. Canımdan çok...
"Abi! Abi! Hadi uyan." Yatağımdaki hareketle doğruldum.
"Yatağımda zıplıyorsun, bak düşme sakın."
"Düşmem abi. Hadi kahvaltı hazırlayalım."
"Tamam hadi koş mutfağa." Asya'yla birlikte mutfağa gittik. Eğlenerek kahvaltı hazırladık.
"Abi sen kapıya bakar mısın ben elimi yıkayacağım."
"Tamam açıyorum ben." Mutfaktan çıkıp kapıya ilerledim. Kapıyı açtım. Karşımda annem ve babam duruyordu. Sert bir şekilde baktım. "Sizin ne işiniz var burda?"
"Oğlum, lütfen bizi affet, hata yaptık."
"Asla." Kapıyı yüzlerine kapattım. Affetmeyecektim onları. O gün bende bir yara açtılar. Ve o yara kapatılmazdı.