Son Mesaj, Son Göz Yaşı

28 4 16
                                    

Öncelikle bir uyarı yapmak istiyorum. Bu ficte Changbin baya söveceğiniz bi piç olucak. Hikaye gereği böyle. Sırf bunun için linçleyecekseniz siktirip gidebilirsiniz. Teşekkürler

Saat 11.47

Telefonundan gelen bildirim sesiyle ekranın kilidini açtı Changbin.Saatlerdir mesaj sesi geliyordu fakat sporu daha önemli gelmişti. Gelen mesaj eski sevgilisindendi. Gecenin bu saatinde neden yazmıştı ki? Kaç kere söyleyecekti ayrıldıklarını? Kendinden soğuması için daha ne yapabilirdi? Daha kaç kere gözünün önünde onu aldatabilirdi? Daha ne kadar aşağılayabilirdi onu?

Her neyse diye geçirdi içinden. Mesaja tıkladığında kocaman olan gözleriyle bakakalmıştı mesaja. Çünkü bu bir mesaj değildi. Destan yazmıştı neredeyse. Devamını oku yazısına bastı ve okumaya başladı.

Takık ex

Nasılsın sevgilim?

Oh pardon sevgilim dememeliydim. Ayrılmıştık değil mi..

Sahi.. Biz neden ayrıldık Changbin? Daha doğrusu beni neden sevmedin? Ben her yaptığım seyde seni duşunurken, hayatım pahasına sana aşık olup bağlanmışken sen neden başka kişilerle hatta başka kızlarla benim gözümün içine baka baka beni aldattın?

Hem de bizim ebimizde, bizim yatağımızda bastım seni bir ara 3 kızla birden.

Ettin küfürlerin haddi hesabı yok.

Ben ne tarz bi oruspuluk yaptım mesela? Barlara gidip gecenin 3ünde eve kız getiren sen değil misin

Özür dilerim sevgilim sana bunu yapmak zorunda bıraktığım için, sana yetemediğim için.

Ben seni arayıp bu gün dışarı çıkalım mı kafa dağıtırız dediğimde arkadan bar müzikleri geldiği için seni azarladığımdan dolayı da özür dilerim. Sadece o kızlarq ilgi gösterdiğin kadar beni de sevmeni istemiştim. Çok muydu

Gerçi tekrar özür dilerim benim haddime olmayan bir şeyi beklediğim için. Seni zorunda hissettirmiş olabileceğim için

Burafa sadece sana içimi dökmek istiyorum. Umarım bunları okursun. Fakat okumazsan da anlarım. Ne de olsa senin zqmanın benden daha değerli

Önvelikle baştan başlayavağım.

Seni en savunmasız anımda buldum ben Bin. Sokakta dövülüp taciz edildiğimde beni korumuştun o gün hatırlıyor musun? O gun tanışmıştık. O günün sabahı ailemi kaybettiğim andı. Kimsesizdim artık. Yaşamam için hiçbir sebep yoktu. Eğer o gün sen bnei bulmasaydın ve kriz geçirdiğimde sakinleştirmeseydin şu an bunları asla konuşmazdık. Hayatına girdiğim için üzgünüm

Eğer senin hayatına girmemiş olsaydım şu an sevgilinle mutlu olabilirdin. Bunu yapmanı engellediğim için özür dilerim

Hayatın boyunca karşılaşacağın en boş kişiyle sevgili oldun. Ona paralar döktün, zamanını harcadın. Oysa ki o hiçbierini hak etmiyordu. Sana yeterli değildi

Beni ölümden alıkoyacak kadar iyi birini böyle kötü birine dönüştürdüğüm için, yetersiz ve iğrenç olduğum için kendimden nefret ediyorum.

Beni nasıl yatağına aldın Changbin? Hiç mi tiksinmedin benimle temas etmekten bile? O kadar mı kör ettim seni bu saçmalıklarla?

Biliyor musun o 3 kızı ya da seni suçlamıyorum. Ya da başka erkekleri.. Sadece kendimi suçluyorum. Yetersiz, iğrenç ve gereksiz bir piç olduğum için. Belki de kendime karşı olan nefretimdendir tüm bu olanlar?

Ama ne olursa olsun suçlu olan benim Changbin. Şu an tavanda bir ip asılı. Yerde tabure, masada jilet, yatakta antibiyotikler.. Hak ettiğim şey için bütün ortam hazır:)

Bunu asla "eserine bak" ya da "mutlu musun" tarzı düşüncelerle yazmıyorum. Aksine mutlu ol diye yazıyorum. Bu mesajları gördüğün zaman muhtemelen seni göreceğim yukarıdan. Sadece birkaç isteğim var.

Öncelikle mutlu olmanı istesem de dudağın yukarı kıvrılmasın. Bana hiç gülümsemeyen dudakların ben öldüğüm için gülümsemesin. Çünkü ben bunu göreceğim. Ve eğer görürsem gerçekten kahrolacağım. Bir diğer isteğim ise mezarıma her yıl dönümümüzde bir çiçek burakman. Tabi istemezsen zorunda değilsin.

Ve sanırım artık gerçekten de bu işkencenin sonuna geldik ha? Bana yaşattığın duygular için sana çok teşekkür ederim. Bu duyguları bana tattırmadadan ölmeme izin vermediğin için.

Sanırım artık bazı şeyleri yapmam gerekiyor ha? Telefonu masaya bıraktım. Masadayken yazıyorum. Haplar ile başladım. Ah siktir çok acı

Jilet sağ elimde şu an. Korkuyorum Changbin.. Ne olurdu mesela şu an kapıdan dalıp bebeğim nasılsın diye dudağıma bir öpücük kondursaydın?

Ağlarken bir yandan da bileğimden akan kanlara bakıyorum. Senin acının daha ağır bastığına yemin edebilirim

Yavaş yavaş gözüm kayıyor. İyi geceler sevgilim.. Benim için sonsuz uyku başladı çünkü.

Kagamı ipten geçirdim. Eğer gözüm temelli giderse altımdaki taburenin de bir işlevi kalmayacak. Ve sanırım artık yavaş yavaş bu evreye gidiyorum. Umarım arkamdan ağlamazsın. Gerçi neden ağlayasın ki?

Seni seviyorum sevgilim..

-

Sağ yanağından süzülen tuzlu sıvı çenesine kavuşmak için koşuyordu. Avaba diye düşündü Changbin. Çok mu yüklenmişti ona haksız yere? Onu bu kadar seven tek kişiydi Jeongin. Aklına gelen şey ile ceketini bile almadan onun evine koştu. Mesajı yeni atmışsa bir şansı olmalıydı değil mi? Evleri zaten yakındı. Biraz sonra kapıyı açtığı anahtarla içeriye doğru koştu. Fakat atık her şey çok geçti. Changbin gördüğü manzaranın üzerine şok ile kalakalmıştı

Jeongin'in bedeni boğazında tavana asılı bir ip, ağzında köpükler, altında kanların üstünde yüzen bir tabure ve neredeyse yarısına kadar kesilmiş bilekleri ve belli belirsiz bir gükümseme ile karşısında sallanıyordu.

Gözyaşları artık firar etmeye başlamıştı. Hıçkırıkları özgürlüğünü kutlamak için parti veriyormuşçasını sık ve güçlüydü. Neden ona böyle yaklaşmıştı ki? Onu gerçekten seven belki de tek kişiydi Jeongin.

Changbin'in bununla yaşaması imkansızdı. Ruhsuz bir şekilde ne zaman düştüğünü bilmediği yerden kalktı ve çatıya, 13. kata çıktı. Ve beklenen son onu da buldu. Kendini rüzgarın kollarında aşağı doğru bıraktı. Yüzündeki gülümseme asla gitmemişti. Aynı onun gibi.

-

Arkadaslarim bana ne kadar soverse sovsun yazmayi basardigim icin kendimle gurur duyuyorum👍🏿. Her neyse kactim ben umarim cok fazla kufur yemem..:)

Mesajınız Var (Jeongbin) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin