2.Bölüm

56 4 9
                                    

İşte o gün gelmişti...

Ertesi gün saat 7de uyanıp herkes kahvaltı için sofraya geçmişti o sırada hem yemek yiyip hemde görev hakkında konuşuyorlardı. Göreve;

Binbaşı,Mert Özçelik

Yüzbaşı,Emre Çevik

Binbaşı Murat Aras Ateş

Uzman çavuş, Suat Aksoy

Astsubay,Berat Banazlı

Uzman onbaşı, Selim Atakan

Üsteğmen,Elif Vural

Üsteğmen,Meryem Korkmaz

Üsteğmen,Ada Çelik

Bunlar gideceklerdi ne yazıkkı batuhan Nisa ve Göktuğ aralarında yoktu.Kahvaltılarını hızlıca edip mühimmat odasına gittiler. Herkes hızlıca yanına alacakları silahları, çantasına koyacakları erzakları hazırlayıp kamuflaj üniformalarını giyip son konuşmaları yapmak için toplantı odasına geçmişlerdi.

Murat hemen konuşmaya başladı"arkadaşlar görevde revirimiz Suat abi ,Keskin nişancımız Selim"helikopterden indiğimizde herkes tüm dikkatini göreve vericek biliyorsunuz çok önemli bir görev en ufak hatada herşey yerle bir olabilirdi herkes aynı anda "Anlaşıldı komutanım" diyerek ayağa kalktılar son kez Yusuf Albay yanlarına gelerek "sizlere güvenim sonsuz Ateş timi" diyerek yavaş yavaş helikoptere doğru ilerlemişlerdi helikopterde Murat kızlara hadi aslanlarım burdada gücünüzü gösterin sizlere güveniyorum diyip lafını kesti. Hemen ardından bende sana güveniyorum Binbaşım dedi o dalgınlıkla herkes bir şoka uğrasada kimse çok fazla takmadı ama Elif ile Ada herşeyi biliyordu he bide Suat abi duyduysa oda biliyordu. Helikopterden inerken çok fazla rüzgar olduğundan ve helikopter yerden yaklaşık 2 metre yüksekte durduğundan kızlar inmekten zorlanıyordu önden Emre hemen Adaya elini uzatıp yardım etmişti Murat ve Mert önceden indiği için Meryemi ve Elife Suat abi elini uzatmıştı tam indiğimde Suat abi kulağıma " binbaşın sana yardım etmedi bak ama Suat abin her zaman yardımında"diyerek ilerlemişlerdi onları alacak araçkarı beklemek için tenha yerde bekliyorlardı.

Yalnız Emre Boş dururmu hemen Adanın yanına gitmişti ve üşüyüp üşümediğini sormuştu Ada Emreye hiç şans vermiyordu hemen " yok sağol ben böyle iyiyim" dedi neyseki arabalar gelmişti 2 araç vardı ilk aracı Meryem diğer aracı Elif sürüyordu bu konuda bu ikiliye çok güveniyorlardı sonunda bir dağın tepesinde beklemeye başladılar

Düşman teröristler hemen alt tarafda bulunan büs büyük bir alandalardı bu alanın büyük bir kısmı boş alandı biraz ilerisinde kapalı bir yer vardı orda galiba bizim esir olan adamımız vardı herkez bir kayanın arkasında çökmüş Muratın atış serbest demesini bekliyorlardı

Keskin nişancımız selim yerde uzanmış şekilde üstünde onu yerdeki çim ile uyumlu bir şey ile kendini görünmez biri yapmıştı. Beklemeye başlamışlardı içerden çıkmalarını bekliyorlardı orda Boran ve adamları vardı.

Herkez kulağındaki kulaklık ile konuşuyordu Mert hemen herkez beni dinlesin içerdeki adam sayısı çok fazla buda demek oluyorki çok fazla kurşun atıcaklar herkez dikkatli olsun o sırada Emre "hocam ben Adanın gözlerine vurulmuşum kurşun yesem nolur" demişti fakat mikrofonu açıktı bunu duyan herkes şok içindeydi Ada ise utançla ne diyeceğini bilmiyordu o sırada Meryem "Binbaşım içerden Boran çıktı" dedi ve tüm ciddiyet ile herkes oraya bakmıştı Selim ise hemen komutanım içerde yaklaşık 35 kişi var üçü kız dedi ve herkes orayı izliyordu Mert hemen "atış serbest dediğimde ilk olarak selim ardından herkes atış etsin" dedi ardından hemen atış serbest sesiyle selim 2 kişinin alnından vurmuştu bile onlar olayın farkına varana kadar yaklaşık 10 kişi ölmüşdü Elif, Meryem ve Ada son hız ateş etmeye devam ediyorlardı herkes de büyük bir ciddiyet vardı çok az düşman kaldı diye sevinirken yakınlarına bomba atmışlardı heryer toz dumandı hiçkimse birbirini göremiyordu zorlada olsa son kalan adamlarıda hallettik ten sonra herkes birbirine dönmüştü fakat bir sorun vardı Emre Ada diye bağırdı herkes Adaya bakmak için gözlerini Elifin yanına çevirmişti fakat Ada yoktu herkes büyük bir telaş içindeydi belki başka kayalığın arkasına geçmişler diye düşünürken bir yandanda selim dürbün ile heryere bakıyordu tozlar yavaş yavaş kaybolmaya başlamıştı herkes etrafa bakarken kulaklıktan bir ses gelmişti Meryem" Adayı kaçırmışlar adi herifler bir adamın kucağında baygın halde götürüyordu kızı" dedi ve Emre gözlerinden çıkan dumanla hemen ayaklanıp aşağıya ilerlemeye çalışmıştı Mert hemen sağ elini tutup yere çekmişti " ne yaptığının farkındamısın bir sakin ol lan" dedi. Emre nası sakin olayım komutanım görmüyormusunuz dediği anda murat bir susun be herşeyi bok ediceksiniz bir sakin olun aklıma bişey geldi dedi o anda Adayı açık alanda bir sandalyeye oturtup ellerini ve kollarını bağlamışlardı içerden çıkan bir 10 kişi yanlarında bizim adamımız olan Aliyi getiriyorlardı onuda Adanın yanına bağlayıp Boran Adanın kulaklığını alıp "la gomutan duyuyormusun beni noldu havanız söndü bakın kızıda aldım" dediği anda Meryem lafını kesip "lan köpek herif sana gününü göstereceğim sen adam olsaydın o kızı kaçırmazdın gelir yüzyüze konuşurduk ama o adamlık sende ne arar" diyip tam küfür edicekken Boran sıkıyorsa gel burda konuşalım dedi hemen mikrofonları kapatıp yüzümü Murata çevirdim murat aklındaki planı hemen anlatıyordu Meryem sen aşağıya gidiceksin orda muhtemelen kızlarla kavga etmeni o istiyecek sen onlara galip geliceksin ne yapıp ne edip.ardından senide Adaların yanına bağlarlar diye tahmin etmişti nede olsa 7 yıldır görevlere gitmişti. Meryem mikrofonunu açıp bekle beni geliyorum lan diyerek ayağa kalktı aşağıya vardığında 3 kız etrafta da 7-8 erkek vardı Boran hemen e hadi göster bakalım marıfetlerini ordan söylemesi kolaydı dedi Meryem bu lafa sadece güldü fakat karşısında 3 kız vardı Boran kenara çekilip bizi ortada bırakmıştı yukarda erkekler bizi görebiliyordu.Karşımda 3 kız bana mal mal bakıyordu onlara yenileceğimi sanıyordu fakat ne olursa olsun ben devrem için kanımın son damlasına kadar verirdim. Ortadaki kız hemen gel bakalım diyerek bir adım önemli atıldı ve Sağ elı ile yumruk atmak için benim yüzümü hedef aldı ben hemen geri çekilip ayağım ile karnına güzel bir yumruk attığımda yere serilmişti bile sonra diğer iki kızlıda aynı anda yere sermiştim bile o sırada Murat afferin benim koçuma dediği anda bana moral olmuştu Boran pisliği beni hemen Adanın yanına sandalyeye oturtup elini ve kolumu bağlamıştı Boran kulağıma bunu yapacağım aklına gelmedimi salak diyerek içeri geçmişti ben ise gece yarısı olduğunda ayakkabının içindeki bıçağı zorlada olsa almayı başardım ve elimdeki ipleri kesmeyi becerdim hemen ellerimle ayağımdaki ipleride çözmüştüm Gece hemen kimse farketmeden sessizce Adanın ve Ali'nin iplerini de çözmüştüm belgeler Alideydi o yüzden hemen yukarı çıkmıştık herkez arabaların yanına gitmişti bizde hemen koşarak oraya gitmiştik Emre hemen Adaya sarılmıştı bende Murata doğru koşup ona sarılmıştım o anki korku ile yüzümü geri çektiğimde alnımın kenarındaki çiziği görüp noldu iyimisin bir yerin acıyormu dediğinde o köpek olan kıza vuracekken sarı çıyan yaptı ama onuda hallettim ben dedim kanamam vardı ama umrumda değildi çünkü yanımda Murat vardı o sanki benim yaralarımı sarıyordu Suat abi hemen pansuman yaptıktan sonra arabalara binip helikoptere bineceğimiz yere doğru gittik orda 1.5 saat helikopteri beklediğimizde hala gelmemişti Meryem ve Adanın üstleri orda kalmıştı hava çok soğuktu Emre çoktan Hırkasını Adaya vermişti Meryem ise Elife sarılıyordu Elif vermek istesede hırkasını Meryem onun üşüyeceğini bildiği için istemedi Suat hemen Muratın yanına gidip komutanım baksanıza kız çok üşüyor o kadar savaştı bide o pisliklerle dedi sen benim işime karışma dedi Murat ardından hırkasını çıkarıp Meryem'in yanına gidip hırkayı giymesi için yardım etti ve beklenmedik bir anda bana sarılmıştı ne hissettiğimi bilmiyordum ellerim boşta kalmıştı Murat kulağıma eğilip "bugün çok yoruldun biliyorum ama az kaldı sabret"dedi herkes bize bakarken helikopter sonunda gelmişti Elif yanıma oturmak yerine Mert'in yanına geçmişti Murat bu fırsatı bilip benim yanıma geçmişti o sırada Emre Adaya sarılmış onu ısıtmaya çalışıyordu karşı tarafta Mert Elife üşüyorsan hırkamı verebilirim dedi Elif gerek yok benim hırkam var sonra sen üşürsün dedi ama Mert yinede hırkasını vermişti Elif hemen sırtına hırkayı atmıştı herkes çok mutluydu Suat abi ordan oo Elif senden beklemezdim dedi bana bişey dememesi için dua ediyordum ama yüzünü bana çevirip kız Meryem sende az değilmişsin 1 günde kaptın Muratı dedi ve ben ne kadar mutlu olsam da hemen sert bakışlarını suata çevirmişti neyseki sağ sağlim güzergaha varmıştık güzel bir yemek yiyip herkes odasına çekilmişti...

kızlar ne kadar yorgun olsada yine Adanın odasına çekilip dedikoduya başlamışlardı...
Elif hemen bak sizin işde oldu he baksana çocuk senin için canını verecekti nerdeyse sende biraz ümit ver bari yazık çocuğa desede Ada bilmiyorum düşünmem lazım dedi ama onunda gönlü vardı. Meryem Elife seninkinide gördük baksana adama utanmasa bizim hırkamızı üstümüzden alıp sana verecekti dedi Elifin yüzünde istemsizce bir gülümseme olmuştu Ada lafa girip üzülme be bak sanada hırkasını verdi o soğukta dedi bencede vardı ya gönlü dedim o sırada içeriye Suat abi ve Emre dalmıştı üçümüz aynı anda "yuh ama " dememizle odaya girmişlerdi Suat abi seni anladıkta bu ne alakaydı
Suat abi hemen lafa dalmıştı var var merak etme oda seviyor seni demişti yerin dibine girmiştim o anda
Emre hemen nası ya siz komutanımı sevi.. Derken Suat abi benden önce evet ne demezsin dedi ama Emrenin aklında tek bir şey vardı Ada
Hemen yanına gidip o adi herif sana bişey yapmadı dimi iyimisin dedi kaçıncı kez Ada ise tekrar tekrar iyiyim ben demekten bıkmıştı saat ilerledikten sonra herkesin uykusu gelmişti iyice yorulmuştuk
Yarın sabah antreman vardı ayrıca bir tane erkek kafile gelcekti Eğitim amaçlı yarın yorucu olcaktı...

Ateş TimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin