Kıyamet Gibi Bir Gün

17 1 0
                                    

Gizem'in anlatımı ile
Annemle babam , kardeşlerimle beni halamın yanına bıraktı ve yakıt için benzinlik arayışına çıktılar. Biz de 2 kuzenim ve halam ile benzinlik bulmaya gittik. Bir benzinlik bulunca kuzenim hemen o yana sürdü. Burada bir sürü araba vardı. İnsanlar o felaketten sonra buradan gitmek için yakıtlarını doldurmaya gelmişlerdi. Biraz sıra ilerlemişti ama nafile bu sıra bitecek gibi durmuyordu. Ve benzinlik görevlileri benzin doldurulan makinenin bozulduğunu söylediğinde kuzenim arabadan indi. Görevlilerin yanına gitti.

  Bu yer çok tehlikeli gözüküyordu. Üstteki çatı gibi yer hiç sağlam gözükmüyordu. Bir sallantıda düşecekmiş gibiydi. Arabadan inme kararı aldık. İlk biraz ağaçların orada bekledikten sonra yolun kenarına doğru yürüdük. Benzinliğin kocaman tabelası üzerimize düşecek kadar sağlam değildi. Gökyüzüne baktım hava kıpkırmızı bir felaketin bekçisi gibiydi. Güneş ortalıkta gözükmüyordu.

  Karşı tarafımız boş bir araziydi. Döndüm ve "şuraya doğru gitsek, orada dursak daha güvenli değil mi?" dedim. Halam "orada elektrik direkleri üstümüze düşerse" dedi ve ona hak verdim. Biraz sonra bulutun arkasından güneş çıktı sanki yeni doğarmış gibi , parlıyordu. Korkunç olan yanı şu ki GÜNEŞ BATIDAN DOĞUYOR GİBİYDİ. Hemen döndüm ve "bakın güneş yeni çıktı ve batıdan sanırım kıyamet kopuyor." dedim. Ama kıyamet kopsaydı bütün insanlar aynı yerde olmaz mıydı? Peki şu an ki yaşadığımız şey neydi?

  Halam "sence kıyamet kopsa biz böyle birlikte olur muyduk?" dedi ve jeton düştü. Yine de çok korkmuştum öyle bir zamanlaması oldu ki. Kuzenim geldi ve benzinlikte çok iş olduğunu söyledi. Halam babamı aradı ve yeri anlatmaya çalıştı. Öyle bir yerdi ki hiç bir şey yoktu. Sadece benzinliğin adı vardı. Babam, halama görüntülü aramasını ve yolları göstermesini söylemişti. Halam görüntülü aradı ve babama yolları gösterdi. Babam gelmişti bizi aldılar ve amcamgilin evine götürdüler.

  Evet, neredeyse herkes buradaydı. Amcamgilin odunluk gibi bir yeri vardı ve herkes oraya toplandı , soba yaktılar. Biraz orada durduk ama o ateş kimseyi ısıtmaya yetmiyordu. Sonra öncelik çocuklarda olarak arabalara yerleştirdiler. Birkaç kişi dışarıda kaldı ve nöbet tuttu. Nasıl bir şeydi olanlar? Bağırışlar, çocuk ağlamaları, ağlamalar, birbirlerini kaybettiklerini düşünen kişiler, dışarıda soğukta kalan insanlar, donan bebekler ve daha fazlası.

  Ne? Evdeydim, her şey bir rüya mıydı? Nasıl oldu? Öyle bir felaketi yaşamamış mıydık yani? Evde ve halının üzerinde uyuyakalmışım. Halıdan kalktım ve koltuğun üzerine çıkıp yattım. VE BİR TİTREŞİM İLE GÖZÜMÜ AÇTIM. Hayır, hayır yine arabadayım nasıl olur bu. Gözüm doldu etrafa baktım. Ağlamaya başladım, annem uykudan uyanıp beni sakinleştirmeye çalışıyor. Kuzenim de yanımda beni sakinleştirmeye çalışıyor. En sonunda sustum ama içimdeki bu yara çok büyüktü. Kıyamet gibi bir gün yaşadık. İnşallah en yakın zamanda bu felaket biter.

Bölüm sonu diyelim mi? Evet, evet diyelim.
Umarım bu yazdığım bölümü beğenmişsinizdir.

Allah hiç kimseye böyle bir felaket yaşatmasın. Gerçekten çok zor ve üzücü bir şey ,başına gelen insanlara geçmiş olsun. Yakınlarını kaybeden herkese Allah sabır versin. Vefat edenlere Allah rahmet eylesin ,mekanları cennet olsun inşallah.

Bölümü sonuna kadar okuyan herkese teşekkür ederim. Yeni olduğum için kötü yazmış olabilirim. Sanki biraz sıkıcıydı, sıkılanlardan da özür dilerim. Öptüm kendinize iyi bakın. Diğer bölümlerde görüşmek üzere.

KIYAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin