Keyifli okumalar, güzellikler. Oy ve yorumlarınızı unutmayın💝
.
.
.Babamı odaya geçirmelerini beklemiştim ama bir türlü babamı görememiştim. Kalbime giren ağrı oturduğum yerden ayağımı durmadan sallama sebep oluyordu.
"Hızlı olun! Kalp krizi geçiriyor!" Diyen ses babamın doktoruna aitti. Kafamı ağlayarak iki yana sallarken ayağa kalktım. Ameliyathaneye ilerlerken gördüğüm görüntü sendelememi sağladı.
Doktorların hepsi babamın başına toplanmıştı. Ellerim titrerken, öylece bakıyordum.
"Baba?" Diyerek fısıldasam da düşecek gibi oldum. Arkadan birileri beni tutarken, doktorlar babama bir şeyler yapıyordu.
"Hastayı kaybediyoruz." Diyen bir ses duydum. Ne duyduğumu algılayamadım, kafamı iki yana salladım.
"Hayır... Hayır öyle bir şey yok değil mi? Baba! Baba! Beni duyuyor musun? Benim Süveyda! Baba benim!" Diyerek boğazım yırtılana kadar bağırmaya başladım.
Boğazım yanmaya başladı ama pes etmedim bu sefer olamazdı bu sefer babama sesimi duyuracaktım.
Duyuramayacaktım.
Gül benim kollarımı kavrarken, Çakır bir şeyler söylüyordu. Onları duyamıyordum. Gözlerim babamdaydı, sadece onu izliyordum.
Aniden makinede düz bir çizgi göründü. Az önce o çizgi düz değilken, şimdi ötmeye başladı.
"BABA! Beni duyuyor öyle değil mi? Onu kurtarın! O ölmez! Babam ölmez! Sesimi yeni duydu! Hayır baba, lütfen! Bir şey yapın artık! Neden düzelmiyor!" Diyerek bağırsam da doktorlar zaten sabahtan beri babamı döndürmeye çalışıyordu.
Çizgi düzelmiyordu. O çizgi düz ilerlemeye devam ediyordu.
Doktorlar sürekli babama eğilip, uğraşıyordu. Doktorun son kez dediğini duydum ama bu da düz çizgiyi düzeltmedi. Şimdi ise son dediği şey beynimden vurulmamı sağladı.
"Hastanın ölüm saati, 02:14."
Ne dediğini anlamadım. Bir saatten bahsetti ama ne saati anlamadım. Çığlıklarım buna engel oldu.
Duyamadım. Yıllardır sesi olmayan ben artık duyamıyordum da.
Babamdı o. Benim babam. Nefessiz kalan babam. Artık beni bırakan babam. Sesimi bir kere duyup, giden babam. Beni kimsesiz bırakan, babam. Benim babam.
Ellerim saçlarımı buldu deli gibi çekiştirdim onları, babamın her banyodan sonra kurutup taradığı saçlarımı yoldum.
Sesim olmasa da saçlarımı okşayıp bana şarkılar söyleyen babam, sesini kaybetti. Ellerini kaybetti, ruhunu kaybetti.
Babamın üzerine beyaz bir örtü örtmeye kalkıştılar. İzin vermedim. Yanına gittim babamın, ben attım elimi onun saçlarını usulca okşadım.
"Baba? Üzerini örtüyorlar baba. Üşüyor musun?"
Üşümüyordu. Babalar üşümezdi, babam bana hep üstünde ki ceketi verirdi. Üşümediğini söylerdi, o hiç üşümezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ YAZDIM | Texting
Dla nastolatków"Konuşmak imkansız belki de evet ama ben yazdım. Ben seni yazdım."