0.3

314 15 2
                                    


Medya: Aden Ala Arkın

Beğendiyseniz, Vote'lemeyi unutmayınız.

"Aden Âla?"

Ben mi yalnış duydum acep? Yok lan, kadın beni çağırıyor işte. Eyi de ne yapacak lan beni?

Tartışmalarıma son verip, arkamı döndüm ve yüzümü kadına çevirdim. E gene garip bakıyor bu? Sorgular bakışlarım annem ve kadının arasında gidip geliyordu.

Kadın nahifçe gülümsedikten sonra, "Ben adını biliyorum ama sen bilmiyorsun," diyerek elini uzattı tekrar. " Deren ben, Deren Bağcı." Güzelmiş kız ismin, beğendim. Bu yerde ben de gülümsedim.

"Biliyorsunuz ama, Aden Âla Akıncı ben de. Tekrar memnun oldum." kadının elini bırakıp, gülümsememi yavaşça tebessüme çevirdim. "Bu arada isminizin anlamı; bir şeyleri derleyip toplayan, çare bulan anlamına geliyor Türkçede. Güzelmiş isminiz."

İsimlere karşı başka bir ilgim vardı, her bir ismin anlamını bilmek istiyordum ve anlamını bildiğim bir ismi duyduğumda söylemeden edemiyordum. Mesela, benim ilk ismim, Aden; adımı anannem koymuştu. Anlamı ise, cennet bahçesi, nazik, mütevazı manalarına çıkıyordu. Anannem Arap kökenli bir aileden geldiği için, ismim de arap kökenliydi. İkinci ismimi ise ağabeyim koymuştu, anlamı; kırmızı, al renkli demekti. Sorduğumda ise, 'doğduğunda yanakların al al'dı. Yanaklarını ilk gördüğümde aklıma Âla ismi geldi.' diyordu.

"Teşekkürler, senin de ismin çok güzel." Bir şeyler söylemek istiyor da söyleyemiyor gibi kıvranıyordu. Annem derin bir nefes alıp, yavaşça bıraktı. "Otur Aden, Deren hanım bir şey konuşacakmış." Lan yoksa oğluna mı isteyecek? Tövbe tövbe, Allah korusun. Ben daha 17'sinde çıtır mı çıtır bir gençtim. Ne istemesi?

Sorgular bakışlarım tekrar ikisi arasında gidip gelirken Deren hanım konuşmaya başladı. "Biz aslında bir hafta öncesinde Elif hanımla konuşmuştuk. Bizden önce o açıklayacaktı sana gerçekleri. Bir yabancıdan duyup daha fazla üzülme diye," Gözleri dolo doluydu. Her an ağladı ağlayacaktı. "Ama söylememiş, biz de az önce öğrendik. Biz zaten seninle konuşacaktık, nasip böyleymiş." Burukca gülümseyip konuşmasına kaldığı yerden devam etti. Artık gerçekten de korkuyordum, ne söyleyecekti bu kadın?
Derin bir nefes alıp, beni kedere boğacak o kelimeleri söyledi.

"Sen doğduğun gün, Elif hanım ve ben aynı hastanedeydik. Biz kendi kızımızla bazı sebepler sonucu DNA testi yaptırdık ve kendisinin kızımız olmadığını öğrendik. Aynı gün hastanede bizden başka yedi kadın daha kız çocuk doğumu yapmış. Yedisiyle de görüşüp DNA testi yaptırdık ve uyuşmadı, kalan tek çocuk sensin." Kocasının elini sıkıca saran elini kaldırıp akan göz yaşlarını sildikten sonra yine kocasını elini sardı. Adam üzgün gözlerle karısına bakıyordu. "Yani demem o ki, karışmış olma ihtimalin var."

Bu nasıl bir sınavdı böyle?

"Şaka mı yapıyorsunuz?" Şaka yapmadıklarının farkındaydım oysa, suratlarına bakan her kes ne kadar ciddi olduklarını anlayabilirdi.

Tam ciddi olduklarını söylemek için ağzını açacaktı ki, annem ayağa kalktı. "Güzelim, şaka yapmıyorlar, sakin ol lütfen." Bende zaten nasıl bu kadar sakin olduklarını anlamaya çalışıyordum, ortada hayatları karışmış iki kız çocuğu ve koca 17 yıl vardı. "Sana 1 hafta önceden beri söylemeyi düşünüyoruz, sadece..." Ardını söyleyemedi, ne söyleyeceği hakkında bir fikrim yoktu ama zaten bu düşüneceğim son şeydi.

"Neden ağlıyorsun anne? Siz neden durup küçük çocuklar gibi bakıyorsunuz? Ortada kesin bir şey yok ki. Neden hemen üzülüyorsunuz? Belki bir yanlışlık vardır. Olamaz mı?"
Buna kendini kandırmak yada aptallık diyebilirlerdi. Umrumda bile değildi. Nede olsa ortada kesin yada onların çocuğu olduğumu kanıtlayan bir şey yoktu.

"Anneciğim," ağlamaktan sesi titriyordu ve bu beni gerçekliğe itiyordu. "Biz seni çok seviyoruz ve seni asla bırkmayacağız. Kafanda böyle bir düşünce olmadığını biliyorum zira sen seni ne kadar çok sevdiğimizi biliyorsun."

Böyle konuştuklarına göre kesin bir şey biliyorlardı. Benden habersiz DNA testi yaptırmış olamazlardı değil mi? Zaten 1 hafta boyunca benden böyle bir şeyi sakladıkları için kızgındım. Böyle bir gerçeği nasıl saklarlardı?

"Bu kadar kesin konuştuğunuza göre bir şey biliyorsunuz? Çünkü benim tanıdığım Elif Arkın'ı bir şeye inandırmak kolay değil." Kıstığım gözlerimin içine bakıyordu her kes. Ve salonda çıt çıkmıyordu. "Yoksa benden habersiz DNA testi mi yaptırdınız?" Hayatımın her döneminde zeki bir insan olmuştum, bu ego değildi, kendini tanımaktı. Ve bu kadar kesin konuşmalarının başka bir açıklaması olamazdı.

"Abim," kısılmış gözlerimi bu defa abime çevirdim. Üzgün gözlerle izliyordu beni, salondaki her kes gibi. "Eğer ortada bir yanlış anlaşılma varsa sen üzülmeden halledebilmek için yaptık." Bunu söylemesi bile kızgınlığımın verini kırgınlığa bırakmak için yeterli bir sebepti. Sanki bu yaptıkları beni üzmeyecekmiş gibi konuşması ise cabasıydı.

Salonda 5-6 dakikalık bir sakinlik hüküm sürdü. Her kes bir birine bakıyordu, bense herkese.

"Tamam o zaman, DNA testi istiyorsunuz sanırım." bakışlarım bu defa da Deren hanımın üzerindeydi. "Yaptıralım." Annemin, abimin ve Ardayın gözlerindeki rahatlamayı görmüştüm ama aynı zamanda Deren hanım ve kocasının gözlerindeki mutluluğu da. Asıl merak ettiğim, benimle karışan kız neredeydi?


Ben gerçekten de uzun bökümler yazacak kadar sabırlı olmadığımı anladım.
Neyse artık böyle devam edecez napak.

Yazım hataları varsa affola.

Beğendiyseniz yıldıza basmayı unutmayınız.)

🐿🤎

BAĞCILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin