~9~

1.4K 153 136
                                    


_*_*_*_*_*_*_*_

Okul bittip yurda doğru giderken Seungmin, şaka yaptıklarından bahsetmiş, ama hiç korkmadığı için başarısız olduklarını söylemişti. Jisung sonunda anladığı şey ile mutlulukla kafa sallayıp onaylamıştı.

Akşam olup yatakta otururlarken, Jisung' u hem öğretmenlerin bulunduğu, hem de öğrencilerin bulunduğu sınıf gurublarına almışlardı.

Jisung öğretmen ve öğrencilerin adlarını tek tek Hyunjin' ne sorarak kayıt etmişti. Bu iş biraz uzun sürmüştü ve saat neredeyse on bir olmuştu.

^^

Sabah Chan erkenden kalmış, yüksek sesle bağırarak Minho, Heeseung ve Felix kaldırmıştı . Minho ile Felix onun susması için hızla yerlerinden doğrulurken, Heeseung götünden solumaya devam ediyordu.

Chan, Heeseung' un yakasına yapışıp onu deli gibi sarsmaya başlamıştı. "Kalk, kalk dedim mi kalkacaksın dedim sana ! Kalk." Heeseung, kendine gelir gelmez kalkdığını söyleyip, Chan' ın elinden kendini kurtarmıştı.

Lavobo kavgası, yatakları toplarken yorganların karışmaması için verdikleri savaş -ilk yorganları yere atıp çarşafları düzeltiyorlar, çünkü uyurken çok yer değiştiriyorlar - Minho' nun aldığı yedi saatlik uykuyu çoktan tüketmiş, daha okulun varlığının bilinci, onu yataklara düşürmek için mükemmel sebeplerden yalnızca bir kaçıydı.

Okulun varlığı güzel ama kötüde. Bazen bir şeyden kaçmak için okul harika, bazen ise berbat.

Yurt düzeninde oldukları için okul kıyafeti giymiyorlardı, okullar arasında yaraşmalar, toplantılar, gösteri ve seminerler olduğunda giydiklari, üstünde okulun adı yazan mavi çeketleri vardı.

Siyah bir thisirt hava sabah ılık olduğu için üstüne koyu yeşil kolej çeketi giydi Minho. Altına, gri kumaş bir pantolon, ayağına beyaz spor ayakkabı geçirdi. Saçını yapuklarından ayrılsın diye gelişi güzel tardı, telefonunu ve şarj aletini çantaya atıp diğerlerini beklemeye başladı.

Chan üstüne yeşil, beyaz çizgili bol bir yün kazak, altına siyah kot bir pantolon ve siyah ayakkabı giymiş, koluna içinde çok bir şey olamadığı belli olan siyah çantasını takmıştı.

Heeseung, üstünü giyineli çok olmuştu. Üstüne gri, yazı baskılı Bir swit, altında bej bol bir pantolon ve ayağında ise sadece çorap vardı. Ayakkabı giymeme sebebi, saçı üzerinde değişik fanteziler uygulamasıydı.

"Kime beğendiriceksin kendini ?" Felix ayakkabısını giymek için eğilmiş ve o sıra sormuştu. Mavi bir thisirt giyip, üstüne kahverengi ,kare çizgili bir çeket geçirmişti, altında da siyah bir pantolon vardı.

"Ne ?" Heeseung saçını bırakıp Felix' e döndü. "Neden saçın ile bu kadar oynadın diyorum !" Felix sesini hafif yükselterek söylemişti.

"Bilmem hoşuma gidiyor, hem kendimi beğendirmek istesim bunu saçımla yapmam." Bu dediği Chan ile Minho ' yu güldürmüştü. Heeseung tam bir sürtük.

"Ne ile beğendirirsin ?" Chan ayağa kalkarken sormuştu.

"Öğrenmek ister misin ?" tek kaşını kaldırmış, yüzüne pişkin bir sırıtış koyup tek gözünü kırpmıştı.

"Uuu Chan dikkat et Changbin duymasın..." ayakkabılarını giymiş çantasını takınan Felix, Chan ile dalga geçmeye başlamıştı.

Chan göz devirip dışarı çıkarken Felix hemen onun arkasından hızla çıkmıştı. Minho' da kapıyı ilerlerken uyarı maksadında konuştu. "Acele etmezsen, kendini beğendirmek yerine geç kalıp rezil edeceksin."

Kısasa Kısas |Minsung✓✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin