Selçuklu: Bir ara, hala yaşıyorken, Abbasi'nin öleceği günü düşündüm. İçime doğmuştu, olacaktı böyle birşey ve hissediyordum yakın gelecekte olacaktı. Hastaydı çünkü, yıkılmak üzereydi ve parça parça yok oluyordu beni iyi olduğuna inandırmaya çalışırken... Tabi o zaman sadece düşmüştüm, hayal etmiştim bunun olduğunu... Ama sadece düşünmek bile o kadar canımı yakmıştı ki ağlayamamıştım bile...
*Oturduğu koltukta önce arkasına, ardından da yanında oturan Abbasi'ye yaslandı. Başını onun omzuna yasladı.*
Selçuklu: Öldükten sonra onu tekrar bulacağımı bilsem ağlar, dökerdim içimi o gün.. *kendisini pür dikkat dinleyen oğluna nazikçe gülümsedi* ... Kendini kimin yanında mutlu hissediyorsan ona emanet et kalbini. Öyle biri olsun ki bu kişi, o gittiği zaman ağlayamayasın bile..
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Bura çok boş kalmasın diye yazdım, boş bi bölümdü, oy vermeniz gerekmiyor jdlfjf
YOU ARE READING
Old CH One-Shots
Teen FictionKısa hikaye kesitleri şeklinde yazıp çoğunlukla eski ülkeleri konu alacağım. İyi okumalar ♡